Biyonik kol "Revo"yla hayata tutunuyor

Zübeyde Nisa Karabacak'ın 26 yıllık yaşamı adeta bir "hayatta kalma" mücadelesiyle geçti. Yüksekten düşme, kanser ve kalp krizini atlatan ancak geçirdiği trafik kazasında kolunu kaybeden Karabacak, biyonik kolu ile artık yaşama daha sıkı sarılıyor.

Biyonik kol "Revo"yla hayata tutunuyor

Yüksekten düşme, kanser, kalp krizi ve trafik kazası geçirerek 4 büyük travmayı atlatan Gaziantepli Zübeyde Nisa Karabacak, kazada kaybettiği kolunun yerine takılan biyonik kolu ile hayata tutunuyor. 

Nizip ilçesinde 4 çocuklu bir ailenin en büyüğü olarak dünyaya gelen Karabacak, çocukken 2. kattan zemindeki demirlerin üzerine düştü. Kazayı mucize eseri büyük bir yara almadan atlatan genç kıza, 17 yaşında üniversiteye başladığında son aşamaya gelmiş paratiroid kanseri teşhisi kondu.


ÖNCE KANSER, SONRA KALP KRİZİ, DAHA SONRA ORGAN KAYBI

Kanser hastalığı nedeniyle tedavi olurken zaman zaman okuluna ara vermek zorunda kalan Karabacak, 3 yıl sonra kalp kapakçığında oluşan sorun nedeniyle geçirdiği kalp krizi nedeniyle ameliyat oldu.

Ameliyatının ardından 5 yıl geçmeden 21 Mart 2016'da Nizip ilçesinden Gaziantep'e gelirken bindiği minibüsün kaza yapması sonucu ağır yaralanan genç kız, kaza nedeniyle sağ kolunu kaybetti.

BİYONİK KOLUNA "REVO" ADINI VERDİ
 
Bunca badireye rağmen hayattan umudunu kesmeyen Zübeyde Nisa karabacak, kaybettiği kolunun yerine koyabileceği en iyi şeyi araştırması sonucu 2 ay önce İzmir'deki bir merkezde biyonik koluna kavuştu.

Gününün büyük bölümünü "Revo" adını verdiği biyonik koluyla neler yapabileceğini keşfetmeye ayıran Zübeyde Nisa Karabacak, başına gelen olaylara her zaman "olanla ölmüşe çare yoktur" felsefesiyle baktığını anlattı.

Biyonik kol "Revo"yla hayata tutunuyor - 1

"OLABİLECEĞİNİN EN İYİSİ, HAYAT STANDARDIMI ARTTIRDI"

Protezinin 24 Kasım'da takıldığını hatırlatan Karabacak, şu değerlendirmede bulundu:

"Çok uzun zaman olmadı. Normalde insanlar uzun süreçte protezi kullanabiliyor. Ben şu an Revo'yla bir şeyler doğrayabiliyorum, ütü yapıyor, kıyafetlerimi katlayabiliyorum. Evimin genel temizliğini yapabiliyorum. Suya değse bulaşık bile yıkarım ama suya değmemesi lazım. Birçok işimi yapabiliyorum. Tek yaşıyorum. Aslında ben kendi elimi kullandığımı hissediyorum. Çünkü Revo'ya ben komut veriyorum. Bu durum çok ciddi anlamda beni motive ediyor. Kolumun ilk takıldığı an hayatımda yaşadığım en güzel andı. Hayretler içerisindeydim. Ne hissedeceğimi bilemiyordum. Bir el var ve siz onu hareket ettirebiliyorsunuz. Şu anda da egzersizlerim devam ediyor. Her şeyden önce bir öz güvene sahibim. Tabii ki gerçek anatomik bir el gibi değil ama olabileceğin en iyisi şu anda. Beni beklediğimin çok daha üstünde bir hayat standardına kavuşturdu. Zamanla bunun daha iyi olacağına inanıyorum."

Sayfa Yükleniyor...