Haftanın analizi

Üst sıraları yakından ilgilendiren 3 maçı da yerinde izleme şansı buldum. Beşiktaş taraftarı, Fenerbahçe'nin 10 dakikalık baskısı, Galatasaray'ın dağınıklığı ve Bursa'nın mücadele gücü dikkatimi çeken konular oldular.

Haftanın analizi - 1

Hafta sonu Fenerbahçe, Beşiktaş, Galatasaray, Bursa'yı canlı izleme şansı buldum. En zevkli maç kuşkusuz Galatasaray-Bursa maçıydı ancak o maçta 2 takım da gol atmayı başaramadı. Diğer maçlardan aklımda kalanlar ise Beşiktaş'ın Mustafa Denizli'ye ve takıma karşı gösterdiği sevgi ve Fenerbahçe'nin Kasımpaşa maçındaki 15 dakikalık müthiş baskısı.

Öncelikle Beşiktaş seyircisinden bahsetmek istiyorum. Siyah-beyazlı taraftarlar, bir taraftarın nasıl olması gerektiğini gösterdi. Maç öncesi takımlarını şampiyon gibi karşılayan, maç öncesinde Mustafa Denizli'ye mükemmel bir destek veren Beşiktaşlı taraftarları gerçekten tebrik etmek gerekir. Eminim ki, çoğu kişi siyah-beyazlı taraftarların maç boyu küfür etmesinden yakınacak ancak yine de bir derbi kaybetmiş, sezonu erken kapatmış bir takımın taraftarının takımına bu kadar sahip çıkması ülkemizde ender görülen bir durum. Bu yüzden onları yürekten tebrik ediyorum.

Kasımpaşa-Fenerbahçe maçına gelirsek, klasik bir Fenerbahçe maçıydı. Sarı-lacivertliler maç boyunca top dolaştırdı, sakin oynadı, ancak bir 10 dakika baskı kurdu ki o baskıya hiçbir takımın dayanabileceğini sanmıyorum. Ancak, Guiza yine öyle bir gol kaçırdı ki Daum bile çıldırdı. Gol kralı bir oyuncunun aynı pozisyonu 2 maç üst üste kaçırması anlaşılır bir şey değil.

Galatasaray, uzun süredir oynamadığı kadar iyi oynadı Bursaspor karşısında. Ancak, Bursa'da neden bu sezon şampiyonluğa oynadığını gösterdi. Özellikle Volkan ve Sercan gibi dikine giden oyuncularla Galatasaray savunmasını çok yıprattılar. Sercan biraz daha kollektif oynasa belki İstanbul'dan önemli bir galibiyetle dönebilirlerdi.

Galatasaray bu sezon ilk 5 sırada bulunan takımlardan Fenerbahçe ve Bursa'yı hiç yenemedi, Beşiktaş'tan 4 puan aldı, Trabzonspor'dan ise 3 puan aldı. Yani toplam 24 puan kazanabilecekken sadece 7 puan alabildi. Eskişehir'i hiç yenemediğini söylemiyorum bile.. Bu durumda da bir takımın şampiyonluğu mucizelere kalmış demektir.

Sarı-kırmızılı takımın en önemli eksiği takım olamamak. Ellerinde iyi bir kadro var, ancak takım olamıyorlar. İkinci eksiği ise saha içinde ne oynadıklarının kimin nerede oynadığının belli olmaması. Keita bir sağda bir solda, Dos Santos bir ortada bir sağda bir solda, Arda aynen. Böyle olunca ister istemez oyuncuların kafası karışıyor. Sezon başında Galatasaray fırtına gibi eserken, bunun nedeni kimin nerde oynadığının belli olmasıydı. Keita sağda, Kewell ya da Aydın solda Arda ortada oynuyordu. Belli bir sistem vardı, şimdi belli bir sistemi olmayınca sarı-kırmızılılar maçta kopuk kopuk oynuyor.

Bursaspor maçındaki Rijkaard'ı da eleştirmek istiyorum açıkçası, sezon başından beri Hollandalı teknik adamı hep korudum, hala daha arkasındayım ancak Bursa karşısında Rijkaard çok önemli hatalar yaptı. Peş peşe Dos Santos, Elano ve Arda'yı çıkartarak topu ileriye taşıyacak oyuncu bırakmadı. Bu da Galatasaray'ın oyun düzeninin iyice bozulmasını sağladı.

0-0 biten maç sonrasında Galatasaray şampiyonluk için az olan ümidini de bitirmiş oldu. Sarı-kırmızılılar artık 3 maçında prestij mücadelesi verecek. Bursaspor ise şampiyonluk için Fenerbahçe ile büyük bir çekişme içinde olacak.

Sayfa Yükleniyor...