Yüz kemiklerinin içerisindeki boşlukların iltihaplı doku ile dolması sonucunda ortaya çıkan sinüzit; baş ağrısı, burun tıkanıklığı, sarı-yeşil renkteki burun ve geniz akıntısıyla kendini belli ediyor.
Üst solunum yolu enfeksiyonları ve basit soğuk algınlığı da sinüzite neden olabiliyor. Özellikle alerjik rinit sorunu olanların, sinüzite yakalanmamaları için tedavi olmaları gerekiyor. Sigara ve alkol kullananlar ile burun içinde anatomik bozukluğu olanların da sinüzitle karşılaşma riski yüksek.
"KAPALI CERRAHİ SİNÜZİT TEDAVİSİNDE ÖNEMLİ KONFOR SAĞLIYOR"
Modern yöntemlerle sinüzitin kalıcı olarak tedavi edilebildiğini belirten KBB Uzmanı Op. Dr. Murat Koç’a göre, endoskopik sinüs cerrahisi (ESC), sinüzit tedavisinde ilk tercih edilen yöntem:
“İşlem, girişimsel olarak yapıldığından gözyaşı kesesi drenaj ameliyatlarında ve hipofiz bezi hastalıklarının cerrahi tedavisinde de kullanılmaktadır. Tıp alanındaki gelişmelerle birlikte son yıllarda öne çıkan cerrahi yöntemlerinden biri olan yöntem hastaya önemli ayrıcalıklar sunmaktadır.”
SİNÜS BOŞLUKLARINDAKİ İLTİHAP TEMİZLENİYOR
Yüz kemiklerinin içindeki boşluklardan oluşan sinüslerin, sağlıklı olabilmesi için burundan hava girişi ile sinüslerde üretilen salgıların buruna boşaltılması gerekiyor.
Ancak kronik sinüzit hastalarında, buruna salgıların boşaltılmasını sağlayan kanalcıkların tıkalı olduğunu belirten Dr. Koç, “Endoskopik sinüs cerrahisi sayesinde daralmış veya tıkanmış olan bu kanalcıklar genişletilir, havanın kolayca girebileceği ve salgıların buruna boşalabileceği geniş bir alan oluşturulur. İşlemin uygulandığı kronik sinüzit hastalarında ameliyat sırasında iltihaplı dokular ve polipler temizlenir, sinüsleri buruna bağlayan boşalma kanalları açılır ya da genişletilir. Endoskopik sinüs cerrahisi sonrası hastanın iyileşme ve günlük yaşama dönüş süresi kısalmaktadır. İşlem tamponsuz olarak yapıldığında hastalar ameliyattan 1 gün sonra normal yaşamına dönebilmektedir” dedi.
SİNÜZİTTEN KORUNMAK İÇİN BURUN İÇİ DÜZENLİ YIKANMALI
Sinüzitten korunmak için alerjik olmayan hastaların burun içini düzenli olarak yıkaması öneriliyor. Tuzlu su ya da okyanus suyu spreyleri ile işlemin sıkça uygulanmasının yararlı olduğunu aktaran Dr. Koç’un diğer önerileri ise şöyle:
“Alerjik hastalarda önemli olan alerjinin alevlendiği dönemlerde sprey kullanılmasıdır. Sinüsler ısı değişikliğinden etkilenmektedir. Isı değişikliği olan ortamlarda mümkünse bir mendille ağız ve burun kapatılmalıdır. Soğuk havalarda mutlaka bere ile ağız ve burunu kapatacak atkı kullanılmalıdır. Özellikle kış aylarında, sinüsler kafa derisine çok yakın olduğundan banyo sonrası saçlar nemli bırakılmamalıdır.”
- Etiketler :
- Haberler -
- Genel Sağlık
