13 yaşındaki Ahsen Özkan geçen yıl olduğu skolyoz ameliyatı sonrası, vücudundaki büyük yükten kurtulmanın hafifliğini yaşıyor. Şiddetli böbrek ağrısı şikayetiyle kaldırıldığı hastanede bu ağrılarının vücudunun içeriden eğrilmeye başlamasından kaynaklandığını öğreniyor.
Anne ve babasıyla birlikte adını ilk kez duyduğu skolyoz hastalığı ile tanışması böyle oluyor. Hiç vakit kaybetmeden Ortopedi ve Travmatoloji Uzmanı Prof. Dr. Osman Güven’e başvuruyorlar.
Annesi Müge Özkan, “Kızımın dışarıdan rahatsız edici bir eğriliği yoktu ama skolyoz hastalığı olduğunu öğrenip de tedaviye başladığımız süre içerisinde eğrilik hızlandı ve 2,5 yılda 2,5 kat artarak 20 derecelerden 45 derecenin üzerine çıktı. Kızım korse kullanmak istemeyip ameliyat olmak isteyince de, risklerine rağmen hocamıza duyduğumuz güvenle ameliyatı kabul ettik” derken; baba Renan Özkan da “Skolyoz diye bir hastalığın adını ilk kez duyduk. Büyük şaşkınlık yaşadık ama eğrilik göğüs kafesine doğru da ilerlemeye başladığından geç kalmadan erken aşamada ameliyat olmasının daha doğru olacağına ikna olduk. Ameliyat sonrası ‘iyi ki olmuş’ diyoruz” diyerek mutluluklarını dile getiriyor.
VÜCUDUNDAKİ EĞRİLİK SIFIRLANDI
Dünyada her 100 çocuktan 3’ünün kapısını çalan skolyoz yaşam kalitesini düşürdüğü gibi pek çok sağlık sorununa da zemin hazırlıyor. Tedavi edilmezse ileride akciğer, solunum ve kalp problemlerine yol açabiliyor hatta hastayı yatağa bağlı kılıyor.
Prof. Dr. Osman Güven, “Skolyoz en çok 10-15 yaş aralığında büyüme çağındaki çocuklarda görülüyor. Takip süresince hasta büyüme çağında olduğundan bazen her türlü koruma, egzersiz ve korseye rağmen skolyoz artmaya devam ediyor. Sonuçta ameliyat etmek durumunda kalıyoruz ve Ahsen’de olduğu gibi tam başarı sağlayabiliyoruz” diyor.
Ahsen ve doktoru Prof. Osman Güven.
Ahsen’in en sık uygulanan yöntem olan Enstrumentasyonlu Posterior Spinal Füzyon ile ameliyatını gerçekleştiren Prof. Güven, “Bu işlemde omurga boyunca kesi yaparak vidalarla omurlara tutturuyoruz. Eğriliği üç boyutlu olarak düzeltiyoruz. Birçok kişi skolyozu sadece omurganın yana eğrilmesi olarak bilir halbuki bir burgu gibi burulmasıdır. Yani içinde rotasyon vardır, dönme vardır, yana ve öne, arkaya doğru eğilim vardır. Onun için her üç boyutu da aynı seansta düzeltmek zorundayız. Ahsen’de de bunu yaptık ve hızla ilerleyen eğriliğini sıfırladık” diye konuşuyor.
Skolyozda erken teşhis ve tedavinin önemini vurgulayan Güven, bu sayede hastanın vücudunun tam anlamıyla normal görünüme kavuşabildiğini vurguluyor.
“DERSLERİM DAHA İYİ, AĞRILARIM GEÇTİ, BOYUM UZADI”
Skolyoz tedavisinde önce korse kullanmaya başlayan Ahsen’e bir gün beden eğitimi dersinde bir arkadaşının ‘korseyle kötü görünüyorsun’ demesi, genç kızın o güne dek zorluklarına katlandığı korseyi son kez takmasına neden olmuş.
“Korse takarken canım acıyordu, derslerime odaklanamıyordum, sınavlarda aklım korsemde oluyordu; bir de arkadaşım böyle deyince artık korseyi takmadım ve hastalıktan tamamen kurtulmak için kesin çözüm olarak ameliyatı istedim” diyor Ahsen.
Ameliyat sonrası hızla iyileştiğini hatta ameliyattan bir gün önce 1.49 olan boyunun ameliyatın hemen sonrasında 1.55 santime ulaştığını büyük bir mutlulukla anlatıyor. Bu sene 8. Sınıfta okuyan Ahsen “TEOG’dan önce vücudumdaki bu yükten kurtulmak beni çok daha mutlu etti. Sınava daha iyi hazırlandım. Şimdi ileriye bakma ve hedeflerime odaklanma zamanı. Doktor olmayı çok istiyorum” diyor.
- Etiketler :
- Haberler -
- Genel Sağlık
