|
|
Kimdir bu Ekonomistler? |
|||
Reha Muhtar Bunlardan ilki sosyal alanda yaşandı. Beğenmeniz ya da beğenmemeniz ayrı bir konudur ama tarihin en çok izlenen ve takip edilen TV imparatoru Reha Muhtarın çöküşü, Türk sosyal yapısı için önemli bir göstergeydi. Reha Muhtarın son programlarında, güç şizofrenisine daha fazla hakim olamayışı çöküşünü hızlandırdı. Oldukça zeki ve başarılı bir gazeteci olduğundan şüphe duymadığımız Muhtarın, Türk sosyal dokusundaki bazı değerlerden yararlanması neticesinde yakaladığı bu müthiş yükselişinin inişinin çok dramatik olacağı o gece tüm ekran seyircileri tarafından hissedildi. Genellikle kutuplaşma yaratmakta, değerlerin içini boşaltmada adeta bir öncü konumunda bulunan Rehanın sarsılışı, halkın uzun süreden beri beklediği bir kıvılcım oldu. Artık kitlelere eski yöntemlerle ulaşmak daha zor olacak. Erkan Mumcu İkinci önemli unsur, halkın artık bazı siyasi çıkışlara prim vermemesi ile yaşandı. Her ne kadar bu diğer partilerde de yaşansa da, ANAP son birkaç aydır yoğun bir samimiyetsizlikle kavramların içini boşaltıyor. Bunun önemli örneklerinden birisi, ulusal güvenlik tartışması ile Türkiye gündemine düşmüştü, ardından Erkan Mumcu ile devletin küçültülmesi kavramını konuştuk. Devlet sizce küçüldü mü ya da küçülecek mi,hangi kriterlere göre küçülecek, devletin küçülmesi ne demek gibi temel sorularla boğuşur olduk. Fakat şimdi Erkan Mumcu, biz bunları söyledik, MHP kabul etmedi diyemez... Elbette belirtmeden geçemeyeceğim bir diğer benzer siyasi manevra da, Mesut Yılmazın sorumlu olduğu AB davasındaki başarısızlığının faturasını MHPye kesmesi olarak önümüze çıkmıştı. Hatırlatmak ve siyasi değerlendirmelerimizi yaparken herkesi objektif ve irdeleyici olmaya davet etmek istedim. Bunun Ankaradaki mücadelesini buradan ben vermeyeceğim. Ankaradaki bu oyunun savunmasını, bunu Türkiye gündemine getiren kendisi veya sahip çıkarsa (iktidardaki) samimi partisi verecek. Genellikle bu söylemi çok önemsemedik, fakat bunlar tehlikeli konular, büyük hatalar... Günün birinde gerçekten devletin ekonomideki ağırlığını azaltacağım söylemi ile iktidara aday olan tüm gençlerin projelerinin önü, Mumcunun bu kavramın içini boşaltması ile daha da kapatıldı. Bu tür, gerçek anlamlarını yitirmiş , içi boşaltılmış kavramlarla konuştuğumuzda farkına varmasak ta statükonun devamına katkıda bulunuyoruz. İçi boşaltılmış halleriyle, bundan sonra halka hiçbir şey ifade etmeyecek kavramların gerçek anlamlarını halka nasıl anlatırsın? Sonuçta Mumcu, hem kendi partisinin hem de halkın gösterdiği tepkisizlik ile Devletin küçültülmesi gibi önemli bir söylemi de koluna takarak siyasi alandaki ani yükselişinin, dramatik düşüşü ile ilgili sinyalleri verdi. Bize kalan ders de şu oldu: Ankaranın siyasete eğilimli gençlere empoze ettiği ve artık çağdaş siyasetin kabul edemediği liderlik hırsı en genç, en yetenekli insanları bile erken yaşlandırıyor. Ekonomi Geçtiğimiz hafta içinde Toprakbankın fona devredilmesi, nasıl ödeneceğini düşünmezsek IMFin ek kaynağı, Dervişin hata yaptım dediği kritik konuşma gibi Ekonomi alanında ilginç gelişmelere tanık olduk. Ekonomide tüm gelişmelerin siyasete bağımlı hale geldiğini düşündüğümüzde söylenecek çok fazla şey yokmuş gibi görünse de herşeye rağmen olumlu gelişmelere de tanık olmuyor değiliz. Özellikle bankacılık sisteminde ciddi düzenlemelere gidilmesi gerçekten olumlu bir gelişme olarak gözüme çarpıyor. Öte yandan istatistiklerindeki sağlıksız bilgi akışı nedeniyle Türkiye için pek önem arz etmese de sanayii üretimindeki daralma boyutunun yavaşlaması gibi makro değerlerdeki göreceli iyileşmeyi de denklemin pozitif tarafına koymamız gerekiyor. CENAZEYİ KALDIRMAK... Bu üç önemli konuda da aslında üzerinde durmak istediğim gösterge, Türkiyenin siyasetinde, sosyal yaşamında ve ekonomisinde aslında çoktan öldüğünü fakat gerçeği kabul etmek istemeyenlerin de yavaş yavaş bu gerçeği algıladıklarını düşündüğümdür. Bu cenazeyi kaldırmak ve tüm değerlerin yerli yerine oturmasını sağlamak, siyasi ve sosyal alandaki büyük sorunları giderme görevi elbette bizlerindir. Bu konuda bir çok çalışma da yapmaya gayret ediyoruz. Kimi zaman bu çalışmalarımıza katılanlar oluyor, kimi zaman yanımızda kimseyi göremiyoruz fakat kısa bir süre önce anladığım bir şey var ki... Cenaze çok ağır ve bu cenazeyi yanımızda halk olmadan taşıyamayacağımızdır. Altında sağlam kavramların formüle edilmediği ani çıkışların, inişlerinin ne kadar dramatik olacağının halk tarafından anlaşılmasının Türkiyede her alanda ciddi bir değişimin ateşleyicisi olduğunu düşünüyorum. İşimiz zor, sabah uyandığımızda hepimiz cenazenin altına girelim ki birbirimizin yükünü azaltalım. Eğer bu ülkede yaşayamaya karar verdiysek, hayal ettiğimiz Türkiyeye kendimizden bir tuğla koymalıyız. | ||||
Bankaların kara tahtaları siliniyor | |||
|
|||||||||||||||||
|
|||||||||||||||||
Ana Sayfa | Güncel | Dünya | Ekonomi | Sağlık | Yaşam | Teknoloji | Kültür & Sanat | Spor | Hava Durumu | Haber Özetleri | Arama | NTVMSNBC Hakkında | Yardım | Spor Yardım | Tüm Haberler | Araçlar | NTVMSNBC Reklam Seçenekleri | Hukuki Şartlar & Gizlilik Hakları |
|||||||||||||||||