"Soma mektupları" kitap oluyor

Soma'daki maden faciasında hayatını kaybedenlerin çocuklarının, yakınlarının ve ülkenin dört bir yanından insanların yazdığı mektup ve şiirler kitapta toplanacak.

"Soma mektupları" kitap oluyor

Türkiye'yi yasa boğan Soma'daki maden faciasında hayatını kaybedenlerin çocuklarının, yakınlarının ve ülkenin dört bir yanından insanların yazdığı mektup ve şiirler kitapta toplanacak.

Soma'da 13 Mayıs 2014'te meydana gelen maden faciasının ardından, Türkiye'nin her köşesinden ilçeye gönderilen ya da madenci yakınları ile şehitliği ziyaret eden vatandaşlar tarafından mezarlara bırakılan mektup ve şiirler toplanarak biriktirilmeye başlandı.

Soma Kaymakamı Bahattin Atçı, AA muhabirine yaptığı açıklamada, üzerinden bir yıl geçen Soma maden faciasının ardından devletin, bakanlıkların, vatandaşların, olayda hayatını kaybeden madencilerin yakınlarının acılarını hafifletmek adına birçok çalışma yaptığını anlattı.

Olayın ardından hem ailelerin hem de yurdun değişik yerlerinden birçok kişinin madenci şehitliğine gelerek duygularını, düşüncelerini kağıtlara döküp mezarların üzerine bıraktığını, bunları yağmurdan, güneşten zarar görmemesi adına toplattıklarını ve muhafaza ettiklerini dile getiren Atçı, kitap haline getirmek istedikleri şiir ve mektupları "Madenci Evi" ya da "Madenci Müzesi" gibi bir yerde sergileyeceklerini ifade etti.

Atçı, şöyle konuştu:

"Bizim arzumuz bir Madenci Evi veya Madenci Müzesi gibi bir yer teşkil edip, kaza sonrasında gerek mezarlıklara bırakılan, gerek gönderilen resim, mektup, şiir gibi materyalleri bütün vatandaşlarımızın ziyaretine açık tutmak.

Elimizde bir veya iki kitap çıkaracak kadar malzeme var. Bunlar bir araya getirilebilir. Soma maden kazasında hayatını kaybedenler anısına yayınlanabilir. Onu tasnif edip kitap haline getirecek bir çalışma başlatmamız gerekiyor. Milli Eğitim Şube Müdürü arkadaşımızı görevlendirdik. Böyle bir çalışma yapıyor şu anda. Önümüzdeki günlerde bu netleşir."

MADENCİ MÜZESİ

Soma'da kömür madenciliğinin 100 yıllık bir geçmişinin olduğunu, Osmanlı döneminden bu yana ilçede kömür üretiminin yapıldığını anlatan Atçı, o dönemde kullanılan bazı üretim araçlarının korunabildiğini belirtti.

Geçmişe ait birçok maden fotoğrafının da bulunduğuna işaret eden Atçı, "Gençler bunları bilmiyor. Soma madenle beraber büyümüş bir yer. Büyük bir kömür rezervinin üzerinde oturuyoruz. Çok sayıda üretim yapılan ocağımız var. Böyle bir müzenin, böyle bir madenci evi gibi etnografik yapının olmasını arzu ediyoruz. Belediyemizle, büyükşehir belediyesiyle konuştuk. Tabii merkezi bir yerde olmasını istiyoruz. Bir yer vardı, üzerinde çalıştık ama orada başka bir kurum var. Şu anda çalışma yürütüyoruz" diye konuştu.

Sayfa Yükleniyor...