Başbakan: Biber gazı kullanımında yanlışlık var

Başbakan, Gezi Parkı protestolarına değindi: Topçu Kışlası'nı yapacağız. Polisin biber gazı kullanmında yanlışlık var. Bakanlık inceleme yaptırıyor.

Başbakan: Biber gazı kullanımında yanlışlık var

Başbakan Erdoğan, İhracatçılar Meclisi Genel Kurulu'nda yaptığı Taksim'de yaşananlara tepki gösterdi.


"Halkın oynanan oyunu iyi görmelerini istiyorum. Taksim Gezi Parkı'yla ilgili birkaç gündür yapılan gösterileri görüyorsunuz" diye söze başlayan Erdoğan, şöyle devam etti: "Bunların gerekçesi ne? Ağaçlar kesiliyor, Topçu Kışlası yeniden yapılacak. Ve burada AVM olacak. Taksim'de Gezi Parkı'nda şu an yapılan çalışmaların Topçu Kışlası'yla ilgisi yok. Topçu Kışlası ise kimse kusura bakmasın, onu yapacağız. Yeşilin daniskasını da yayalaştırma çalıştırmalarında yapacağız"

Topçu Kışlası Projesi'nin de hayata geçirileceğini vurgulayan Başbakan, "Polis orada dün de vardı, bugün de var, yarın da olacak. Polisin biber gazı kullanımında yanlışlık var. Bakanlık inceleme yaptırıyor. Yeri geldiğinde kurallara göre onun da kullanımı gerekir."

Erdoğan, mesele kesilen ağaçlar olmadığını gelinen noktanın ideolojik olduğunu dile getirdi.

Erdoğan, sözlerine şöyle devam etti: "Samimiyetle ve tekraren ifade ediyorum; bu ülkede herkesin görüşlerini özgürce ifade etme hakkı vardır. Bu ülkede herkesin demokratik sınırlar içinde, hukuk çerçevesinde tepkisini ortaya koyma, mitingini yapma hakkı vardır. Ancak hiç kimsenin hukuksuzca, demokrasi dışı eylem yapma, işgal eylemi yapma, esnafa, çevrede oturanlara, yoldan geçenlere zarar verme hakkı yoktur. Hele hele hiç kimsenin ağaçlar kesiliyor bahanesiyle ortaya çıkıp, Türkiye'de gerilimi arttırmaya hiç hakkı yoktur" dedi.

Erdoğan protestocu vatandaşlara da şöyle seslendi: Bu eylemlerin derhal sona erdirilmesini eylemcilerden rica ediyorum. Lütfen bilgileri güvenilir kaynaklardan alın."

Başbakan Kılıçdaroğlu'na da seslendi: "Bugün Kadıköy'de miting yapma kararı aldı. Ama eğer burada tahrik edici ifadeler kullanırsan bu milet seni hiçbir zaman affetmez. Eğer olay miting yapmaksa eğer toplumsal hareketse onlar 100 bin kişi toplarsa biz 1 milyon kişi toplarız. Bizim böyle bir konuda sıkıntımız yok. Ama işi buraya getirmesinler."

İstanbul Valisi ve aynı zamanda belediye başkanı sıfatıyla 1940'ta CHP’li Lütfü Kırdar’ın söz konusu yerin ne yazık ki yıkılması kararını verdiğini hatırlatan Erdoğan, konuşmasını şöyle sürdürdü:

"Yine bir yabancının, Henri Prost’un oradaki tavsiyelerine uyduğu söyleniyor. Bu tavsiyeyle buraya yönelik böyle bir yıkım kararı alınıyor ve kışlanın yerine konut ve sosyal etkinlik alanları inşa edilmesi kararlaştırılıyor. Fakat planlanan düzenlemeleri maalesef kendileri yapamıyor. Biz arkadaşlarımıza bu çalışmaları yaptırırken, Taksim Kışlası’nı gördüğümüzde dedik ki, bu Taksim Meydanı'na bir defa çok büyük zenginlik katacak. Taksim Meydanı'nda böyle bir tarihi kültürel abidenin yükselmesi, bir defa bulunduğu bölgede yükselmesi aslında bu konulara yönelik mimarların, mühendislerin, çeşitli odaların, kurumların sahip çıkması gereken yahu burada bir tarihi eser vardı, bu tarihi eserin yeniden inşa edilmesi olmalıdır. Bunun peşinde koşmaları gerekir. Siyasetçiler de bunun peşinde koşması gerekir."

Başbakan Erdoğan, olayın Divan Oteli tarafındaki Asker Ocağı Caddesi bölgesindeki yaya genişletme çalışmalarıyla ilgili olarak sökülen ve Çağlayan’daki parkın içerisine dikilen 5-6 ağaç meselesi olmadığına dikkati çekerek, “Tam aksine olay Gezi Parkı’ndan çıkarılarak, şu anda gelindiği nokta ideolojiktir” diye konuştu.

Erdoğan, olayın ideolojik yönünü ise şöyle sıraladı:

"Bir, acaba biz İstanbul Büyükşehir Belediyesi’ni alabilir miyiz İşte anamuhalefetin genel başkanı çıkıyor, diyor ki; 'hükümet istifa, başbakan istifa, polisini çek.' Polis orada dün de vardı, bugün de olacak, yarın da olacak. Niye Çünkü Taksim Meydanı aşırı uçların cirit attığı bir yer olamaz. Polis niye var Yarın orada farklı bir şeyler olsa vatandaş diyecek ki; benim can güvenliğim ne oldu Bunu soracak. Polisin orada yaptığı görev on yıllardır bu. Yani bu AK Parti iktidarıyla başlayan süreç değil ki... Dünyanın neresine giderseniz gidin, bu tür toplumsal hareketliliğin olduğu yerlerde tedbirleri hükümetler kesinlikle alır. Burada da atılan adım budur. Burada güvenlik güçlerimizin özellikle biber gazı kullanımındaki yanlışları şu anda bakanlık tarafından zaten incelenmektedir, araştırılmaktadır. Burada bir yanlış var eyvallah. Ama şunu da söylemek zorundayım yeri geldiği zaman yerinde, kurallarına göre onun da kullanılması gerekir. Bu gerçeği de görmek lazım.”

Biber gazı kullanımının sadece Türkiye’ye has bir şey olmadığını belirten Erdoğan, dünyanın her yerinde bu uygulamanın yapıldığını ve Türkiye’ye tavsiyede, nasihatte bulunanların önce kendi ülkelerine bakmaları gerektiğini söyledi.

Başbakan Erdoğan, olayın aşırılığa kaçması durumunda kendilerinin de bunun karşısında olacağını anlatarak, "Nitekim burada da böyle bir aşırılık söz konusudur. Onun için de gerek İçişleri Bakanıma gerek İstanbul Valime bu konuyla ilgili talimatları verdim, bütün görüntüler incelenmek suretiyle atılması gereken adımlar, alınması gereken kararlar alınacaktır" diye konuştu.

'AKM’Yİ DAHİ YIKMALIYIZ'
Şu anda Taksim Meydanı’nda bir yayalaştırma çalışması yapıldığını hatırlatan Erdoğan, şöyle devam etti.

"Peki Gezi Parkı ve bu Topçu Kışlası, yayalaştırma projesiyle birlikte İstanbulumuza, ne yazık ki yıllar yılı, on yıllardır, 'Ya İstanbul’un doğru dürüst bir meydanı yok' diye hep serzenişte bulundunuz. Yok... Şimdi bu yaptığımız çalışmayla bir defa bu adımı atıyoruz ama bir de şu anda Kültür Bakanıma da söyledim, AKM’yi dahi biz yıkmalıyız, yıkıp oraya gururlanabileceğimiz bir opera binasını, yanındaki ve arkadaki boşluğu buraya ilave etmek suretiyle çok daha farklı bir projeyle yapmalıyız. Çünkü burası bu noktada önemli bir merkez olmalı.”

Başbakan Erdoğan, Taksim Meydanı’na gelen yerli yabancı turistlerin gururlanması, "dünyada böyle bir Taksim Meydanı varmış" demesi gerektiğini dile getirerek, şunları kaydetti:

Sayfa Yükleniyor...