Bakan Nabi Avcı: AVM iddiaları doğru değil, yeni bir opera binası yapılacak

Kültür ve Turizm Bakanı Nabi Avcı, AKM binası ile ilgili, "O binadan hayır gelmeyeceği İstanbul Teknik Üniversitesi raporundan da belli. Buranın alışveriş merkezi yapılacağına dair iddialar var. Öyle bir şey söz konusu değil, orada yeni bir opera binası yapılacak" dedi.

Bakan Nabi Avcı: AVM iddiaları doğru değil, yeni bir opera binası yapılacak

Kültür ve Turizm Bakanı Nabi Avcı, Anadolu Ajansı Editör Masası'na konuk oldu.

Avcı, gündemdeki konularla ilgili soruları yanıtladı.

Avcı'nın konuşmasından satır başları şöyle:

Avcı OHAL'in uzatılması ile ilgili, 'deki uygulama 3 ay için ilan edildi, yine uzatıldı. Uzatılması gerekiyordu çünkü 15 Temmuz darbe girişiminden sonra ortaya çıkan yeni deliller, belirtiler, örgüt yapılanmasına ilişkin elde edilen bilgiler, tutukluların verdikleri ifadelerden ortaya çıkan yeni bilgiler bu sürecin etkin bir biçimde yürütülmesi için bu düzenlemenin bir süre daha devam etmesi gerektiğini gösteriyor.

FETÖ'nün darbe girişiminin ardından daha önceden belirlenen Dünya Turizm Örgütü ile protokol imza töreni için 22 Temmuz'da İspanya'ya gittiğini anımsatan Avcı, orada yoğun katılımlı bir basın toplantısı düzenlendiğini, en çok sorulan sorunun ise olağanüstü hal ve darbe girişimiyle ilgili olduğunu söyledi.

Söz konusu basın toplantısında "İnsanlar gece sokağa çıkabiliyorlar mı", "Havalimanlarınız açık mı" gibi şaşırtıcı soruların geldiğini anlatan Bakan Avcı, Atatürk Havalimanı'ndaki terör saldırısının ardından bile uçuşların 6 saat içinde normale döndüğünü, Brüksel Havalimanı'ndaki terör saldırısının ardından ise Brüksel'de havalimanın 11 gün açılamadığını söylediğini iletti.

"TERÖR SALDIRILARININ OLUMSUZ ETKİLERİ OLUYOR"

Yerli ve yabancı operatörler ile sektörün temsilcileri, 'deki olağanüstü halin, Türkiye'ye gelecek turistler açısından hiçbir olumsuz etkisi olmadığını, Türkiye'nin bütün tatil yörelerinde hayatın normal akmakta olduğunu, hatta olağanüstü halin aslında gelen turistlerin, misafirlerin güvenliği bakımından ayrıca bir önemli katkısı olduğunu biz de söylüyoruz, onlar da söylüyorlar.

Ama tabii her şeye rağmen olağanüstü hal değil ama diyelim Suriye'de, Irak'ta olup bitenler, dünyanın her yerinde olan ama Türkiye'de de zaman zaman olan terör saldırıları tabii turist kararlarında, ülkemize gelmeyi düşünen insanların kararlarında etkili olabiliyor."

Bunun sonuçlarının görüldüğünü de ifade eden Avcı, "2016 turizm bakımından bu anlamda sıkıntılı bir yıl oldu. Önce Rusya ile yaşadığımız uçak krizi nedeniyle Rusya'nın Türkiye'ye gidişleri yasaklaması, uçuşları yasaklaması vesaire onlar aşıldı ama her şeye rağmen bir takım terör saldırılarının olumsuz etkileri oluyor tabii" diye konuştu.

"CİDDİ, KÖKLÜ DÖNÜŞÜME İHTİYACIMIZ VAR"

"Cumhurbaşkanı Erdoğan, 15 Temmuz darbe girişiminin 'kafalar değişmediği' için olduğunu belirterek asıl devrimin, reformun kültürde yapılması gerektiğine işaret etmişti. Bu kültür devriminden kasıt nedir, nasıl yapılacak" denilmesi üzerine Avcı, söz edilenin siyasi kültür, siyaset yapma biçimiyle ilgili olduğunun altını çizdi.

Bu konuda ciddi bir zihin dönüşümüne ihtiyaç duyulduğunu dile getiren Bakan Nabi Avcı, sözlerini şöyle sürdürdü:

"Milletçe ihtiyacımız var ama özellikle millete rağmen siyaset yapmayı, millete rağmen bir şeyler yapmayı benimsemiş olanların veya kendilerini bu jakoben alışkanlıklardan henüz kurtaramamış olanların böyle bir devrime, zihinsel devrime ihtiyaçları olduğu çok açık.

İşte 15 Temmuz da dahil geçmişte yaşadığımız bütün askeri müdahaleler ve vesayetler epey tarihi geriye giden bir kültürel çarpıklığın da sonucu, siyasi kültürümüzdeki bir çarpıklığın da sonucu. Bu Osmanlı'dan beri devam eden ve günümüze de, Cumhuriyet dönemine de 'halaskar zabitan' yani 'kurtarıcı subaylar' veya 'rahatsız genç subaylar' vesaire gibi söylemlerle siyaset tarihine geçmiş olan kötü alışkanlıkların bertaraf edilmesi gerektiğini bunun için de zihni bir dönüşüm gerektiğini, siyaset kültürümüzün bu doğrultuda devrimci bir dönüşüm geçirmesi gerektiğini vurguluyor Sayın Cumhurbaşkanı.

Doğru, buna çok ihtiyacımız var. Bunun gerekleri de yine olağanüstü hal uygulaması kapsamında bazı kurumlarda, eğitim kurumlarında, askeri eğitim kurumlarında, uygulamalarımızda bunun tortularının temizlenmesine yönelik uygulamalarda kendini gösteriyor zaten. Ama Cumhurbaşkanımız her ne kadar bunu muhtemelen siyasi kültürümüz için söylemiş olsa da geniş anlamda, doğumdan ölüme kadar bütün hayatımızın biçimlenmesini eğer kültürden bunu anlıyorsak ve bunu doğru, iyi, yararlı, güzel arayışı olarak anlıyorsak ki öyle anlamamız gerekir kültürü en geniş manada, hayatın güzelleştirilmesi, yararlı hale getirilmesi, doğru olanın gençlere ve çocuklara öğretilmesi ve yaşanması olarak anlıyorsak orada da ciddi, köklü, eğitime ve dönüşüme ihtiyacımız var."

Türkiye'nin genç bir ülke olduğunu, iç göçün, toplumsal olarak yatay ve dikey hareketliliğin yoğun yaşandığına dikkati çeken Kültür ve Turizm Bakanı Avcı, şunları kaydetti:

"Böyle bir ülkede değer yargıları, hayat tarzları, yaşama kültürüne ilişkin birikimlerimiz zaman zaman çok ciddi zorlanmalarla karşı karşıya kalıyor. Diyelim köyden kalkıp geldiğiniz zaman büyük şehire geçmişteki alışkanlıklarınızı oraya taşımanız zor, iyisiyle kötüsüyle bir takım, iyilerinizi kaybetme tehlikesi olduğu gibi bir takım yeni ve sizin geçmişteki hayat tarzınıza, güzel, doğru anlayışınıza uymayabilecek bir takım pratiklerle karşılaşma tehlikesi ve gerçeği var.

Dolayısıyla bunların uyumlu biçimde bir arada sürdürülebilmesi için de kültürümüzün iyi, güzel, doğru unsunlarının özellikle eğitim kurumlarımızda ama aynı zamanda bütün kurumlarımızda, gündelik pratiklerimizde çocuklarımıza, gençlerimize sağlıklı bir biçimde aktarılması gerekiyor. Geniş anlamda da Sayın Cumhurbaşkanının kastettiği devrim bu olsa gerek."

"490 KİŞİYE SORUŞTURMA AÇILDI"

FETÖ soruşturması kapsamında bizde 490 kişiye soruşturma açıldı bugüne kadar. Bunlardan 317'si görevden uzaklaştırıldı. Daha sonra da KHK ile 175 kişi ihraç edildi. Şu anda 299 kişiyle ilgili de soruşturma süreci devam ediyor bunların dışında. Bunların 112'si de görevden uzaklaştırılmış durumda ama ihraç konusu daha sonra soruşturma sonucuna göre belirlenecek.

İhraçlar konusunda bazı eleştiriler geldiğini söyleyen Avcı, şöyle devam etti:

"Bizimle ilgili abartarak bir örnek vereyim, 'filan yerdeki bir ören yerindeki bekçinin örgütle alakası olsa ne olur, olmasa ne olur. Onunla neden uğraşıyorsunuz, bir müze memuru veya Kültür Bakanlığındaki şube müdürüyle?' deniyor. Bu ilk bakışta, normal şartlarda, makul bir soru gibi görünüyor. Olağan hallerde bu makul bir soru ama olağanüstü hal işte bunun için gerekli. Mesela kendi yaşadığım bir örneği söyleyeyim; Milli Eğitim Bakanlığında uzman yardımcısı olarak bildiğimiz, istihdam ettiğimiz bir görevlinin, daha sonra Genelkurmay Başkanlığı özel kalem müdürüne emir verecek salahiyette bir örgüt mensubu olduğu ortaya çıktı.

Genelkurmay Başkanının odasını dinleyen emir subayı ve özel kalem müdürünün örgüt içindeki abisi, bağlı olduğu kişi, bizim Milli Eğitim Bakanlığındaki masum bir uzman yardımcısı olarak tanıdığımız kişi çıktı. Dolayısıyla devlet bürokrasisi içinde tuttuğu yer çok kritik gibi görünmeyebilir. Biz onun devlet bürokrasisi içindeki yerini biliyoruz ama örgüt içindeki yerini, örgüt hiyerarşisi içinde nerede durduğunu bilmiyoruz. Büyük, küçük demeden, bulunduğu yere bakmadan, hakkında herhangi bir şikayet, bir ihbar, emare, bir bildirim, uyarı olan veya bize ulaşmış somut veriler olan kişilerle ilgili soruşturmalarımızı, bu perspektiften özellikle ciddiye almak zorunda olduğumuzu söylüyoruz."

"BELGESEL SÖZÜMÜZ VAR"

15 Temmuz'la ilgili çok film tasarısı var. Film, belgesel projesi geliyor. Hem genel olarak hem de diyelim Ankara'da Kahraman Kazan'la ilgili var. Zaten ben de hemen 15 Temmuz'dan sonra Kazan'a gittiğimde bunun sözünü de vermiştim. Benim söz vermeme gerek yokmuş, zaten çok büyük talep var o konularda. Burada bir de müze açacağız, Kahraman Kazan müzesi şehitlerimizin hatıralarını yaşatmak için ayrıca bir de belgesel sözümüz var.

"SOMUT BİR BİLDİRİM YOK"

Kültür ve Turizm Bakanı Avcı, sözde Ermeni Soykırımı iddiasıyla ilgili Türkiye'yi suçlayacak bir projeye destek verileceği için "Yaratıcı Avrupa Programı"na itiraz edildiğini ve Türkiye'nin programdan çıkacağını bildirdiğini belirterek," Şu ana kadar şartlarımızın yerine getirileceğine dair somut bir bildirim yok. Onun için Bakanlar Kurulu kararıyla çıkacağız" dedi.

"YENİ BİR OPERA BİNASI YAPILACAK"

(AKM binası) O binadan hayır gelmeyeceği İstanbul Teknik Üniversitesi raporundan da belli. Rapor olmasa bile çıplak gözle görülüyor zaten. Cumhurbaşkanı da ilan etti zaten, orada İstanbul'a yakışan bir opera binasının yeniden projelendirilmesi ve yapılması gerekiyor. Biz onunla ilgili proje çalışmasını başlattık. Buranın alışveriş merkezi yapılacağına dair iddialar var. Öyle bir şey söz konusu değil, orada yeni bir opera binası yapılacak.

Avcı sözlerine şöyle devam etti:

(Turizme katkı için uçaklara verilen yakıt desteği) 2017 için de benzer talepler var. Biz de bu taleplere sıcak bakıyoruz. Ama bunun için Bakanlar Kurulu kararı gerekiyor. Önümüzdeki günlerde o kararın da Bakanlar Kurulumuzdan çıkacağını ümit ediyorum. Bunu bir an önce de açıklamamız gerekiyor. Çünkü önümüzdeki sezon için turizm operatörleri kataloglarını hazırlıyorlar kasım ayı içerisinde. O kataloglarda yer almamız için bu açıklamayı bir an önce yapmamız gerekiyor. Ben şimdi burada söylemiş gibi oluyorum aslında, Bakanlar Kurulunda da inşallah kararımızı almış oluruz.

(Topkapı Sarayı'nın hazine bölümünde oluşan çatlaklar ve avlusunda oluşan çukur) Dramatik bir çukur söz konusu değil. Öyle büyük bir çukur değil, bir metre var yok bir çökme olmuş. Sebebini de biliyoruz, hiçbir risk yok. Hazine olarak kullanılan bölümdeki çatlak ciddi bir çatlak. Bu birdenbire ortaya çıkmış bir şey de değil. Ciddi bir çatlak ama çözümsüz değil.

Sayfa Yükleniyor...