"Sıla'nın 'acil müdahalesi'yle yeniden hayata..."
Hafta sonu Maslak Tim Show Center'da olanlar, hayatlarında bir daha belki de kolay kolay yaşanamayacak özel bir buluşmanın parçası oldular. O sahneden dünyaya; hayatın, aşkın, acıya ve her türlü zorluğa dağ gibi durmanın şiirini, şarkılarla yazdı Sıla. Her şeye rağmen dimdik ve hür ve aşık yaşamanın Sıla'casını haykırdı…Ne mutluyum ki ben de bu geceye kendimi şahit diye yazdırdım. (Yazı: Suat Kavukluoğlu)
'KENAR SÜSÜ'YLE BAŞLAYAN ACİL MÜDAHALE
"Müzik çok 'rağmen' yapılan birşey. Sanat da öyle. Sesten, vuruştan, tuştan, en çok da candan ve yürekten olduğu zaman hepimizi eşitliyor. Bu akşam da aslında eşitlenelim diye buradayız." diyerek başladı söze. Önce uzun yol arkadaşı Efe Bahadır'la bir koltuğa kıvrıldı, tek gitarla beş şarkı, sessiz ama büyük bir çığlık…Ağır yaralı olarak yetiştirildiğimiz acil serviste "Kenar Süsü"yle açtı damar yolumuzu önce... Kan kaybediyorduk, hayat serumuna ihtiyaç vardı. Sadece biz susuyor, bizim yerimize o söylüyordu "Kaderimle oynayacak kadar sevgilim olmuşsun meğer / Ben seni kabullenmeyip, ben yapmaya çalışırken / Yokluğun çirkin de yapmış beni / Geçen gün aynada gördüm tesadüfen..." Durumumuz "Malum", halimiz ortadaydı... Gidenler gidince böyle oluyordu işte "Hayat da her şey de ötede kalıyordu, kırılıp tuz buz oluyordu aşk, toparlanamıyordu..." Dön demeyi bile unutturuyordu, kör ediyordu acı. Hayat efendinin ayazı sert oluyordu. Fark etmiyordu "el yeline baş eğmeyen egeli lodos" olsan da, haydi bre diye efelenip yağsan da işte o göz eğer seni görmüyorsa, tuzla buz oluveriyordu "gönül".