Turkcell Süper lig’de çok kritik bir haftayı geride bıraktık. Şampiyonluk, Şampiyonlar Ligi’ne katılma, kümede kalma hesaplarının bir kez daha gözden geçirildiği, hatta bazı şeylerin kesinleştiği bir haftayı. Beşiktaş derbisi sonrasında şampiyonluk için iyice hayava giren Fenerbahçe, Kasımpaşa deplasmanında öldü öldü, dirildi. Ligde haftalardır gol yemeyen savunmasında ve kaleci Volkan Demirel’de sıkıntı yoktu, ama hücumda işler istediği gibi gitmiyordu. Çok gol kaçırdı, kaçırdıkça kaçırdı, sonunda gol belki de sahada en beklenmeyen kişiden, Bekir’den geldi. Biilica’nın cezalı olması sayesinde takıma giren müzmin yedek Bekir, belki de şampiyonluk yolundaki en kritik golü attı.
Aynı akşam, gol kaçırma yarışında sıra Bursaspor’daydı. Bazı maçlar vardır, nasıl golsüz bittiğini anlayamaz, hatta tariff edemezsiniz. İşte Galatasaray-Bursaspor maçı öyle bir maçtı. Her kaçan gol, Fenerbahçe’ye yarıyordu. Belki sezon ortasında bu sonuç alınsa, Bursaspor için yine de iyi bir sonuç diyebileceğiniz Galatasaray beraberliği, sezonun bu haftasında Bursaspor için can sıkıcı bir sonuç oldu. Sonuçta 1 puan aldı Bursaspor, ama önde olma avantajını kaybetti. Ama bu 1 puan sezon sonunda en kötü ihtimalle Şampiyonlar Ligi ön elemesine katılma vizesi oldu bir anlamda. Galatasaray ile puan farkı korundu ve olası bir puan eşitliğinde Bursaspor üstte olacak.
Galatasaray ise bu beraberlikle hafta başında çıkan saçma sapan söylentilere son Verdi, ama Şampiyonlar ligi umutlarını da kaybetti. Matematiksel olarak şansı devam etse de Bursaspor’un hükmen kazanacağı Ankaraspor maçının olması, sarı-kırmızılı ekibin Şampiyonlar Ligi hayallerini gelecek sezona bıraktı.
Yine de erken konuşmak olmaz, öyle bir lig yaşıyoruz ki, her hafta planlar değişiyor. Gelecek haftaki sonuçları tahmin etmek zor. Görüntü, Fenerbahçe’nin kalan maçlarda kolay kolay zirveyi vermeyeceği. Ama sezonun son maçının son düdüğü çalmadan bunu net olarak iddia edemeyiz.
İddia edemeyiz, çünkü son yıllarda 30. haftaları geçinde ligin seyri değişiyor. 2005-06 sezonunda Fenerbahçe “şampiyon oldum” diye girmişti son haftaya. Ama Denizlispor deplasmanında bırakılan 2 puan, şampiyonluğu Galatasaray’a getirmişti.
2006-07 sezonunda Fenerbahçe bu kez zirveyi bırakmaya niyetli değildi. Ama 31. haftada kritik bir Beşiktaş deplasmanı vardı. İki takım arasında da iki puanlık fark... Fenerbahçe bu zor deplasmanı 3 puanla kapatınca farkı 5 puana çıkardı ve bir anlamda şampiyonluğun kapısını ardına kadar açtı.
2007-08 sezonunda 32. haftaya Fenerbahçe lider girdi, ancak Galatasaray, Ali Sami Yen’de Fenerbahçe’yi Nonda’nın golüyle 1-0 yenince zirve sarı-kırmızılı ekibin oldu, sonra da şampiyonluk...
2008-09 sezonunda, yani geçen sezon yine bu haftada, 31. haftada Sivasspor evinde İstanbul BB’ye yenilince deplasmanda Ankaraspor’u yenen Beşiktaş liderliğe yükseldi ve şampiyonluğa ulaştı.
Bu sezon zirve 31. haftada değişti. Son 3 haftada değişmez diye bir kural yok. O yüzden son düdük çalana kadar bekleyeceğiz kimin şampiyon olacağını...
Zirvede bunlar yaşanırken ligin dibinde haftalardır tahmin edilen olay gerçekleşti, Denizlispor küme düştü. Aslında Denizlispor şansını son haftalara taşıyabilirdi, evinde Ankaragücü ile oynuyordu. Rakipleri ise deplasmandaydı. Ancak Denizlispor, Ankaragücü’nü yenemedi. Sivasspor, Beşiktaş deplasmanında 1 puan alınca işin rengi belli oldu. Manisaspor, yenilse bile gelecek hafta Ankaraspor’dan 3 puan alacaktı. Ama Ege ekibi Kayserispor’u deplasmanda yendi, Ankaraspor’dan gelecek 3 puan da eklendiğinde ligde kalmayı garantiledi. Şimdi düşecek 3. takım için 3 aday kaldı, Diyarbakırspor, Sivasspor ve Kasımpaşa... Evet Kasımpaşa’nın da matematiksel olarak düşme ihtimali var. Çok zor, pratikte imkansız gibi gözüküyor. Ama Kasımpaşa’nın matematik olarak rahatlaması için 1 puana ihtiyacı var, ya da Diyarbakırspor’un puan kaybetmesine...
- Etiketler :
- Haberler
