Geçmeyen kemik ağrılarını ciddiye alın

Dinlendiğiniz halde geçmeyen kemik ağrılarınız varsa ve ailenizde kemik kanseri görülmüşse bir uzmana görünmenizde fayda var.

Geçmeyen kemik ağrılarını ciddiye alın

İSTANBUL - Kontrolsüz olarak bölünen hücrelerin oluşturduğu, kitle ya da şişlik olarak tanımlanan tümörlerin görüldüğü yerlerden biri de kemikler.

Çoğu kemik tümörünün nedeninin bilinmediğini ve genetik geçiş olabildiğine dikkat çeken Ortopedi ve Travmatoloji Uzmanı Prof. Dr. Kaan Erler, kemik kanserleri hakkında sık sorulan soruları cevapladı ve tedavi yöntemlerini anlattı.

Kemik tümörlerinin sık görülen tipleri nelerdir?
Birincil kemik kanserlerinde en çok karşımıza çıkan türleri şöyle sıralayabiliriz:

Multiple Myeloma: En sık görülen birincil kemik kanseridir. Kemik iliğinin kötü huylu tümörüdür. Her yıl, milyonda 20 kişinin ölümüne neden olabilir. 50-70 yaş arası hastalarda görülür ve herhangi bir kemiği etkileyebilir.

Osteosarkoma: İkinci en sık görülen kemik kanseridir. Sıklıkla ergenlik çağında ve diz bölgesinde olup, her yıl milyonda 2-3 kişide görülür. Daha az sıklıkla kalça ve omuz bölgesinde görülür.

Ewing's Sarkoma: Daha çok 5-20 yaş arası görülür. Çok geniş yumuşak doku kitlesi ile kemik harabiyeti oluşturur. En sık görülen yerler üst ve alt uzuvlar, leğen kemiği ve göğüs kafesidir.

Kondrosarkoma: Sıklıkla 40-70 yaş arası görülür. Kalça bölgesi, leğen kemiği ve omuzda kitle oluşturur.

Bu tümörler ne tür bulgularla ortaya çıkar?
Tümörlü çoğu hastada ağrı vardır. Ağrı genellikle "künt" olarak ifade ettiğimiz şiddeti az, daha çok sızı olarak algılanan şekilde ve süreklidir. Hasta dinlense de ağrısı devam eder ve sıklıkla gece kötüleşir. Travma sebebi değildir ancak travma sonrasında ağrı artar. Patolojik kırık, zayıflayan kemikte görülür ve bu da ağrıyı artırır. Bazı tümörler ateş ve gece terlemeye sebep olur. Bazen de ağrısız kitle ile karşımıza çıkarlar. Ayak bileği travmalarında çekilen filmlerde bazı tümörler rastlantısal olarak da belirlenebiliyor.

Böyle ağrılı bir durumda ne yapmak gerekir?
Eğer kişi kendisinde kemik tümörü olduğunu düşünüyorsa tanı ve tedavi için acilen hekime başvurmasında fayda vardır.

Tanı konulurken hangi adımlar izlenir?
Hekim, kişinin tıbbi hikayesini öğrenmek için ayrıntılı sorgulama yapacaktır. Bu durum, alınan ilaçlardan, daha önce geçirilen tüm hastalıklara kadar her ayrıntıyı kapsar. Tümörün büyüklüğü, hareketliliği, yapışık olup olmadığı, eklemlerle ilişkisi araştırılarak, gerekirse diğer sistem muayeneleri de yapılır.

Öncelikle hastadan düz röntgen filmi istenir. Değişik kemik tümörleri, düz röntgen filminde farklı görüntü oluşturur. Bazıları aşırı kireçlenme, bazıları ise kemikte erime gösterecektir. Bazen de bu iki durum birbirine karışmış olarak karşımıza çıkabilir. Bazı tümörler düz röntgen filminde görünebilse de, tam olarak tümör tipini ayırt etmek için ayrıntılı görüntüleme yöntemleri gerekir.

Kötü huylu kemik tümörlerinin tedavisi nasıl gerçekleştiriliyor?
Eğer kötü huylu bir kemik tümörü ile karşı karşıyaysanız, her zaman ikinci bir görüş almakta fayda vardır. Kemik kanserlerinin tedavisi takım halinde yapılır. Ortopedik onkolog, tıbbi onkolog, radyolog, radyasyon onkoloğu, patolog bu ekibin başlıca üyeleridir. Tedavide amaç kanseri yenmek ve uzvu korumaktır.

Kemik kanseri tedavisinde ne gibi ilerlemeler oldu?
Eskiden kemik kanserlerinde hastayı kurtarmak için organlar kesiliyor ve kanser vücuttan böyle uzaklaştırılıyordu. Ancak artık uzvu koruyan, tümörü uzaklaştıran bir cerrahi anlayışı var. Uygulanacak cerrahi tedavi, sadece tümör odağının boşaltılması şeklinde olabileceği gibi, tümör dokusunun etrafındaki dar veya geniş alandaki sağlam dokuyla birlikte çıkarılması şeklinde olabilir.
Burada amaç hastanın onkolojik tedavisini sağladıktan sonra, uzvunu fonksiyonel hale getirmektir. Bunu yaparken rekonstrüktif cerrahideki son teknik gelişmelerden faydalanılır. Protez, kemik greftleri yani iskelet sisteminin bir yerinden alınarak hastalıklı bölgenin iyileşmesi için kullanılan kemik parçaları ve biyolojik yeniden yapılanma yöntemleri günümüzde sıklıkla kullanılmaktadır.

Diğer yöntemler nelerdir?
Bazı kötü huylu kemik tümörleri, radyoterapiye, yani ışın tedavisine duyarlıdır. Radyoterapi tek başına ya da diğer tedaviler ile beraber yapılmalıdır. Koterapi, hastalığın biyolojik davranışına yönelik olarak bazen tedavi edici bile olabilir. Genellikle cerrahi öncesi ya da sonrasında uygulanabilir.

Bu hastalığa yakalanmada cinsiyet farklılığı gözleniyor mu?
Bu konuda ancak ABD’den rakam verebiliyoruz. ABD’de kötü huylu kemik tümörü yılda 2 bin 500 vakada, iyi huylu olanlar da 200 bin-300 bin vakada görülüyor. Kemik metastazı da yılda 250 bin-300 bin kişide ortaya çıkıyor. Kemik kanserinin görülmesinde cinsiyet farklılaşması görülmüyor.

  • Etiketler :
  • Haberler -
  • Tıptaki Gelişmeler
  • Hastalık
  • Genel Sağlık
  • Kanser

Sayfa Yükleniyor...