Kazanan yok, kaybeden Sarkozy

Nicolas Sarkozy ile François Hollande arasındaki TV düellosunda kazanan olmadı ama bir kaybeden var. Yaklaşık 17 milyon 800 bin kişinin seyrettiği TV tartışması anketlerdeki olumsuz gidişatı tersine çevirmeye çalışan Nicolas Sarkozy için son şanstı. Ancak Sarkozy beklediğinden daha sert bir kayaya çarptı.

Kazanan yok, kaybeden Sarkozy

Cumhurbaşkanlığı seçiminin 22 Nisan'daki ilk turunda oyların en fazlasını alarak ikinci tura kalan Hollande ve Sarkozy, dün gece bu seçim kampanyasında ilk defa TV ekranlarının karşısında tartışıp, kararsız seçmenleri etkilemeye çalıştılar. Tartışma gergin bir havada gerçekleşti ama kaliteli ve iki adayın savunduğu argümanlar açısından dengeliydi.

AGRESİF OLAN SARKOZY'YDİ
Sarkozy, Fransa'da 1974 yılından bu yana gerçekleşen tüm cumhurbaşkanlığı seçimlerinin kurumsallaşmış egzersizi olan bu program öncesi baskı altında olan taraftı. Beş yıldır cumhurbaşkanlığı görevini yürüttüğü ve anketlerde Hollande'ın arkasında göründüğü için "hesap verecek olan" rolündeydi. Bu nedenle Hollande'a oranla daha agresif davrandı. Rakibini tahrik etmeye çalıştı. Yaklaşık 2 saat 50 dakika süren tartışma boyunca Hollande'ı defalarca "yalancı" olmakla itham etti. Aslında tartışmaya hazırlıklı gelmişti. Hollande'ın kaçak göçmenlerin haklarını koruyan bir sivil toplum kuruluşuna yazdığı mektubun kopyasını dahi getirmişti yanında. Aşırı sağ ve merkezin seçmenlerinin oylarını çekmek için korkular üzerine oynadı. Hollande'ı kaçak göçle mücadele, Fransa ve AB'nin sınırlarının korunması, yabancılara oy hakkı, yüksek gelirlilere vergi konularında sıkıştırmaya çalıştı. Bu alanlarda Hollande'ın Fransa'nın çıkarlarını koruyamayacağı izlenimi yaratmak istedi. Yabancılara oy hakkının sadece Müslüman göçmenlerin "toplulukçu taleplerinin artmasına neden olacağını" savundu.

SARKOZY'NİN TAHRİKLERİNE RAĞMEN SAKİN
Rakibi Hollande ise daha sakindi. Program öncesinde bugüne dek bir kez dahi başbakanlık veya bakanlık yapmamış olan Hollande'ın Sarkozy karşısında devlet adamı olduğunu gösterme kapasitesi sorgulanmaktaydı. Hollande bu sınavı fazlasıyla geçti. Üzerindeki baskı Sarkozy'ye oranla çok daha azdı. Son beş yıldır ülkeyi o yönetmiyordu, daha önce de hiçbir zaman yönetmemişti. Bununla birlikte 30 yıldır Fransız siyasetinin içinde ve Fransız solunun en büyük partisinin 11 yıl boyunca liderliğini yapmış olmanın deneyimiyle hareket etti. Sarkozy'nin tahrikleri karşısında sinirlenmedi. Seviyeyi düşürmedi. Tüm dosyalara kendi argümanlarıyla hakim olduğunu gösterdi. Sarkozy'yi ekonomik bilançosu ve yönetim anlaşışıyla vurmaya çalıştı. Sarkozy'yi mali krizin yönetiminde "Angela Merkel'in Almanyası önünde diz çökmek", "tüm iktidarı elinde toplamak" ve "belli başlı devlet kurum ve kuruluşlarının başına yakınlarını atamakla" suçladı.

ANKETLERDE HOLLANDE ÖNDE
Fransız basını tartışmayı "dengeli" olarak yansıtsa da sonuçta kaybedenin Sarkozy olduğu görüşünde neredeyse mutabık. Seçimde Sarkozy'yi açıkça destekleyen muhafazakar eğilimli Le Figaro gazetesi dahi bu sabahki manşetinde "Yüksek Gerilim" başlığından öteye gitme cesaretini gösteremedi. Zira Sarkozy, her ne kadar dosyalarına hakim olsa da dün gece seçimin gidişatını değiştirecek bir atılım yapmayı beceremedi. Program öncesinde Hollande'ı tuş edeceğini söylemişti. Maç berabere bitti. Beraberlik ise Sarkozy'ye değil Hollande'a yarıyor. Anketler hâlâ 6 Mayıs pazar günü yapılacak ikinci turu yüzde 47'ye karşı yüzde 53 oyla François Hollande'ın kazanacağını gösteriyor.

Sayfa Yükleniyor...