Başbakan Ahmet Davutoğlu'dan TÜSİAD'a çağrı

Muhalefetin asgari ücret vaatlerini bir kez daha eleştiren Başbakan Ahmet Davutoğlu, TÜSİAD'a çağrıda bulundu. Davutoğlu, "Asgari ücret 1500 lira olursa kaç işyeri kapanır?" dedi.

Başbakan Ahmet Davutoğlu'dan TÜSİAD'a çağrı

Başbakan Ahmet Davutoğlu, partisinin genel merkezinde gerçekleştirilen AK Parti Genişletilmiş İl ve Belediye Başkanları Toplantısı'na katıldı.

Davutoğlu’nun konuşmasından öne çıkanlar şöyle;

(HDP binalarına yapılan saldırı) HDP'liler 'Burada MHP işaretleri yapılıyor ama biz onların yapmadığına inanıyoruz' diyerek bir pas verdi ve MHP'liler de bu koroya katılıp, AK Parti'nin bu saldırıların arkasında olduğunu ifade eden yaklaşımda bulundular. Kılıçdaroğlu olayın üzerinden birkaç saat geçmeden yine partimizi suçlayan açıklamalarda bulundular. Kimse AK Parti'ye meşruiyet dışı tutum ve tavır izafe edemez.

AK Parti yönetimi ve kadroları, bugün kazanacağımız bir seçime doğru giderken niçin toplumda kutuplaştırmaya sebebiyet verecek bir tavır içinde olalım? Önümüzdeki seçim sürecinde de hiçbir AK Parti'li seçim sürecini bir anlamda şüpheye düşürecek bir eylem içinde olmayacaktır.

Bu tablo açık bir şekilde gösteriyor ki karşımızda iktidarlarında koalisyon kurma iddiasını hiçbir zaman gerçekleştiremeyecek olanlar muhalefette bir koalisyon kurmuş görünüyorlar ve tek hedefleri AK Parti'nin güç kaybetmesi ve AK Parti'nin güç kaybetmesi üzerinden de 'nin 13 yıllık birikiminin tehlikeye atılması. Biz bu tuzaklara geçmişte gelmedik şimdi de gelmeyeceğiz.

Birileri şunu göstermek istiyorsa; 'AK Parti'ye oy verirseniz şu veya bu şekilde şiddete maruz kalırsınız', bir kez daha bu sefer Türkiye Cumhuriyeti Başbakanı olarak ifade ediyorum; ne 7 Haziran öncesinde ne de 7 Haziran sonrasında seçimin neticeleri ne olursa olsun, hiçbir şekilde ülkemizin kaosa veya kriz ortamına sürüklenmesine izin vermeyiz. Her türlü tedbiri alırız ama bu ülkeyi vandallara, şiddet yanlılarına, nefret yanlılarına terk etmeyiz, etmedik, etmeyeceğiz.

AK Parti hükümetleri, istikrarla Türkiye'yi bu hasta adam konumundan, IMF önünde borç isteyen ülke isteyen konumundan, dünyada en fazla dış yardım yapabilen ülke konumuna getirdi. Hükümet programında da ifade ettiğim gibi, şimdi ikinci atılım dönemine girmiş bulunuyoruz.

Sayın Bahçeli'nin iki ay önce bir sözü olmuştu, 'Sizi ensenizden takip edeceğiz. Ensenizdeyiz' gibi. Bu bile bütün siyasetlerinin bizi takip etmek üzerine olduğunu gösteren bir ifade, bir itiraf aslında. Kendi yolunda yürü. Niye benim ensemde, ne arıyorsun Kendi istikametinde yürü, millet ne diyeceksen seni görsün. Sayın Bahçeli bu takibi yapacak olsa, herhalde benim gittiğim ve gideceğim programları da takip etmesi lazım. Ama edemez. Çünkü politikaları, siyasetleri tamamiyle nesne siyaseti, tepki siyaseti.

Bugün üç partinin söylemlerine bakın; birbirlerine karşı ideolojik olarak karşı safta durduklarını iddia eden partiler dahi HDP ve MHP, birbirlerine karşı bir şey söylememeye özen gösteriyorlar, aralarında zımni bir anlaşma olduğu çok bir şekilde hep birlikte AK Parti'ye yöneliyorlar. Çünkü gerilerindeki üst akılın ve onları yönlendirenlerin temel hedefi, Türkiye'nin ikinci büyük istikrar dönemini dumura uğratmak.

27 Mayıs'la rahmetli Menderes'in, 91'de de rahmetli Özal'ın istikrar dönemi durduruldu. Ama bütün milletimiz bilsin ki AK Parti'nin getirdiği demokratik istikrar dönemi durdurulamayacak.

Biz 12 yıl içinde demokrasiyi toparladık, yasakları kaldırdık, özgürlük alanlarını genişlettik, DGM'leri kaldırdık, EMASYA'yı kaldırdık, işkenceyi tarihe gömdük, olağanüstü hali tarihe gömdük, anadil ve lehçeler üzerindeki yasakları kaldırdık, başörtüsü yasağını kaldırdık, katsayı zulmünü bitirdik, Türkiye'de herkesin istediği gibi siyasi propaganda yapmasının önünü açtık. Siyasi partilerin kapatılmasını imkansızlaştırdık, azınlık vakıflarının varlıklarını iade ederek her dine gösterdiğimiz saygıyı ortaya koyduk. Bütün bu standartları liste olarak alın Türkiye'nin Cumhuriyet tarihi dönemindeki en geniş kapsamlı demokratikleşme projesini biz hayata geçirdik. Özgürlükleri siz koruduk. Kimse özgürlük dersi veya otoriterleşmeye karşı demokrasi dersi veremez bize. Türkiye'de milletten gücünü almayan otoritelerin kaynaklarını biz kestik.

TÜSİAD açıklama yapsın, her fırsatta Hükümeti eleştirmek için açıklama yapıyor. Asgari ücret bin 500 lira olursa kaç işyeri kapanır, 5 bin lira olursa açık iş yeri kalır mı, bunun hesabını versinler. Perde gerisinden muhalefet partilerine destek vermek değil çıksın açıkça destek versin. TÜSİAD, 'Ben Kılıçdaroğlu'nun görüşünü destekliyorum. Asgari ücret bin 500, 2 bin lira, 2 bin 500 lira olsun' desin, hadi TÜSİAD çıksın. Karşımıza perde gerisinden çıkmasınlar, açıkça çıksınlar. Konuşacaklarsa açıkça konuşsunlar.

'AK Parti gitsin de Türk ekonomisi çökse de bir çaresine bakarız' dediğiniz zaman o çöken ekonominin altında önce siz kalırsınız. İşveren örgütlerine sesleniyorum, bu ücretleri siz belirlediniz, biz belirlemedik. CHP Genel Başkanı asgari ücreti artırmaya bu kadar meraklıysa belediyenin elini tutan yok, İzmir Belediyesi çıkarsın asgari ücreti. İstismarın esası burada.

2015 yılı yaş çay alım fiyatını yüzde 13 artışla 1,70 liraya çıkartıyoruz. Bu şu ana kadar yapılan en yüksek artışı temsil ediyor. TOKİ, 200 bin yeni konut projesini hayata geçiriyor. 75 metrekare konutlar 240 ay vade ve sadece 250 lira taksitle hizmete sunulacak. Tarımsal kooperatiflerin bütün borçlarını ve sulama birliklerinin elektrik borçlarını yeniden yapılandıracağız."

  • Etiketler :
  • Haberler -
  • Türkiye
  • Adalet ve Kalkınma Partisi
  • Seçim2015

Sayfa Yükleniyor...