İlk belirti; yakın geçmişi unutmak

Alzheimer, bilişsel fonksiyonların kaybı olan demansın en yaygın formu. Beynin ilerleyen ve dejeneratif hastalığı olan Alzheimer'in ilk belirtisi ise yakın geçmişin unutulması.

İlk belirti; yakın geçmişi unutmak

İSTANBUL - Hastalığın bilinen tek bir nedeninin olmadığını belirten Uzman Psikiyatrist Tanju Sürmeli, birkaç faktörün Alzheimer’in ortaya çıkmasında etkili olduğunu söyledi: “Genetik de olabilir, kafa travmasına bağlı olarak da gelişebilir. Hastalığın en belirgin özelliği, beynin normal organizasyonunu ve fonksiyonunu bozmasıdır. Düşük seviyelerde eğitimin de hastalığa olumsuz etki yaptığı düşünülmektedir.”

BU BELİRTİLERE DİKKAT
Yeni öğrenilen bilgilerin unutulması Alzheimer’ın erken belirtilerinden biri. Sürmeli, hastalığın gelişiminde yaşananları şöyle özetledi: “Kişiler daha sık unutmaya başlarlar ve hatırlamakta çok güçlük çekerler, bazen hiç hatırlayamazlar. Yaşlandıkça isimleri, telefon numaralarını zaman zaman unutmak normal olsa da bellek kaybının giderek artması Alzheimer’da belirleyicidir. Unutkanlıklarının farkında olmazlar, genelde çevresindekiler fark eder. Günlük işlerini yapma ve planlamada zorlanırlar, basit kelimeleri bile bulmakta zorlanabilir ve uygun olmayan kelimelerle değiştirebilirler. Bu da konuştuklarının ve yazdıklarının anlaşılmasını zorlaştırabilir. Karar verme, yargılama yetenekleri zayıflar, kendi çevrelerinde ve hatta semtlerine gitmekte zorlanırlar, kaybolabilirler, para hesabını karıştırırlar, alışveriş yaparken zorlanmaya başlarlar. Ruh hallerinde çok çabuk değişiklikler yaşayabilirler, çabuk alınabilirler, hemen ağlayabilirler, sinirli ve suçlayıcı olabilirler, kişilik değişimleri yaşayabilirler.“

ALZHEİMER'DAN KORUNMAK İÇİN NELER YAPILABİLİR?
Alzheimer’dan korunmak mümkün mü, bunun için nasıl önlem alınmalı? Psikiyatrist Tanju Sürmeli, bu konuda geniş bir liste çıkarıyor. İşte Alzheimer’dan korunmayı sağlayacak o öneriler:

Günlük aldığınız fruktoz, yani meyve şekeri miktarı 25 gramın altında olmalı. Bir tane kurutulmuş incir 23, portakal 6, şeftali 6, muz 7, elma 9.5, taze kayısı taze 1.3, kuru kayısı ise 16.5 gramdır. Meyve şekeri fazla alınırsa zararlı olabilir. Bir insan önerilen miktarın ortalama olarak 3 katından fazlasını kullandığı için bu durumun çok yaygın ve ciddi bir sorun olduğunu söyleyebiliriz.
Açlık insulin seviyenizi 3’ün altında tutun. Bu endirekt olarak fruktoz ile bağlantısı olan bir durumdur ve kesinlikle insulin direncine yol açar. Diğer şekerler, tahıllar ve yetersiz egzersiz yapmak da bu durumu etkiler.
B12 düzeyi yüksek besinler tüketerek Alzheimer’a yakalanma riskinizi azaltabilirsiniz. Besin değeri yüksek folik asit yönünden zengin bir diyetle beslenin. Sebzeler tartışmasız biçimde folik asitin alınabileceği en uygun besin kaynağıdır. Bu nedenle taze sebzeleri her gün çiğ olarak tüketmekte fayda var.
Çok sıkı vejetaryen diyetlerin Alzheimer riskini yükselttiği, Omega-3 yönünden zengin diyetlerin ise bu riski düşürdüğü görülmüştür.

HER GÜN AKLINIZA MEYDAN OKUYUN
Civayı bedeninizden uzaklaştırın ve civadan kaçının. Diş amalgamları civanın en yoğun kullanıldığı uygulamalardan biridir. Bunların çıkarılma operasyonundan önce çok sağlıklı bir bünyeye sahip olmak gerekir. Diş amalgamlarını çıkarması için bütüncül yaklaşıma sahip diş doktorları tercih edilmelidir.
Yaban mersini tüketin. Antosiyanin ve antioksidan içeriği bakımından zengin olan yaban mersini Alzheimer ve diğer birçok nörolojik hastalığa karşı koruma sağlar. Yalnız fruktoz içermesi nedeniyle fazla tüketilmemesine dikkat edilmeli.
Her gün kendi aklınıza meydan okuyun. Zihinsel uyarılmanın, özellikle enstrüman çalmak ya da dil öğrenmek gibi yeni bir şey öğrenmek Alzheimer riskindeki düşüş ile ilişkilendirilmiştir.

TERLEMEYİ ÖNLEYEN DEODORANTLARDAN KAÇININ
Antikolinerjik ilaçlardan kaçının. Araştırmalarda, sinir sistemi nörotransmitterlerinden biri olan asetilkolini etkisiz hale getiren ilaçların, demans riskini arttırdığı görüldü. Bu ilaçlar geceleri kullanılan ağrı kesicileri, antihistaminikleri, uyku ilaçlarını, bazı antidepresanları, sabırsızlığı kontrol altına almaya yarayan ilaçları ve bazı narkotik ağrı kesicileri içermektedir. Araştırmalar ‘belirli antikolinerjikler’ diye sınıflandırılmış olan ilaçları kullanan kişilerde 4 katı kadar daha fazla oranda bilişsel bozukluklara rastlandığını göstermektedir. Düzenli olarak bu gruptaki ilaçlardan ikisini almak bilişsel bozukluk riskini arttırmaktadır.

İlk belirti; yakın geçmişi unutmak - 1

Alüminyumdan kaçının, örneğin terlemeyi önleyici deodorantlar, yapışmaz pişirme kapları gibi.
Egzersiz yapmak da Alzheimer ile savaşmaya yardımcı olabilir. Egzersizin, amiloid öncü proteininin metabolize edilme şeklinde bir değişimi tetiklediği öne sürülmektedir.
Eğer sevdiklerinizden biri Alzheimer ise bilişsel fonksiyonları koruma ve hastalığın seyrini yavaşlatma konusunda bazı faydaları görülmüş olan alpha-lipoik asit ile ilgili araştırmaları incelemek isteyebilirsiniz. Alfa lipoik asit güçlü bir antioksidandır ve aynı zamanda en etkili serbest radikal çöpçülerden biridir.

YETERİNCE D VİTAMİNİ ALIN, HİNDİSTAN CEVİZİ TÜKETİN
Ketonik diyet-tahıllardan kaçınmak aynı zamanda nörejenerasyona karşı koruma sağlar. Vücutta keton üretilmesinin arttırılmasının bir başka yolu da karbonhidratın kısıtlanmasıdır. Yüksek yağ, yüksek protein ve düşük karbonhidrat içeren bir diyet yapıldığında; vücudunuz karbonhidratlar yerine yağları kullanmaya başlar.
Hindistan cevizi yağı herhangi bir risk ve yan etki oluşturmadan faydalı olabilir.
D vitamini ve kürküminin zihin sağlığı için ne kadar önemli olduğunu gösteren güçlü araştırmaların sayısı her geçen gün artmaktadır. Yüksek antioksidan kapasitesi sayesinde bağışıklık sistemini güçlendiren hintsafranı, C ve E vitaminlerinden 5 ila 8 kat daha güçlüdür.
Alzheimer hastalarının beyinlerindeki iltihaplanma oranı daha yüksektir ve kürkümin etkili bir şekilde iltihabı sökebilme özelliği ile bilinir.
Yapay tatlandırıcılardan kaçının.

Sayfa Yükleniyor...