Geçtiğimiz haftasonu ziyarete açılan Münster Sculpture Project'in küratörleri Kasper König, Britta Peters ve Marianne Wagner bu yıl da kamusal heykel kavramının sınırlarını zorladı. Dünyanın birçok yerinden gelen sanatseverler çok sayıda sanat gösterisi ve dijital eseri izliyebiliyor. Videolar gece kulüplerinde gösterilirken, bazı çalışmalar sadece akıllı telefonunuza yüklediğiniz uygulamada izlenebiliyor.
Bu yıl Münster'de en çok ilgi gören işlerden biri ise Ayşe Erkmen'e ait. Sanatçı, daha önce hiç düşünülmemiş alanları sanat mekanı olarak kullanmaya ve sanat dünyasını beklenmedik fikirleriyle şaşırtmaya devam ediyor. Bu kez mekan olarak Münster'in iç limanını seçen sanatçı, restaurant ve barların bulunduğu hareketli iskele ile karşı kıyıdaki sanayi bölgesi arasındaki suyun hemen altına ızgara metal kafesler yerleştirerek iki nehir kıyısını birbirine bağlayan şeffaf bir köprü kurdu. Bu geçit sayesinde insanlar, ayakkabılarını çıkarıp karşıya geçmeye, açıkçası suda yürümeye davet ediliyor. Bu anlamda ziyaretçiler de Erkmen'in kurduğu sahnede görünür oyuncular haline geliyor.
"SUYUN ALTINA IZGARA METAL KAFESLER YERLEŞTİRDİM"
Münster Sanat Akademisi'nde 7 yıl öğretim üyesi olarak görev yapan Ayşe Erkmen, "Bu bölge benim çok iyi bildiğim bir bölge. Tuna Ems kanalı artık günümüzde taşımacılık için nadiren kullanılıyor ve bir zamanların köhne, eski sanayi bölgesi dönüşüme uğruyor. Önce stüdyo alanları kuruldu ve şimdi de kuzey tarafı hareketli bir bar ve restoran alanı haline geldi. Karşı kıyı olan güney iskele ise endüstri bölgesi. Ben bu işimde su seviyesinin 10-15 cm altına ızgara metal kafesler yerleştirerek, endüstiri ve kültür kıyısı arasında bir "köprü" kurmak ve insanların suyun üzerinden yürüyerek karşı kıyıya geçebilmelerini sağlamak istedim" diye konuştu.
BİRÇOK ŞEY SORGULATIYOR
Buna ek olarak sanatçı bu eseriyle, sosyolojik ve şehir planlama sorunlarına da dikkat çekiyor; Haritalar üzerinde sınırlar nasıl çizilir? Hem maddi hem de mecazi olarak mevcut engellerin üstesinden gelmek nasıl mümkün olabilir? Nehir yatakları siyasi haritalar üzerinde çoğunlukla sınır çizmek için olası yerler olarak kullanılmıştır. Erkmen, Skulptur Projekte 2017'de bunu sorgulamakla kalmayıp aynı zamanda kelimenin tam anlamıyla "köprü" kuruyor. Münster sakinleri ve ziyaretçileri, gemiler tarafından nadiren kullanılan Tuna-Ems Kanalı limanına artık yürüyerek ulaşım sağlayabiliyor. Böylece daha önce liman havzası tarafından ayrılmış iki ayrı kentsel alan arasında kara köprüsü yerine su köprüsü kullanılarak bağlantı kuruluyor.
- Etiketler :
- Haberler -
- Sanat
- sergi