Bilic'i adamlığıyla çok sevdik ama o bir 'Winner' olamadı

Ligde iki 'deneyimsiz' teknik adamın çalıştırdığı; oynadıkları futbolu kimsenin beğenmediği Galatasaray ve Fenerbahçe’nin arkasından 3’üncü olmak mı başarı?..

Bilic'i adamlığıyla çok sevdik ama o bir 'Winner' olamadı
Bilic'i adamlığıyla çok sevdik ama o bir 'Winner' olamadı - 1

Slaven Bilic’İ hepimiz sevdik. Mert, sportmen, yüksek tahsilli, adil ve dürüst bir kişilik ortaya koydu. Dik durdu, eğilip, bükülmedi. Kimseye yaranmak zorunda hissetmedi. Kendini olduğundan farklı göstermeye çalışmadı.

Centilmendi, Beşiktaş’ı iyi temsil etti.  

Lakin başarılı mıydı? Kesinlikle  hayır.

Bir kere şunu vurgulayarak başlayalım. Profesyonel hayatta duygusallık diye bir şey söz konusu olamaz.  Sonuçlar başarısız olduğunu gösteriyor. Ortada tek bir kupa yok. 2 yıl üst üste ezeli rakiplerinin arkasında 3’üncü sırada yer almış. 7 derbi oynamış 1 tane bile galibiyet alamamış.  Kupada önce Buca’ya; bu yıl Kay-seri’ye.. Yani alt lig takımlarına elenmiş. Ofansif parametrelerde rakiplerin fersah fersah gerisinde.. Mesela gol girişimi.. Ligde bu alanda 8’inci.  Toplam gol sayısında 66 maçlık lig serüveninde 2 yıldır F.Bahçe, G.Saray, Trabzon, Kasımpaşa ve Bursa’nın arkasında kalmış.  

Eleştiri yaparken altını doldurmak lazım. Berabere ve yenik durumda iken oynadığı futbol ile galip iken oynadığı futbol arasında uçurumlar oluşmuş. Mesela takım mesafesi.. Beşiktaş skoru bulunca 10-14 metre geriye gitmiş hep. 2-0’ı aramak yerine 1-0’ı korumaya gitmiş. 

FİNALLERİ KAZANAMADI 

Kararlar, değişiklikler, hamleler hep yanlış olmuş. Brugge karşısında 2 maçta da 1-0’ı bulmasına rağmen yenilmiş.  

Dnipro'nun final oynadığı kupada 16’ya kalmak başarı mı? Avrupa’da varlık gösteremeyen İngiliz takımlarının vasatı, eksik Liverpool’u elemek tarih mi? LİGDE sorunlar ile boğuşan ve 2 “deneyimsiz” teknik adamın çalıştırdığı; oynadıkları futbolu kimsenin beğenmediği G.Saray ve F.Bahçe’nin arkasından 3’üncü olmak mı başarı?  

Organize ve sahayı iyi parselleyen bir takım yarattı Bilic.. Bu doğru. Ağır çekim futbol oynanan Türkiye Ligi’nden kimse Arsenal, Tottenham ve Liverpool ile böyle oynayamazdı. Bu da doğru.. Kabul edelim ki Bilic, ligimize oranla Avrupai bir oyun inşa etti. Lakin bunda süreklilik sağlayamadı. Hedef maçları ve kendi finallerini bir kez bile kazanamadı.  

GEÇEN YIL İKİNCİLİĞİ KAÇIRDI

Geçen sezon lig 2.’ciliği aslında şampiyonluk kadar değerliydi. Konya-Karabük-Sivas üçgeninden sadece 1 puan çıkartıp Şampiyonlar Ligi’ni, yani 25 milyon Euro’yu G.Saray’a resmen hediye etti. Bu yıl Demba Ba ve Sosa gibi iki uluslararası yıldız katılmasına karşın en kritik anlarda Balıkesir, G.Antep, Akhisar ve Konya’yı yenemeyerek şampiyonluğu elinin tersiyle itti.  

NECİP'E SARILDI BÜYÜK ONCU ZANNETTİ

Hep az gol attı. Oyuna yaptığı hamleler ile takımı iyiye değil, kötüye götürdü. Az gol problemine çözümü az gol atan Mustafa Pektemek ile aradı.  Necip’i büyük oyuncu sandı. En kritik virajlarda hep Necip ile savruldu.  Rotasyon yapması gereken yerde yapmadı. Yapmaması gereken yerde tuhaf takımlar sahaya sürdü.  

50 MİLYON EURO KAÇTI 

Bilic'i adamlığı ile çok sevdik. Lakin “winner” (kazanan) olamadı. Daha cesur, güvenli ve sakin olsa Beşiktaş tura hazırlanıyordu.  Bizler değil. O tarihe geçecekti.  

Son 2 yılda Beşiktaş, Bilic’in hataları yüzünden 50 milyon Euro kaçırdı.  

Yönetimi eleştirenler var. Ben de birçok konuda eleştirdim ama bu olumsuz  mali tabloya rağmen Ba, Sosa gibi uluslararası yıldızlar transfer ettiler. Gökhan, Tolga ve Tolgay için büyük fedakârlık yaptılar.  

SEVGİLİ Slaven, empati kuruyorum. Senin gerçekleştirdiklerine saygı duyuyorum. Beşiktaş’ta birçok sorunla boğuştun. Stadın yoktu. Bazen çok yanlız kaldın. Hakemler canını yaktı. Çok haklı olduğun taraflar da var fakat unutma ki her şeye rağmen yine de hayâller avuçlarının içindeydi ve hiç de uzak değildi.

Sayfa Yükleniyor...