Kanlı idrar tümör habercisi olabilir

Bayındır Hastanesi Söğütözü Üroloji Kliniği’nden Uzm. Dr. Hakan Akan, çıplak gözle görülecek düzeyde idrarda kan görülmesinin genellikle bir hastalığın belirtisi olduğunu bildirdi.

Dr.Akan, “Bu hastalıklar arasında sıklıkla idrar yolu enfeksiyonları, prostat enfeksiyonları ya da taş hastalığı gibi iyi huylu hastalıklar olabileceği gibi başta mesane tümörü olmak üzere idrar yolları ve böbreğin tümörleri de olabilir” dedi.

Akan, her 100 kişinin 20’sine varan bir sıklıkta idrarda kan bulgusunun değişik şiddetlerde olmak kaydıyla görüldüğünü söyledi. Akan, idrarda mikroskopik düzeyde kan olmasının her zaman bir hastalık belirtisi olarak kabul edilmediğini, ancak idrarda özellikle gözle görülebilecek düzeyde kan bulgusunun genellikle bir hastalığın belirtisi olduğunu vurguladı.

Kanlı idrarda tetkik yapılması zorunlu
Akan, idrarda gözle görülecek düzeyde kan görülmesi durumunda erken tanı koyma ve tedaviye erken başlamanın önemi nedeniyle her zaman tümör olasılığın akla getirilmesi gerektiğini ve uygun tetkiklerin yapılmasını önerdi. Akan şöyle devam etti ; “ İdrarda kan olması, neredeyse tüm mesane tümörlü hastalarda görülen bir bulgudur ve ağrı olmaksızın pıhtılarla birlikte olan kanlı idrar mesane tümörünün tipik bulgusudur. İdrarında kan olan herhangi bir hasta mutlaka uygun tetkiklerle incelenmelidir. Öncelikle idrar tetkiki ve kültürü yapılarak bir enfeksiyon varlığı araştırılmalıdır. İdrarda anormal hücrelerin varlığı, sitoloji adı verilen ve idrarın bir patoloji uzmanınca incelenmesine dayanan test ile araştırılır. Ultrasonografi de kolay ve çabuk yapılabilen testlerden birisi olup mesane ya da böbreğe ait tümörleri gösterebilir.“

Küçük mesane tümörlerine dikkat
Söz konusu testlerin küçük mesane tümörlerini saptamakta yetersiz olduğunu açıklayan Akan, tümör yönünden şüphe devam etmesi durumunda sistoskopi adı verilen incelemenin gerekli olduğunu ifade etti. Akan, “Bu incelemede kullanılan cihaz fleksibl yani bükülebilir özellikte olup genellikle poliklinik düzeyinde lokal anestezi altında idrar yolundan mesaneye dek rahatlıkla sokulabilir. Bu işlem sırasında mesane üroloji uzmanı tarafından optik bir sistem aracılığı ile doğrudan gözlenebilir ve gerek duyulursa mesaneden biopsi yani doku örnekleri alınarak patoloji laboratuvarına yollanabilir” dedi.

Tedavi edilmezse, tümör diğer organlara yayılıyor
Mesane tümörünün, mesanenin iç yüzeyini kaplayan ve mukoza olarak olarak adlandırılan mikroskopik kalınlıktaki ince tabakadan kaynaklandığını belirten Akan, bu tabakanın hemen altında çok daha ince bir sınır tabakasının onun da altında mesanenin duvarının asıl yapısını oluşturan kas tabakasının yer aldığını kaydetti. Akan, “Tedavi edilmediği takdirde tümör mukoza tabakasından daha derinlere doğru ilerleme gösterecektir. Kas tabakasının içerisine doğru ilerlemiş bir tümörün vücudun diğer organlarına yayılım yapma (metastaz) olasılığı daha yüksek olmaktadır. Metastazı önlemek için bu aşamadaki tümörlerde daha kapsamlı ameliyatlar gerekli olmaktadır. Bu nedenle her tümörde olduğu gibi mesane tümöründe de erken tanı önemlidir ve tedavinin erken başlaması ile hastalığın tam olarak tedavisi mümkün olabilmektedir” diye konuştu.

Sigara mesane tümörünü tetikliyor
Akan, mesane tümörünün en önemli nedenlerinden birisinin sigara kullanımı olduğunu belirterek, sigara kullanan kişilerde sigara kullanmayanlara göre iki ya da üç kat daha yüksek oranda mesane tümörünün görüldüğünü dile getirdi. Akan, bu nedenle sigara kullanmakta olan ya da geçmişte uzun bir dönem sigara kullanmış kişilerin daha yüksek risk altında olmaları nedeniyle, idrarlarında kan gördüklerinde en kısa sürede bir üroloji uzmanına başvurmaları gerektiğini vurguladı.

Sayfa Yükleniyor...