Davutoğlu: Avrupa'nın kaderi iki ülke olmadan yazılamaz

Başbakan Ahmet Davutoğlu, Türkiye ve İngiltere'nin tarihi ve coğrafyası açısından ilişkilerini daha da geliştirebilecek pozisyona sahip olduğunu belirterek, "Şimdiki coğrafyamız ve tarihi geçmişimiz, bu iki ülkeye çok daha uyumlu ve birbirini tamamlayıcı ilişkileri yürütebilme imkanı sağlıyor" dedi.

Davutoğlu: Avrupa'nın kaderi iki ülke olmadan yazılamaz

Başbakan Davutoğlu, İngiltere'nin başkenti Londra'daki Mandarin Otel'de düzenlenen Türkiye-İngiltere İşadamları Yemeği'nde konuştu.

Davutoğlu, Türkiye ve İngiltere’nin önde gelen finansal çevreleriyle bir araya gelmekten memnun olduğunu belirterek, Türkiye ekonomisiyle ilgili gelişmeleri konuşmaktan da ayrıca mutluluk duyduğunu ifade etti.

Londra ziyareti kapsamında birçok ekonomik toplantıya katıldığını, İngiliz mevkidaşı David Cameron ile de bir araya geldiğini dile getiren Davutoğlu, şunları kaydetti:

"2015, bizim için zorluklarla dolu bir yıl oldu. İki genel seçim geçirdik. Bir de aynı zamanda Britanya'da da genel seçim oldu hem David Cameron ve ben, başarılı olduk. Sonuçta netice her iki ülke için çok umut verici. Bu ne demek? Önümüzde 4 yıl var, her iki ülke için. Siyasi istikrar söz konusu, aynı hükümetler, aynı politikalar. Bu Türkiye-Britanya ilişkilerinde yeni perspektifin başlangıcı da olabilir. Sadece karşılıklı ilişkilerde değil Avrupa ve bölgesel konularda iş birliği yapmamamız için hiçbir neden yok."

"AVRUPA'NIN KADERİ İKİ ÜLKE OLMADAN YAZILAMAZ"

Türkiye ve İngiltere'nin, Avrupa'nın doğusunda ve batısında yer alan iki önemli ülke olduğunu ifade eden Davutoğlu, şöyle devam etti:

"İki ülke olarak, şöyle pozisyondayız; Avrupa'nın kaderi bu iki ülke olmadan yazılamaz. Türkiye çoğunlukla Asya’da bulunan yarım adadan oluşuyor ama Avrupa'nın kenarında mevcudiyeti olan bir ülke. Hem Türkiye hem Britanya, Avrupa tarihinde önemli aktörler olarak yerlerini almışlardır, her zaman. İngiltere ve Türkiye'nin katkısı olmadan Avrasya'nın tarihinin yazılması mümkün değil. Tarihe baktığımız zaman iki ülkenin benzerliklerinin görüyoruz. Öncelikli uzun vadeli siyasi oluşumlar gerçekleştirildiğini, Avrasya'da, hatta afro-Avrasya'da bu tür oluşumların gerçekleştiğini görüyoruz. Osmanlı İmparatorluğu ve Britanya İmparatorluğu'nun mevcut olduğu dönemlerde her ikisinin de uzun soluklu tecrübeleri olduğunu görüyoruz.”

İstanbul ve Londra'nın tarihte ekonomi faaliyetlerin merkezleri olduğuna işaret eden Davutoğlu, "İstanbul'u İpek Yolu ile hatırlıyoruz ve Londra'yı da modern ekonominin başlangıcı olan endüstri devrimi ile hatırlıyoruz. İstanbul ve Londra'yı hatırlayamayanlar ekonominin tarihini anlayamazlar' diye konuştu.

"16-17 MİLYAR DOLARA YAKIN BİR TİCARET HACMİMİZ VAR, YETERLİ DEĞİL"

Türkiye'nin ekonomik tarihçesinin, İpek Yolu'nun bir uzantısı olarak Çin'e kadar uzanan ve Britanya'yı da kapsayan, Hint Okyanusu'na kadar çok geniş kapsamı olan bir alan olduğuna işaret eden Davutoğlu, sözlerini şöyle sürdürdü:

"Şimdiki coğrafyamız ve tarihi geçmişimiz, bu iki ülkeye çok daha uyumlu ve birbirini tamamlayıcı ilişkileri yürütebilme imkanı sağlıyor. Tabii ki aynı şey siyasi olarak da geçerli. Bu konuda olumlu istatistiklere de sahibim. Burada 16-17 milyar dolara yakın bir ticaret hacmimiz var. 'Bu yeterli mi? Hayır yeterli değil.' Bir kaç yıl içinde 20 milyara, daha sonra daha yüksek miktarlara çıkabilmeliyiz."

Davutoğlu, Londra'nın kendisi için ayrı bir önemi bulunduğunu, ilk ziyaret ettiği yabancı şehrin Londra olduğunu da belirterek, bu ziyaretinin ardından şehirle ilgili edindiği izlenimlere dair bir kitap yazdığını belirtti.

Başbakan Davutoğlu, Londra programı kapsamında Bloomberg, Goldman Sachs'da toplantılara katıldığını, İngiliz mevkidaşı David Cameron ile bir araya geldiğini belirterek, bu kadar yoğun programa rağmen bir kitapevini ziyaret etme imkanı bulduğunu söyledi. Davutoğlu, dün de Türkiye'den gelen öğrencilerle bir toplantı yaptığını belirterek, onları da Londra'daki kitapevlerinin isimlerini bilip bilmedikleri konusunda teste tabi tuttuğunu anlattı.

Sayfa Yükleniyor...