Fitch'in resmi internet sitesinde yayımlanan "Küresel Ekonomik Görünüm-Mayıs 2016" başlıklı raporunda, gelişmekte olan piyasalardaki zayıflık ve küresel enerji üreticilerinin azalan yatırım harcamalarının, dünya büyümesinde büyük bir kayba neden olduğu vurgulandı.
Raporda, küresel büyümenin bu yıl yüzde 2,5 düzeyinde gerçekleşmesinin beklendiği aktarılarak, bu rakamın gelecek yıl yüzde 2,9 ve 2018'de de yüzde 3,0 olacağı öngörüsüne yer verildi.
Fitch'in ABD'nin özel yatırım büyüme tahminini de sert bir şekilde düşürdüğüne işaret edilen raporda, "ABD'nin 2016 yılı büyümesinin yüzde 1,8 düzeyinde gerçekleşmesini bekliyoruz. Bu tahmin 2013'ten bu yana ilk kez yüzde 2'nin altına indi" denildi.
Raporda, Çin'e yönelik büyüme beklentilerinin 2016 için yüzde 6,2'den yüzde 6,3'e, 2017 için ise yüzde 6,0'dan yüzde 6,3'e revize edildiği belirtilerek, şunlar kaydedildi:
"Söz konusu yukarı yönlü revizyonda Çin'in erken politika teşviklerinin güçlenmesi ve yetkililerin kısa vadeli büyümenin istikrar kazandırılmasına ilişkin taahhütlerinin artması etkili oldu. Küresel çapta enerji sektörü yatırım harcamalarındaki düşüş, Çin yatırımının yavaşlaması ve Rusya ile Brezilya'daki yurt içi talebin sert düşüşü ise son iki yılda düşük petrol fiyatlarının küresel büyümedeki olumlu etkilerini nötr hale getirdi. Bu bağlamda, beklentilerden daha kötü gelen ABD birinci çeyrek büyümesi, ihracatın iki çeyrektir arka arkaya gerilemesi, petrol bağlantılı yatırımlarda üçte bir oranında düşüş ve sanayi üretiminde ilave azalma, ekonomi üzerindeki dış şokların önemli etkisine ilave kanıt oluşturuyor."
"ECB VE BoJ'UN FAİZ ORANLARINI DAHA FAZLA NEGATİF BÖLGEYE ÇEKMESİNİ BEKLEMİYORUZ"
Dış şokların şiddetlenmesinin ekonomiye daha büyük tehditler yönelteceği vurgulanan raporda, ancak yakın vadede gelişen piyasalardaki büyüme görünümünün biraz daha iyi gözüktüğü dile getirildi.
Raporda, söz konusu gelişmeye gerekçe olarak Çin'in ilgi görmeye başlaması, emtia fiyatlarının toparlanması ve dolardaki zayıflama gösterilirken, "2015'in sonlarından beri zayıflayan dolar, gelişmekte olan piyasa borçluları ile para birimleri üzerindeki baskının azalmasına yardımcı oldu. Bununla birlikte Fitch, kısa dönem küresel risklerin hafiflemesiyle yılın ikinci yarısında ABD Merkez Bankasının faiz artırımına devam etme olasılığı karşısında doların 2016'nın sonlarında yükselebileceği konusunda uyarıyor" ifadeleri kullanıldı.
Japonya Merkez Bankası (BoJ) ve Avrupa Merkez Bankasının (ECB) bilançolarını agresif bir şekilde genişletmeye devam etmesi ve negatif politika faizini benimsemesi ile küresel para politikası döngüsündeki farklılığın sürdüğü aktarılan raporda, "Bununla birlikte biz ECB ve BoJ'un faiz oranlarını daha fazla negatif bölgeye çekmesini beklemiyoruz" denildi.
Raporda, Euro Bölgesi'nin devam eden kademeli toparlanmasının, istihdam piyasasındaki gelişmelerle desteklenen hane halkı harcamaları, düşük manşet enflasyon ve banka kredilerinin büyümeye devam etmesiyle kyolunda gittiği dile getirildi.
Fitch'in Euro Bölgesi 2016 büyüme tahminini 0,1 puan artırarak yüzde 1,6'ya çıkardığı bilgisi verilen raporda, söz konusu rakamın Brexit referandumu öncesindeki belirsizlik nedeniyle İngiltere için 0,2 puan azaltılarak yüzde 1,9'a düşürüldüğü kaydedildi.
Raporda, mart ayı ortasından bu yana petrol fiyatlarının yüzde 28, metal fiyatlarının da yüzde 11 yükseldiği aktarılarak, petrol fiyatlarındaki toparlanmada; ABD petrol üretiminin azaldığına ilişkin kesin kanıtlar ve diğer ülkelerdeki geçici arz aksamaları gibi birçok faktörün etkili olduğu ifade edildi.
"HÜKÜMETİN POLİTİKA PROGRAMI YAPISAL ZAYIFLIKLARLA MÜCADELE EDİYOR"
Raporda, Fitch'in Türkiye'ye ilişkin tahminlerine de yer verilirken, şunlar kaydedildi:
"Türkiye'nin bu yıl yüzde 3,5, gelecek yıl yüzde 3,6 ve 2018'de yüzde 3,5 büyümesini bekliyoruz. Söz konusu yıllarda Tüketici Fiyatları Endeksinin sırasıyla yüzde 8,2, yüzde 7,7 ve yüzde 7,5 seviyelerinde gerçekleşeceğini öngörüyoruz. Öte yandan Türkiye'de politika faiz oranının 2016, 2017 ve 2018 yılında yüzde 7,50 düzeyinde kalmasını tahmin ediyoruz. Dolar/TL beklentimiz ise 2016 sonunda 2,91, gelecek yıl sonunda 3,06 ve 2018 sonunda da 3,23 düzeyinde bulunuyor."
Türkiye'de sürdürülebilir büyüme kompozisyonu ve hızı için reformlara gereksinim duyulduğu belirtilen raporda, "Hükümetin politika programı yapısal zayıflıklarla mücadele ediyor ama uygulamalar son yıllarda gecikti" ifadeleri kullanıldı.
- Etiketler :
- Haberler -
- Ekonomi
