Galatasaray sus pus: 3-0

Galatasaray çok iyi olacak ama bunun için beklemek gerekiyor. Bu da bizim spor basınının en zor başarabildiği işlerden bir tanesi. Bu yüzden de her puan kaybında Frank Rijkaard haklı ya da haksız eleştirileri göğüslemek zorunda.

Ankaraspor, federasyon tarafından cezalandırıldı. Bu işte eğer bir suç varsa Ankaragücü'nün de bir payı olmalı. Ne var ki; sarı-lacivertliler bir kaç yöneticinin aldığı ceza ile bu badireyi atlatacak gibi görünüyor. Sonuçta Ankaraspor aleyhinde delil olarak gösterilen şüpheli transferlerin kahramanları Ankaragücü forması giymeye devam ediyor.

Karşılaşmasın 4. dakikası oynanırken Ankaragücü sağdan geçen haftanıın golcüsü Metin ile geldi. Pasında Semavi’nin vuruşu üstten dışarı gitti. 9'da Aydın ceza alanı dışından kaleyi yokladı, Serkan topu çeldi.

Galatasaray bir türlü oyunun kontrolünü eline alamadı. Ankaragücü’nün çok korkutucu kontraları belki yoktu ama muhteşem bir form grafiği yakalayarak milli takıma yükselen Ceyhun'un 1-2 egzantrik pası yerini bulsa ilginç pozisyonlar doğabilirdi.

27. dakikada Elano'nun Serkan'dan dönen frikiği doğal olarak heyecan yarattı. Hemen iki dakika sonrasında Aydın'la verkaca giren Uğur'un dokunuşu yan direğe çarpıp dışarıyla kucaklaştı.

54. dakikada Baros en az penaltı kadar rahat bir durumda topu önünde buldu. Serkan çaresizce baktı ama Baros topu dışarı attı. İkinci yarıda daha iyi kontra atak yapmaya başlayan Ankaragücü 56’da Metin’in aşırtmasıyla heyecanlandı ama top biraz fazla havaya kalkmıştı.

Galatasaray’ın baskısı arttıkça arkadaki boşluk da o kadar artıyordu. 68'de Galatasaray’ın duran top organizasyonu Ankaragücü’nün kontra atağına dönüştü. Ceyhun düşe kalka 50 metre sürdü topu. Geçen haftaki 3 asistine benzer bir pası Semavi’ye uzattı. Genç futbolcunun üst direkte patlayan topu Galatasaray’ın şansıydı. 75’te Nonda’nın yakın mesafeden şutu Serkan’da kaldı.

83’te Galatasaray savunmasındaki boşluk bu kez ölümcül bir hale geldi. Ceyhun'un pasında Murat Duruer önce Uğur'u ekarte etti ardından da ağları buldu. 85'te bu kez Mehmet Çakır sağdan güzel bir aşırtma gönderdi kaleye. Top az farkla dışarı gitti. 86'da Nonda’nın kale yakınından gökyüzüne gönderdiği şut belki de maçın kaderini belirliyordu. 88'de iyice dağılan Galatasaray, Emre'nin de golüne engel olamadı. 89'da genelde gol atmasıyla tanımadığımız Hürriyet de Galatasaray'ın bu şaşkınlığını ve dağınklığını affetmedi. 3-0

Galatasaray sezona erken başladı. Yeni kurulan bir takım için bu bir avantajdı aslında. Ama bir yanda da erken form tutma şartı Galatasaray’ın şanssızlığı oldu. Temmuz'un, Ağustos'un harika oyuncuları vasata düştüler. Bu ve Galatasaray'ın oynadığı sistemin zorluğu düşünüldüğünde bir düşüşün olması çok doğal. Önemli olan, 34 haftalık lig macerasının sonunda diri ve zirvede kalmak.