Sperm kalitesi daha da bozuluyor

Genetik ve kromozomal anomaliler erkek kısırlığının nedenleri arasında bulunuyor, çevresel faktörler de sperm kalitesini önemli ölçüde düşürüyor.

Sperm kalitesi daha da bozuluyor

Erkek kısırlığında en sık görülen problem, sperm sayısında ve hareketliliğinde azalma ve yapısal bozukluklar. Bunda genetik ve kromozomal anomaliler ile çevresel faktörler önemli rol oynuyor.

“Günümüzde, kısırlık tedavisi için başvuran çiftlerde sorun kadın ve erkek arasında eşit şekilde dağılıyor. Çiftlerin yüzde 20’sinde sorun hem kadında hem de erkekte bulunuyor" diyen IVI Tüp Bebek Merkezi Direktörü Dr. Erdal Budak, Dünya Örgütü (WHO) kriterlerine göre, bir erkeğin sperm analizinde bir mililitrede 20 milyon ve üzerinde sperm hücresi bulunması gerektiğini söyledi.

Dr. Budak, "Bununla birlikte eğer kadında herhangi bir problem yoksa daha düşük sayılarla da gebelik elde edileceği biliniyor. Ancak erkekte ileri sperm bozuklukları bulunması halinde çiftler yardımcı üreme teknikleri (tüp bebek tedavileri) sayesinde çocuk sahibi olabiliyor. Sperm üretiminin yetersiz olmasına bağlı olarak semen örneğinde hiç sperm bulunmaması durumunda (azoospermi) testis biyopsisi uygulanarak sperm elde edilebiliyor ve mikroenjeksiyon tekniği uygulanarak yumurtalar döllenebiliyor" diye konuştu.

SPERMDE GENETİK VE KROMOZOMAL ANOMALİLER
Dr. Budak, erkeklerde kısırlığa yol açan genetik problemlerin başlıca iki grupa ayrıldığını belirterek “Birincisi kromozomlardaki sayısal veya yapısal bozukluklar diğeri ise sadece sperm üretimi ile ilgili genlerden kaynaklanan bozukluklar. Bu genetik bozukluklar doğal yollarla hamileliği engelleyebilir, düşüklere veya ölü doğumlara yol açabilir ya da doğacak çocuklarda bazı genetik problemlerin ortaya çıkmasına neden olabilir. Bu tarz genetik problemler kromozom analizi, Y kromozomunda mutasyon testi, spermde FISH adı verilen özel testlerle ortaya çıkarılabilmektedir. Bu tarz genetik bir problem saptanması halinde tüp bebek uygulaması ile birlikte Preimplantasyon Genetik Tanı (PGT) yöntemi ile sağlıklı gebelikler elde edilebilir, genetik problemin bir sonraki jenerasyona geçmesi önlenebilmektedir” dedi.

Sperm kalitesi daha da bozuluyor - 1

KÖTÜ BESLENME SPERM KALİTESİNDE ETKİLİ
Sperm kalitesini düşüren çevresel faktörler hakkında bilgi veren, sağlıksız ve kötü beslenmenin yanı sıra alkol, sigara tüketimi, uyuşturucu madde kullanımı ve stresin de sperm kalitesini olumsuz etkilediğini vurgulayan Dr. Erdal Budak, şişmanlığın, sperm üretimini azalttığını, besinlerde bulunan E, A ve C Vitaminleri, karnitin, arginin ve selenyum gibi önemli vitamin ve minerallerin anti-oksidan özellikleri nedeniyle sperm üretiminde önemli rol oynadığını söyledi. Bu vitamin ve minerallerin besinlerle yeterince alınmaması ya da sağlıksız beslenilmesi halinde sperm hücrelerinin genetik materyalinde (DNA) hasarlara yol açılacağını belirten Budak, besin maddelerinde yer alan diğer önemli bir vitamin olan folik asitin de sperm üretiminde önemli etkileri bulunduğunu hatırlattı.  

SİGARA VE ALKOL BİRLİKTELİĞİ NASIL ZARAR VERİYOR?
Aşırı alkol tüketiminin diğer organlar gibi testisler üzerinde de negatif etki yaptığı ve sperm sayısı ile kalitesini bozduğu biliniyor.

Alkolün aynı zamanda sigaranın olumsuz etkilerini de artırdığını belirten Dr. Budak, “Sigara, alkolün olumsuz etkileriyle birleştiğinde erkeğin üreme sistemini olumsuz etkiler. Bilimsel çalışmalarda sigaranın spermlerde mutasyonlara ve genetik yapıda bozulmalara yol açtığı gösterilmiştir. Alkol gibi sigara da sperm sayı ve kalitesine zarar verir. Esrar, dünyada en çok kullanılan uyuşturucu maddedir. Yapılan bilimsel çalışmalarda esrar içerisinde yer alan yirmi değişik maddenin yüksek dozlarda tüketilmesinin (günde 8 ila 20 adet) sperm sayı, hareketlilik ve yapısında düşüklük ve yapısal bozukluklara yol açtığı gösterilmiştir” diye konuştu.

TÜP BEBEK TEDAVİSİNDE PSİKOLOJİK DESTEK ALINMALI
Çalışmalar, erkeklerde ani ve şiddetli stres ya da travmaya yol açan durumların da sperm kalitesini önemli derecede etkilediğini gösteriyor. Ayrıca tüp bebek tedavisi uygulanan hastalar tedavi süresince bazen aşırı stres ve heyecan yaşayabildiklerinden, bu tedavi sırasında çiftlerin psikolojik destek görmesi de öneriliyor.

Sayfa Yükleniyor...