Sünnet yaşı neden önemli?

Komplikasyonsuz olması ve gelecekte cinsel sorunlar yaşatmaması için sünnet zamanlamasında yaş büyük önem taşıyor.

Sünnet yaşı neden önemli?

İSTANBUL - Sünneti, "Konumuzdaki anlamıyla erkeklerde penis uç kısmını (başını) örten ve koruyan üstderinin (prepusyum) kesilip alınmasıdır" diye tanımlayan Amerikan Hastanesi Çocuk Cerrahisi Uzmanı Dr. Egemen Eroğlu, sünnetin neden yapılması gerektiğini şöyle anlatıyor:

"Dünyanın değişik bölgelerinde, gerek sosyal sebeblerden, gerek dini nedenlerden gerekse tıbbi açıdan daha sağlıklı olduğu düşünüldüğü için değişik nedenlerle bu cerrahi işlem uygulanmaktadır. Tarihte köleleri belirlemek, yeniden doğuş ve uzun yaşam için adak, sembolik kastrasyon amaçlı sebeblerden yapılmış olmakla beraber günümüzde bazı kabile ve toplumlarda karşı cinse çekici olmak, hijyen, ana kuzusu olmaktan kurtulmak, cesaret gösterisi, erişkinliğe geçiş ve menstruasyonu taklit gibi türlü amaçlarla yapılmaktadır.

Çoğunluğunu müslümanların oluşturduğu ülkemizde ise ilk neden, sünnetin dini gereklilik ve geleneksel olarak toplumda sosyal bir yükümlülük olarak görülmesidir. Son zamanlarda artan yenidoğan sünneti yaptıran ailelerede ise durum biraz farklıdır. İki yıllık bir sürede hastanemizde yenidoğan sünneti yaptırmış çocukların ailelerine doldurttuğumuz anket formlarında hijyen ve daha sağlıklı olduğunun düşünülmesinin ön plana çıktığını gözlemledik."

MUTLAKA SÜNNET YAPTIRILMALI MI?
Sünnet yararlı bir cerrahi işlem olup olmadığı konusunun tartışmalı olduğunu belirten Dr. Eroğlu, bu konuyu ise şöyle açıklık getiriyor:

"Son günlerde erkek sünnetinin HIV virüsü taşıyıcılığına karşı oldukça etkin bir korunma yöntemi olduğu tartışması şiddetle büyümektedir. Bu konuyla ilgi olarak biz çocuk cerrahlarına gerek telefon, gerekse faks ve e-mail yolları ile türlü sorular gelmekte, aileler “sünnetin tıbbi anlamda gerekliliğini” sorgulamaktadırlar.

Bizler geçmişten günümüze sünnetin tarihine baktığımızda çok net bir cevap verememekteydik. Evet sünnetin kesinlikle gerekli olduğu tıbbi durumlar mevcuttu ama her erkek çocuğu sünnet edilmeli miydi? En son Amerikan Çocuk Akademisi bildirgesine göre hareket ettiğimizde, sadece potansiyel yararları olduğunu söylüyorduk.

Bugün son popüler yaklaşım sünnetin HIV’e ve bazı cinsel yolla bulaşan hastalıklara karşı koruyuculuğu olduğu şeklindedir. Yine de bu görüşe tamamen karşı olan ve sünnetin zorunlu haller dışında yapılmamasını savunanlar da mevcutttur."

Sünnet zamanlamasının önem taşıdığını belirten Dr. Eroğlu, sünnet hakkında merak edilen diğer noktalara açıklık getiriyor.

"Hekim olarak en sık karşılaştığımız soru sünnetin gerekli olup olmadığından ziyade, eninde sonunda sebebi ne olursa olsun sünnet yaptırılacağı durumda karar verilemeyen noktanın zamanlama meselesi olmasıdır.

Hastane deneyimlerimiz ve literatürler ışığında yaptığımız değerlendirmede, yenidoğan döneminde (doğumdan ilk bir aya kadar geçen süre), çok yüksek oranda yenidoğan sünneti yönünden memnuniyet belirtilmiş ve bu deneyimi yaşayanlar işlem sonrasını çok rahat geçirdikleri için tüm ailelere önermişlerdir. Yenidoğan döneminde sünnet işlemden 45 dakika kadar önce sürülen anestezik bir kremden (EMLA) sonra, halk arasında "çan" adı verilen (Gomco Clamp) bir alet yardımıyla yapılmaktadır. Sünnet derisinin iki metal parça arasında sıkıştırılması sonucunda bu işlem yapıldığı için sıklıkla ek dikiş konulmasına gerek kalmamaktadır.

SÜNNETE EN UYGUN YAŞ
Yenidoğan döneminde sünnet yapılmaması durumunda önerdiğimiz yaş 1.5 sonrasıdır. Bu dönemde önermememizin sebebi, bebeklerin oldukça kilo aldıkları süt çocukluğu döneminde, iyileşme sürecinde pubis önündeki yağ dokusu içerisine gömülebilen peniste yapışıklık gibi problemlerin ortaya çıkabilmesidir. Hernekadar düzgün bakımla bu problem en aza indirgenebilse de, medikal gerekliliği olmadıkça bu dönemde sünnet yapmama tarafındayız. Bebekler 1 yaşlarında yürümeye başladıktan sonra yağ dokusu azalmaya başlayacak, dolaylı olarak bu komplikasyon riski de ortadan kalkacaktır. Psikologlar, üç ile altı yaşları arasında, erkek çocuğunun psikolojik gelişim süreci içerisinde babayla yarış içerisinde olduğu dönem olmasından dolayı sünnet önerilmemektedir.

Ancak bunlar daha çok lokal anestezi altında yapılan sünnetler için geçerlidir. Çocukluk yaş gruplarındaki sünnetler genel anestezi altında yapılmakta, böylece bu zarar ortadan kalkmış bulunmaktadır. Biz ön muayene esnasında hem çocuğun sünnet olmasını engelleyecek bir problem olup olmadığını kontrol ediyoruz, hem de çocuğa sünnet günü ve sonrasında neler yaşayacağını aşama aşama anlatıyoruz. Daha sonra anestezi muayenesi için ameliyathaneye gönderiyor, anestezist ile tanışmasını, gideceği yeri görmesini sağlıyoruz. Sünnet tarihi belirlendikten sonra, yarım saat öncesinde hastanemize aç olarak gelindiğinde uygulanacak bir ilaç yardımıyla, çocuk rahatlayacak ve sünnet stresininden uzaklaşacaktır. Bu ilacın kısa bir hafıza haybı özelliği sayesinde, sünnetten sonra da girerken hissettiği korkuları hatırlamayacaktır.

Sünnetten önce, yapılacak penis sinirlerinin uyuşturulması sayesinde, işlem sonrasında 12-14 saat ağrısı olmayacaktır. Sünnet sonrası sadece üç gün süreyle, penisin iç çamaşır ya da alt bezine yapışmasını önlemek amaçlı vereceğimiz kremi sürmek yeterli olacaktır. Hiçbir hareket kısıtlamasında bulunulmayacaktır.

GENEL ANESTEZİ Mİ LOKAL ANESTEZİ Mİ?
Gelişmiş medeni ülkelerde sünnet genel anestezi altında yapılmaktadır. Genel anestezi, bir gaz yardımıyla çocuğun işlem esnasında uyumasını sağlamakta ve bu sayede çocuk korkmadan, hiçbirşey hissetmeden sünnet olabilmekte, cerrah da işini daha rahat yapabilmektedir. Unutulmamalıdır ki lokal anestezi altında çocuk acı hissetmese bile dokunmaları hissetmektedir. Bu da korkmuş bir çocukta yine acı gibi algılamaya neden olabilir. Nedense ebeveynler tarafından en sık sorulan soru anesteziye alerji olup olmaması konusudur. Halbuki ameliyathane ortamı gelişebilecek her türlü allerjik reaksiyona karşı müdahelenin en rahat yapılabileceği yerdir. Bu açıdan rahat olunabilinir. Biz yine de her türlü olası soruları için işlem öncesi anestezistlerimizle mutlaka görüşülmesini sağlıyoruz.

EN ÖNEMLİ KOMPLİKASYON KANAMA VE ENFEKSİYON
Oldukça sık yapılan bu cerrahi işlemin komplikasyon oranı yüzde 2'ye kadar çıkabilmektedir. Rapor edilenler arasında kanama, infeksiyon, frenulum ülseri, penil yapışıklıklar, uzun kalmış sünnet derisi, uretral fistül, tetanoz ve lokal anestezi amaçlı ilaç durumunda methemoglobinemi bulunmaktadır. Bu kadar çok komplikasyonun bulunması, bu işlemin basit bir işlem olmadığının, ciddiye alınması gereken cerrahi bir girişim olduğunun göstergesidir.

Sayfa Yükleniyor...