ÖSYM'den 15 dakika kuralı için açıklama

ÖSYM Başkanı Ömer Demir, YGS'ye 15 dakika kuralı nedeniyle geç kalan adaylar için telafi sınav yapılmayacağını açıkladı.

ÖSYM'den 15 dakika kuralı için açıklama

2 milyon 265 bin 902 adayın başvurduğu YGS sona erdi. ÖSYM tarafından uyarısı yapılan “ 09.45’ten sonra sınav binalarına kimse alınmayacak” kuralının ise tartışmaları sürüyor.

Sınava girecekleri binalara 09.46'da gelen birçok aday, 1 dakika geç kaldıkları için sınava alınmayınca gözyaşlarına hakim olamamıştı.

Geç kalan adaylar için telafi sınavı olacak mı tartışmaları sürerken konuyla ilgili ÖSYM başkanından açıklama geldi.

"ÜZGÜNÜM YAPACAK BİR ŞEY YOK"

ÖSYM Başkanı Prof. Dr. Ömer Demir , Hürriyet’e yaptığı açıklamada “Çok üzgünüm, yapacak başka bir şey yok” diye konuştu.

Başkan Demir, şöyle dedi: “Bu yıl adaylar sınava giriş belgesini internetten indirirken ekrana büyük harflerle ‘Salonlara 09.45’te alınıyor, geç kalan alınmayacak’ diye duyuru koyduk.

Yanında ‘Okudum, anladım’ butonu vardı. Adaylar, onu işaretlemeden belgesini alamadı. Buna rağmen geciken oldu. Kapıdaki herkes alındı, arama içeride yapıldı. Yapacak bir şey yok, üzüntü verici. Ama bir kuralı hayata geçirmenin başka yolu yok. ‘Haberim yoktu’ diyen olacak. Hâlâ giriş belgesi, nüfus cüzdanı olmadan gelen var. Kurala aykırı davrananları sıfırlamanın imkânı yok.”

"DAVA SONUCU YENİ SINAV AÇILMASI ŞEKLİNDE OLMAZ"

Hukukçular, sınav belgesinde uyarı olduğu için dava açılsa bile kazanılamayacağını söyledi. İstanbul Üniversitesi Hukuk Fakültesi Öğretim Üyesi Prof. Dr. Aydın Gülan, “Önceden duyurulmasaydı şekil, usul sakatlığı oluştururdu. Dava sonucu yeni sınav açılması şeklinde olamaz, çünkü genel bir sınav. Hukuka aykırı bulunursa tazminat talebiyle sonuçlanabilir” dedi.

"BU SINAVLAR HAYATİ ÖNEM TAŞIYAN SINAVLAR"

Bir-Sen Genel Başkan Vekili Latif Selvi ise, disiplinli hareket etmenin sınavların belli bir düzen içerisinde yapılmasının önemli olduğunu söyledi.

Selvi, bu konuda gerekli uyarıların ve hatırlatmaların yapıldığını ancak elde olmayan sebeplerle insanların gecikebileceğini dile getirdi.

Bu nedenle mağduriyetler yaşandığına dikkati çeken Selvi, sözlerini şöyle sürdürdü:

"Bu sınavlar hayati önem taşıyan sınavlar. Bir miktar esneklik konulmasının doğru olacağı kanaatindeyim. ÖSYM'nin bundan sonraki sınavlarda daha önceki yıllarda olduğu gibi esneklik göstermesini talep ediyoruz çünkü insanlar üzüldükten sonra bir kıymeti kalmıyor. Kişinin hatası olsa bile biraz toleranslı olunmasında fayda var. Önemli olan insanımızın sınava girerek hukuki, demokratik, kişisel hakkının korunması. Bu gençler, bir yıl kaybetti. Belki insan ömründe çok uzun olmayabilir ama bir yıl boyunca hazırlanan, sınava girmeyi ümit eden gencin kendi hatalarından da olsa bir kayba uğraması uygun değil.

"EĞİTİMDE HİÇBİR KURAL İNSAN HAKLARINDAN DAHA DEĞERLİ DEĞİLDİR"

Adnan Menderes Üniversitesi Eğitim Fakültesi Öğretim Görevlisi Hasan Can Oktaylar da ÖSYM'nin bu konudaki kuralını "çok anlamsız ve katı" bulduğunu belirtti.

Oktaylar, bu sınava 2 milyon 200 bin adayın girdiğini, insanların bazı sebeplerden sınava gecikebileceğini, bu kadar katı bir kuralın olmaması gerektiğini vurguladı.

Bazı öğrencilerin geç kaldıkları için sınava girememelerinin yarattığı "mağduriyetin" yanı sıra sınava girenlerin de bu kadar katı, kontrollü, sıkı bir disiplin ortamında psikolojilerinin bozulduğunu savunan Oktaylar, "Bu durum birçok öğrencinin bir yılına mal oluyor. Eğitimde hiçbir kural insan haklarından ya da insan ihtiyacından daha değerli değildir. Birkaç dakika geç kalabilir. Bununla ilgili bir mazeretlendirme sistemi kurulabilirdi. ÖSYM, bunu yapabilecek güçte. Bu kurallar, kamuoyunun hem gerilmesine hem de ÖSYM'nin problem çözücülüğüyle ilgili inancın ortadan kalkmasına neden oldu" şeklinde konuştu.

Sayfa Yükleniyor...