"Ne sancılı sorular bunlar, değil mi?" (Brimstone)

Kadın, ilk ne zaman satıldı? Kadın ne zaman hava almak için arada sırada çıkılan, üstelik çok da memnun kalınmayan bir avluya dönüştü? Ben halimden çok memnunken, ne zaman aşağılık biri gibi hissetmeye başladım? Annem ilk tokadını ne zaman yedi? Ne sancılı sorular bunlar, değil mi? Sebebi bu hafta vizyona giren “Brimstone”. Biraz anlatayım mı?

"Ne sancılı sorular bunlar, değil mi?" (Brimstone)

Yeşil ve çok ıssız topraklarda, siyah gölgeler gibi dolanan bir grup insan var. Flemenkler... Hristiyanlığı seçip, kiliseye gidiyorlar. Bataklıktan kurtulmak için Tanrı’nın eline uzanıyorlar. Dilleri, isimleri, şarkıları değişiyor. Değişim herkesin yararını gözettiğinde güzeldir. Bu kasabada kadınlar hiç değişmiyor. İncil’in ayetleri öyle yorumlanıyor ki, sanki “kadın” yasaklı elmanın ısırıldığı gün yok olmuş.

"Ne sancılı sorular bunlar, değil mi?" (Brimstone) - 1

Elmanın içindeki kurdun bile bir amacı varken, kadınınki sadece erkeğin isteklerine göre şekillenir olmuş. Kalk, yat, yıka, ütüle, yat, temizle, oku... Genelevdeki güzel kadınlar, kirli adamların girdiği odaların duvarlarındaki kurşun delikleri kadar anlamlı. Yüz yıl önce de, bin yıl önce de, inanırken de, dinsizken de kadının adı yok. Hikayenin çok ötesinde bir anlam taşıyor izlediğim film benim için. Bu acıma hissi, hamile kalmak gibi. Bütün kokuları duymanın verdiği korkunç bir mide bulantısı ve aynı anda o kokuların sahibi olan tüm acıları yeme isteği... Guy Pearce’nin hayat verdiği “baba” karakteri, kötülüğünü Tanrı’ya ve İncil’e dayatan şeytanı simgeliyor. Cehaletin ve onunla birlikte gelen cesaretin zihinde yarattığı karanlığı izlemek, dünyada cehennemi yaşamak gibi. Bir babanın kızıyla kurmaya çalıştığı sapık ilişkiyi, yukarıdan gelen bir emre bağlıyor oluşu ve bu duruma körü körüne inanışı hikayenin ana eksenini oluşturuyor. Ölümü bilmek gibi olağan ve çaresizce izlediğim o sahnelerde aynı anda Guy Pearce’nin ne müthiş bir aktör olduğunu düşündüm. Cemaatine seslenirken, karısını, kızını ve kendisini kırbaçlarken, durduramadığım tiksinme hissi, oyunculuk yeteneğine duyduğum saygıyla birleşti. Çocukluğunu bildiğim Dakota Johnson, Johanna rolünde. Babasının egemenliğindeki evlerinde, savaşını normal olmaya çalışarak veriyor. Babası artık bir kadın olduğuna kanaat getirdiğinde ise dudağının kenarında minik bir gülümseme beliriyor. Hepimiz gibi, erkekler onu da heyecanlandırıyor. Ama, biri sana kötülük yaptığında ve o kötülükten kaçtığında kendini başka bir kötülüğün içinde buluyorsun. Sanki, aksi olduğunda hikaye tamamlanmayacak gibi. Aldığın şeyi veriyorsun işte... Dakota Johnson, kariyerinin en önemli rolünü sergiliyor. Johnson’un çocukluğunu canlandıran Emilia Jones bence çok daha başarılı. “Game Of Thrones”in Jon Snow’u Kit Harington filmin kısa bir bölümünde yer alsa da sağladığı tatmin büyük. Filmin en iddialı sahnelerinde onun parmağı var. Yönetmenin akıllısı gibisi yok! Film Cuma gününden bu yana Türkiye’de sadece 2 bin 758 kişi tarafından izlendi. Yapmayın! İzlerken uyumaktan korkacağınız filmler bazen sizi uyandırabilir, unutmayın!

"Ne sancılı sorular bunlar, değil mi?" (Brimstone) - 2 Martin Koolhoven imzalı western – gerilim türündeki filmde Guy Pearce, Dakota Fanning, Kit Harington, Carice van Houten, Emilia Jones gibi isimler rol alıyor.

Ülkemin kadın yazarlarını okuduğumda küçük bir kıskançlık ve büyük bir gurur dalgası içimi serinletir. Özellikle adıma imzalı kitapları gördüğümde çocuk gibi mutlu oluyorum. Ezgi Polat’ın “Susulacak Ne Çok Şey Var Aramızda” isimli öykü kitabını öyle severek okuyorum ki... Cinsiyetsiz, ülkesiz, kimsesiz bir kitap bu. 30 yaşındaki yazar, 300 yıl yaşamış gibi yazıyor. Bence öykülerinin en güzel yanı, anlatıcıyla ya da karakterle bir olabilmek, onun gibi düşünebilmek. Okurken özgürleştiğimi hissediyorum. Kelimeleri, cümleleri gibi duygusu da yerli yerinde. Hiçbir şeyin göründüğü gibi olmadığını ama her şeyin olması gerektiği gibi aktığını anlatıyor. Yalnızlıksa her sayfanın baş tacı. Çok yalnızım Ezgi Polat. Sarı kapaklı kitabın sayesinde biraz nefes alıyorum. Teşekkür ederim. 

BRIMSTONE FRAGMANI - İZLE

Sayfa Yükleniyor...