Ağır kaldırma, kas zedelenmeleri, eklemlere zarar verebilecek hareketler gibi birçok etken nedeniyle herkes zaman zaman bel ağrısı çekiyor. Toplumda, bel ağrılarının genellikle fıtıktan kaynaklandığı yönünde yaygın bir kanı var ancak Nöroşirurji Uzmanı Doç. Dr. Ahmet Hilmi Kaya, bel ağrılarının nedeninin iyi araştırılması gerektiğine dikkat çekti.
Bel fıtığı, disk dokusunun beslenememesi, hatalı hareketler, genetik yatkınlık ve duruş bozuklukları gibi faktörlerle ortaya çıkabiliyor. Fıtığın bel ve boyun ağrısının yanında sinir basısı ile boyundan kola veya belden bacağa doğru ağrı yapabileceğini belirten Dr. Kaya, fıtıktan etkilenen kas grubuna bağlı olarak; güçsüzlük, hissizlik, yanma, uyuşma, idrar tutamama ve büyük abdesti kaçırma gibi belirtiler verebileceğini söyledi.
Her bel ağrısının fıtık olmadığına vurgu yapan Kaya, “Bel ağrısını araştırılması ve teşhisi çok önemlidir. Çünkü beldeki ağrı bir metastaza, tümöre, enfeksiyona ya da kalça eklemindeki bir soruna bağlı olabilir. Erken tedbir için mutlaka bir uzmana başvurulmalıdır” dedi.
İLAÇ TEDAVİSİ KİMLER İÇİN UYGULANIYOR?
Boyunda veya belde bulunan fıtık hastayı hiçbir zaman tehdit etmeyip sadece belirli dönemlerde ağrılara sebep oluyor, yılda 1-2 defa tutulma şeklinde görülüyorsa bu dönemde ilaçlardan yararlanmak mümkün olabiliyor.
Fıtığın bulunduğu bölge, hasta bulguları ve nasıl bir tehdit yarattığı gibi hususların önemli olduğunu vurgulayan Doç. Kaya, “Belde çok büyük bir fıtık gördüğümüzde eğer hiçbir bulgusu yoksa endişelenmeyiz. Fakat boyunda büyükçe bir fıtık gördüğümüzde, hastanın hiçbir bulgusu olmasa da omurilik bası belirginse ameliyat öneririz. Çünkü hastanın ters bir hareketinde omuriliğe bası artarsa dramatik sonuçlar olabilir ve tablo hastanın felç olmasına kadar gidebilir” diye konuştu.
Ani gelişen felç, idrar kaçırma gibi kesin endikasyon durumunda vakit kaybetmeden ameliyat yapılması gerekiyor. Çünkü erken müdahale ameliyatın başarısını artırıyor.
FITIK AMELİYATTAN SONRA TEKRARLAYABİLİR
Ameliyattan sonra fıtığın tekrar çıkmayacağının garantisi olmadığını söyleyen Doç. Kaya, bunun yapılan ameliyatla ilgisi olmadığının altını çizdi ve ekledi: “Ameliyat ettiğimiz yerden bile tekrar fıtık oluşabilir. Ameliyatla sinire bası yapan fıtık kısmını çıkarırız ve tüm basıyı ortadan kaldırırız. Disk dokusunun aralığını da bir miktar boşaltırız. Ama mikro cerrahide bile görüş açımız dardır ve sadece mikroskopla gördüğümüz yerlerin veya aralığın arka kısmından disk dokusu alabiliriz.”
BEL ÇEKTİRMEK EN BÜYÜK HATALARDAN BİRİ
Genellikle ataklar halinde giden ağrılara neden olan bel ve boyun fıtığında hastalar sürekliliği olan bir ağrıdan şikâyetçi olmuyor. Bir dönem hiçbir şey yokmuş gibi hayatına çok rahat bir şekilde devam eden bir hasta, gün geliyor çok şiddetli, dayanılmaz ağrılar hissedebiliyor. Dolayısıyla fıtık ağrıları belirli dönemlerde ortaya çıkıp şiddetleniyor.
Hastalığın yüzde 80 seyrinin böyle olduğunu söyleyen Doç. Dr. Kaya, bu durumun hasta için kafa karışıklığına ve hastanın maalesef yanlış tedavi metotlarına başvurmasına sebep olduğunu hatırlattı. Hastaların bel çektirme gibi son derece riskli yöntemlere başvurduğunu söyleyen Kaya, “Hasta bu yöntemlerle ağrılarının geçeceğine inanıyor. En büyük yanılgı bu noktada ortaya çıkıyor” ifadesini kullandı.
AMELİYAT SONRASINA DİKKAT!
Fıtıkta önemli konunun uygun kilo ve düzenli egzersiz olduğunu söyleyen Doç. Dr. Kaya, “Fıtık ameliyatı geçiren hastanın vücudunu hor kullanmaması, biraz da kendi kendisinin doktoru olması gerekir. Toplumun % 4’ünde, ameliyat sonrası fıtığın tekrarlama meyli vardır. Çünkü bu insanlarda bağ dokusu farklı ve oradan tekrar diskin taşma eğilimi oluyor” dedi.
- Etiketler :
- Haberler
