Radyoterapide avantaj sağlıyor

Özellikle prostat, baş-boyun, yemek borusu, bronş, rahim, rahim ağzı ve meme kanserlerinde uygulanan brakiterapi; çevre dokulara daha az zarar veriyor ve tedavi etkinliğini artırıyor.

Radyoterapide avantaj sağlıyor

Standart radyoterapide; tümöre verilecek doz miktarının, ışının geçtiği sağlam dokunun tolerans dozu ile sınırlı kaldığını belirten Radyasyon Onkolojisi Uzmanı Prof. Dr. Ufuk Abacıoğlu, brakiterapi yönteminin diğer radyoterapi uygulamalarından farkını şöyle anlattı:

“Standart radyoterapi uygulamalarındaki sağlam doku toleransında, doz miktarı, zaman zaman tümörü ortadan kaldırıcı dozdan daha düşük olduğu için yeterli dozlara çıkılması imkânsız hale geliyor. Bu durumda tümöre yeterli dozu verebilmek amacıyla brakiterapi uyguluyoruz. Radyoaktif kaynağı direkt tümör içine ya da çok yakınına yerleştirerek tedavi için yetersiz doz problemini ortadan kaldırıyoruz. Ayrıca, organa geçici ya da kalıcı olarak yerleştirilebilen bu radyoaktif kaynaklar sayesinde tümörlü bölgeye maksimum doz uygulanırken, tümör etrafındaki sağlıklı dokuların maruz kaldığı doz çok düşük oluyor. Böylelikle sağlam dokuyu da korumuş oluyoruz. ”

Brakiterapinin uygulanabilmesi için tümörün orta büyüklükte, ulaşılabilir ve sınırlı olması gerekiyor. Brakiterapi, doku içine veya vücut boşlukları içine yerleştirilen özel olarak üretilmiş aplikatörler (ışınlamayı yapan radyoaktif kaynakların yerleştirildiği özel aletler), plastik tüpler kullanılarak kendine özgü yöntemlerle uygulanıyor.

Doku içine anestezi, vücut boşluklarına ise genellikle sedasyon uygulandığını vurgulayan Prof. Dr. Ufuk Abacıoğlu yöntemin, kanserin birçok türünde tedavi amaçlı uygulandığını belirtti ve “Tedavi sırasında hasta acı duymuyor sadece hafif bir titreşim hissediyor. Yüksek doz hızlı brakiterapi uygulamalarında tedavi genellikle verilecek doza bağlı olarak 1-20 dakika, hastanın tedavi şartlarında aplikasyonu ile BT veya MR çekilmesi ve planlanması ise 30-60 dakika sürüyor. Uygulama, hastanın günlük yaşamını etkilemiyor. Özellikle jinekolojik kanserlerde tek başına veya radyoterapiye ek olarak uygulanması en yaygın kullanım şekli. Bu sayede uzun dönem yerel tümör kontrolünü sağlamak mümkün olabiliyor” dedi.

Sayfa Yükleniyor...