Türkiye'nin yüzlerce hematoloğa ihtiyacı var

Türk Hematoloji Derneği Başkanı Prof. Dr. Muhit Özcan, Türkiye’de hematoloji uzmanı sayısının 200 olduğunu ancak bu sayının en az 750’ye çıkması gerektiğini söyledi.

Türkiye'nin yüzlerce hematoloğa ihtiyacı var

Pek çok hastalığın kan incelemeleriyle teşhis edildiğini, dolayısıyla hematolojinin tıbbın bütün alanlarına servis ve hizmet verdiğini söyleyen Türk Hematoloji Derneği Başkanı Prof. Dr. Muhit Özcan, hematolog ihtiyacının giderilmesi için önerdiği çözümü ise şu sözlerle dile getirdi: Acilen hematoloji uzmanlarına zorunlu hizmet kaldırılmalı, en azından belirli süre askıya alınmalı.

21. yüzyılın nükleer tehdit ve nükleer saldırıların yüzyılı olacağı görüşünü savunan Özcan, nükleer kaza veya saldırı durumunda erken dönemde en önemli alanın hematoloji, yani kan bilimi uzmanları olduğunu belirterek, “Nükleer bir felakette Türkiye’nin hematoloji savunması zayıf. Bu stratejik bir eksiklik” dedi.

OBAMA’NIN İLK İCRAATI KÖK HÜCRE OLDU
ABD’de başkanlığı devralan Obama’nın yaptığı ilk uygulamalardan birinin embriyonik kök hücre araştırmalarının önünü açan yasayı yürürlüğe koymak olduğu anlatan Özcan, “Embriyonik kök hücre araştırmaları hematolojinin en önemli alanlarından biridir. Türkiye için de bir tehdidin fırsata dönüştürülmesi aşamasıdır” diye konuştu. “Olmazsa olmaz” bir tıp dalı olan hematoloji uzmanlığının cazibesini yitirmiş durumda bulunduğundan yakınan Özcan, 20-21 yıllık çok zorlu bir eğitim süreci gerektirdiğini, yani 18-19 yaşında tıp eğitimine başlayan bir kişinin 39-40 yaşında hematoloji uzmanı olabildiğini belirtti.

Prof. Dr. Özcan, bunun karşılığında bir hematoloji uzmanının devletten aldığı maaşın 1200-1400 TL civarında olduğunu, bunun da bu kadar zorlu eğitim ve emeğin karşılığı olamayacağını söyledi:

“Türkiye’de şu anda hematoloji uzmanı sayısı 200, bu sayı en az 750 olmalı. ABD’de bu sayı 6 bin 500, İngiltere ve Almanya’da 1000’in üzerinde, 4,5-5 milyon nüfuslu İrlanda’da 50. Türkiye’de de hematoloji sayısı 750 olmalı. Bugünü zaten sıkıntıda. Kan kanserli hastaları yatılı tedavisinde hem yatak, hem uzman eksiği nedeniyle zaten sıkıntıda. Bu tempoda gidersek, bugünün de çok altında olacağız. Son 3 yıldır sisteme çok az sayıda hematoloji uzmanı girdi. 2011’de 40 yeni hematolog sisteme dahil olacak. Bu dönemde emekli olacaklar, doğal nedenlerle sistemden çıkacak hematologlarla yine rakam değişmeyecek.”

Prof. Dr. Muhit Özcan, 200 hematoloji uzmanı ile henüz İstanbul, Ankara, İzmir, Adana gibi büyük merkezlerin sorunun çözülmediğini anlatarak, “Acilen hematoloji uzmanlarına zorunlu hizmet kaldırılmalı, en azından belirli süre askıya alınmalıdır. Sayımız 750 olduğunda, Bitlis’te de, Artvin’de de Kars’ta da insanları yerinde tedavi etmek en büyük arzumuz” şeklinde konuştu.

GARİBAN, ÖKSÜZ, YETİM İLAÇ
Bu hastalığın tedavisi için mikrobiyoloji laboratuvarı, kan laboratuvarı gibi altyapının çok önemli olduğunu kaydeden Özcan, şu anki imkanlarla Adıyaman veya benzeri yerlerde lösemi hastalarının tedavi edecek ortam bulunmadığını aktardı. Dünyadaki ender görülen hastalıklarda o hastalığı tedavi edecek ilaçlar için “gariban ilaç”, “öksüz ilaç” veya “yetim ilaç” adıyla anılan bir uygulama olduğunu anımsatan Özcan, hematolojiye de mutlaka bu uygulamanın yapılması gerektiğini ve hematoloji alanının özel koruma ve destek alınması gerektiğini bildirdi. Hematoloji uzmanlarının ÖSYM tarafından yapılan merkezi sınavla alındığını anlatan Özcan, “Hematolojinin açılan son sınavında tüm Türkiye için 67 kadro vardı. Bunlardan sadece 16’sına başvuru oldu. 51 kadro boş kaldı. Hematoloji uzmanlığında sınav yöntemi kaldırılmadır” dedi.

HER YIL 10 BİN YENİ LÖSEMİ
Dernek Genel Sekreteri, Ankara Üniversitesi Tıp Fakültesi Hematoloji Ana Bilim Dalı öğretim üyesi Dr. Mutlu Arat da, her yıl 10 bin yeni lösemi olgusu ve 15 bini aşkın yeni lenf bezi (lenfoma) olgusu görüldüğünü söyledi. En kötü lösemi türünde yüzde 25-30, başka tiplerinde yüzde 60-70’lere varan başarı şansı yakalandığını dile getiren Arat, hematologların yeni olgu ve eski hastalarla 40-50 bine yakın hasta grubunu takip etmek durumunda olduğunu dile getirdi. Buna karşın uzman sayısında yetersizlik olduğunu savunan Arat, şunları kaydetti:

“Böyle devam ederse, 4-5 yıl sonra lösemi tedavisi veya lenf bezi tedavisinde yetersiz kalacağız. Kök hücre nakli merkezi 30’a çıktı. İsterse 50’ye çıksın. Bizim sayımız zaten 200. Arkamızdan gelen yetiştirdiğimiz kimse yok. Gelen kimseleri de mecburi hizmete, mikroskobu bile olmayan yerlere yolladık. Değil transplant yapılması standart bir işlem yapma şansları bile yok.”

HASTALARIN ÇOĞU SIRA BEKLERKEN ÖLÜYOR
Dr. Lütfi Kırdar Kartal Eğitim ve Araştırma Hastanesi’nde görev yapan Dr. Dilek Argon da hematologların çok zorlu ama onurlu bir hizmet yaptıklarını dile getirerek, hastalarıyla arasında ömür boyu bir bağ olan hematologların gecesi, gündüzü ve hafta sonu olmadığını söyledi. İstanbul’da ilk erişkin hematologlardan olduğunu vurgulayan Argon, çalışırken çok sıkıntılar çektiğini, Bakanlığına ait bir hastanede çalışırken yanında görevli teknisyenin maaşını 1 yıl boyunca kendisinin verdiğini, eleman eksikliğinden dosyaları 8 kat aşağıya kendisinin indirip çıkardığını anlattı. Türkiye’de bu alanda uzman sıkıntısının yanı sıra yatak sıkıntısının da bulunduğuna dikkati çeken Argon, “Sıra beklerken kaybedilen hasta sayımız tedavi ettiğimizin çok üstünde. Türkiye’de hala bir hematoloji kliniğinin olmaması çok büyük eksiklik. Bu acılara 21 yıl katlandım. Bu yükü daha fazla taşıyamayacağım için emekli olmaya karar verdim” diye konuştu.

Sayfa Yükleniyor...