Binali Yıldırım: Kıskanıyorlar

Anayasa referandumu kapsamında Kars mitinginde konuşan Başbakan Yıldırım, ''Neden Avrupa 'Hayır, Hayır, Hayır' diye kendini parçalıyor? Çünkü kıskanıyorlar. Türkiye'nin büyümesini istemiyorlar. İstiyorlar ki Türkiye kendi iç işleriyle boğuşsun dursun, gücünü dermanını kaybetsin'' dedi.

Binali Yıldırım: Kıskanıyorlar

AK Parti Genel Başkanı ve Başbakan , anayasa değişikliği halk oylaması sürecinde partisince ve Ağrı'da düzenlenen mitinglerde konuştu.

'ın kışının başka, yazının, baharının başka bir güzel olduğunu ifade eden Başbakan Yıldırım, meydandaki coşkunun 16 Nisan'ı, büyük 'yi müjdelediğini söyledi.

Yıldırım, 'nin yollarını, ulaşımını, havayolunu, denizciliğini, demiryollarını Kars'ın evladı Ulaştırma, Denizcilik ve Haberleşme Bakanı Ahmet Arslan'a emanet ettiklerini, uzun yıllar yaptığı bu görevi Arslan'ın da en güzel şekilde yerine getirdiğini belirtti.

"KARS, BAYRAĞIN, BAĞIMSIZLIĞIN YANINDA YER ALDI"

Kars'ın her zaman ülkeye, millete, devlete ve bayrağa sahip çıktığını anlatan Yıldırım, "Siz 15 Temmuz'un nöbetçisi, 16 Nisan'ın müjdecisi, 'Evet'çisisiniz. Birliğimize, kardeşliğimize hep sahip çıktınız. 6-7 Ekim'de terör örgütünün kışkırtmalarına, çukur siyasetine prim vermedi Kars. 15 Temmuz hain darbe girişimine karşı demokrasinin, bayrağın, bağımsızlığın yanında yer aldı Kars. Sizleri gönülden kutluyorum. Cumhurbaşkanının halk tarafından seçilmesini öngören 2007 referandumunda Kars bir destan yazdı. Yüzde 73 'Evet' dedi. Şimdi cumhurbaşkanlığı hükümet sistemi için bu rekoru kırmaya hazır mı Kars Yüzde 80'in üzerinde 'Evet' oyu vermeye var mısınız?" diye konuştu.

Yıldırım, halk oylamasına 16 gün kaldığını, 16 gün sonra Türkiye'nin yeni bir sisteme geçeceğini dile getirdi.

"DARBE ANAYASASI BU OYLAMA İLE ÇÖPE GİDECEK"

Bu meselenin şahıslar meselesi olmadığının altını çizen Yıldırım, şunları kaydetti:

"Bu mesele Tayyip Erdoğan meselesi, Binali Yıldırım meselesi değil. Bu sistem Erdoğan için değil her doğan için lazım. Mesele memleket meselesidir, Türkiye meselesidir, mesele istiklal, istikbal meselesidir. Hepimiz biliyoruz ki Recep Tayyip Erdoğan'ı tehdit eden ülkeler aslında Türkiye'yi tehdit ediyor. Bunu biliyoruz. Avrupa'nın tavırlarını, FETÖ'cülerin tavırlarını, terör örgütü PKK'nın 'Hayır' kampanyalarını görüyorsunuz. 16 Nisan'da ülkemiz için, Recep Tayyip Erdoğan için omuz omuza var mıyız Terör örgütleri eliyle Türkiye'yi tehdit edenler 'Hayır' cephesinde kol kola girdiler. Türkiye'ye tuzak kuranların oyunlarını bozacak mıyız Güçlü Türkiye, itibarlı Türkiye, istikrarlı Türkiye için 'Evet.' Halk oylamasının önemli ortada. Darbe anayasası bu oylama ile çöpe gidecek, sivil anayasa, milletin anayasası gelecek, işte budur bu oylama. Vesayet bitecek, halkın iradesi hakim olacak. Şimdi söz de sizin karar da sizin."

Yıldırım, Kars'ın kararının Türkiye'nin kararı olduğunu söyledi. Yıldırım, Kars'ın da Türkiye'nin de kararının baş göz üstüne olduğunu vurguladı.

Yıldırım, 2002'nin Türkiye için bir milat olduğunu belirtti. 2002 öncesi milletin hizaya sokulmaya çalışıldığını, inanç ve etnik kimliklerin baskılandığını, Doğu ve Güneydoğu Anadolu'nun ihmal edildiğini, dayatmalarla krizlerle memleketin uçurumun kenarına geldiğini ifade eden Yıldırım, devletin borç batağına sürüklendiğini, kaynakların IMF'ye oluk oluk aktığını ve ülkenin kendi piyade tüfeğini bile yapamayacak hale geldiğini söyledi.

Türkiye'nin tüm savunma ve silah ihtiyaçlarını bile dışarıdan aldığına işaret eden Yıldırım, milletin çalışıp kazandığını ama sırtından başkalarının geçindiğini dile getirdi. Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan'ın "Bu Türkiye'nin, milletin kaderi değildir. Bu düzen böyle devam etmez, etmeyecek" dediğini, milletin de buna inandığını anımsatan Yıldırım, böylece 15 yılda, bir Türkiye'nin 3 Türkiye olduğunu, milli gelirin 230 milyar dolardan 800 milyar doların üzerine çıktığına işaret etti.

"Türkiye'de işler kötü gidiyor, ekonomi bozuluyor" diyenlerin bulunduğunu belirten Yıldırım, 15 Temmuz'a ve küresel krize rağmen Türkiye'nin son çeyrekte yüzde 3 büyüdüğünü kaydetti.

"DÜN ÖCÜ GİBİ GÖRÜNEN KONULAR BUGÜN DOĞAL ÖZGÜRLÜKLER HALİNE GELDİ"

Başbakan Yıldırım, 15 yılda "ayrılık ve gayrılıkları" ortadan kaldırdıklarını, ayrımcılıkları reddettiklerini, 80 milyonu kardeş bildiklerini ifade etti.

Herkesin etnik kimlikleriyle gurur duyması gerektiğinin altını çizen Yıldırım, sözlerini şöyle sürdürdü:

"İster Caferi, ister Sünni, ister Alevi olun, bu sizin onurunuzdur. Ama bir şeyle daha gurur duyun, ay yıldızlı bayrağımız ve Türkiye ile gurur duyun, devletimizle gurur duyun. Bütün kardeşlerimiz, bütün vatandaşlarımız eşittir, başımızın tacıdır. Herkes istediği dilde konuşsun. Anneler çocuklarına ninni söylesin. Bütün saçma sapan yasakları kaldırdık, dün öcü gibi görünen konular, bugün doğal özgürlükler haline geldi. Kimsenin de rahatsızlık duyduğu yok. Artık paralar IMF'ye gitmiyor artık paralar, eğitime, yollara, tarıma, hayvancılığa, kalkınmaya gidiyor."

Yıldırım, Türkiye'nin bugün dünyanın en itibarlı ülkeleri arasında olduğunu vurguladı.

Hayal bile edilemeyen büyük projelerin hizmete sunulduğuna değinen Yıldırım, Marmaray'ı, Avrasya Tüneli'ni, Yavuz Sultan Köprüsü ile Osmangazi Köprüsü'nü yaptıklarını, havayolunu halkın yolu haline getirdiklerini söyledi. Yolların bölünerek hayat ve gönüllerin birleştirildiğini belirten Yıldırım, "Yolları böleriz ama Türkiye'yi böldürtmeyiz" ifadesini kullandı.

Herkesin birbirinin hakkına, hukukuna sahip çıkması gerektiğinin altını çizen Yıldırım, birlik ve beraberlikten ayrılmayacaklarını vurguladı.

Tüfek bile yapamayan Türkiye'nin 15 yılda savunma sanayinde yerli oranını yüzde 60'a çıkardığına işaret eden Yıldırım, bunun Türkiye'nin savunma sanayi için artık dışarıya paraları göndermeyeceği ve paraların yatırımlar için harcanacağı anlamını taşıdığını bildirdi.

"TÜRKİYE'NİN BÜYÜMESİNİ İSTEMİYORLAR"

Türkiye'nin dünyanın en büyük havalimanını yaptığına dikkati çeken Yıldırım, şunları kaydetti:

"Bu da birilerini rahatsız ediyor. Neden Avrupa 'Hayır, Hayır, Hayır' diye kendini parçalıyor? Çünkü kıskanıyorlar. Türkiye'nin büyümesini istemiyorlar. İstiyorlar ki Türkiye kendi iç işleriyle boğuşsun dursun, gücünü dermanını kaybetsin. Onlar da Türkiye ile istedikleri gibi oynasınlar. Yağma yok. Batılılar, baktılar ki Türkiye ceplerine akan para musluklarını kesti, onlara akış durdu, para memlekette kalıyor, başladılar fitne fesat çıkarmaya, tehditlerle darbelerle millete ayar vermeye. Kars, Türkiye buna boyun eğer mi? Elbette eğmez.

Avrupa'da 'Tayyip Erdoğan diktatör' diye manşet atıyorlar, neden Çünkü Tayyip Erdoğan ülkesinin kaynaklarının hortumlanmasına izin vermiyor. Dünyanın en büyük havalimanını yapıyor. Dünya pazarlarından ülkesine daha çok kazandırıyor. İşte bunun için 16 Nisan önemli. 16 Nisan'da 'Evet' demek, daha güçlü Türkiye'ye, daha hızlı kalkınmaya, ileri demokrasiye, teröre son vermeye, kardeşliğe, birliğe, beraberliğe 'Evet' demektir."

Yıldırım, siyasetçinin halkın karşına çıkarken yalan söylememesi, kafa karıştırmaması gerektiğini belirterek, ana muhalefet partisinin geleceğe yönelik güzel hiçbir şey söylemediğini, mevcut sistemin, statükonun devam etmesini istediğini dile getirdi.

''BÖYLE BİR KAHRAMAN YETİŞTİRDİĞİ İÇİN ALLAH FADİMANA'DAN RAZI OLSUN"

Başbakan Yıldırım, daha sonra ise Ağrı mitinginde konuştu. FETÖ'nün darbe girişimi sırasında Özel Kuvvetler Komutanlığında darbeci generali vurduktan sonra şehit edilen Astsubay Kıdemli Başçavuş Ömer Halisdemir'in annesi Fadimana Halisdemir'in de dün vefat ettiğini hatırlatan Yıldırım, "15 Temmuz kahramanımız, şehit Ömer Halisdemir'in muhterem annesi Fadimana, Hakk'ın rahmetine kavuştu. Allah rahmet eylesin, mekanını cennet eylesin. Halisdemir şehidimizin ve bütün şehitlerimizin mekanı cennet olsun. Böyle bir kahraman yetiştirdiği için Allah Fadimana'dan razı olsun" diye konuştu.

Yıldırım, 15 Temmuz akşamı bir grup teröristin, FETÖ mensuplarının, Türkiye'yi işgal etmek, bayrağı indirmek ve ezanları dindirmek için tankla, topla, tüfekle milletin üzerine ateş ettiğini ancak milletin darbecilere geçit vermediğini, darbecilere darbeyi indirdiğini vurguladı.

''DARBEYİ TASARLAYAN, TALİMATLARI VEREN FETO'DUR''

Darbecilerin, Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan'ı, hükümeti alaşağı edip ortadan kaldırmayı hedeflediklerine işaret eden Yıldırım, sözlerini şöyle sürdürdü:

"O gece Cumhurbaşkanımızın, bizim çağrımızla 80 milyon, kadını erkeğiyle, genci yaşlısıyla herkes meydanlardaydı. Tıpkı bugün gibi meydanları doldurdunuz. Onlara gereken dersi, cevabı verdiniz. Allah sizden razı olsun. 15 Temmuz akşamında onların oyununu bozdunuz. Biz bu teröristlerin boyunlarında asılı ipin ucunun nerede olduğunu iyi biliyoruz. Kimlerin bu teröristleri beslediğini, kimlerin bunlara kol kanat gerdiğini şimdi iyi biliyoruz. 15 Temmuz akşamı yapılan darbenin başında kim var? Türkiye'de Adil Öksüz denen bir adam, bir hain. Bu hain nereden emir alıyor? Pensilvanya'daki o Feto terörist başından emir alıyor. Darbecilerle aradaki irtibatı sağlıyor, gelip gidiyor. Bu Pensilvanya'daki, kendisi ortaya çıkmıyor. Ne yapıyor? Böyle kuklalar kullanıyor. Çık ortaya, erkeksen çık ortaya 'Ben yaptım' de. Bunların bu işi yaptığını adımız kadar biliyoruz.

Bu darbeyi tasarlayan, bu talimatları veren, asker içindeki teröristleri harekete geçiren bizatihi Pensilvanya'da oturan Feto'dur. Bunları bütün belgeleriyle, delilleriyle tespit ettik, Amerika'ya, Amerikan Adalet Bakanlığına gönderdik. Hiçbir tereddüdümüz yok ancak ne yazık ki Feto'nun iadesi konusunda Amerika hala ipe un seriyor. Bu da dikkatimizden kaçmıyor."

"PKK VE FETÖ'NÜN İPLERİ AYNI ADAMIN ELİNDE"

15 Temmuz akşamı maskelerin düştüğüne dikkati çeken Yıldırım, şöyle konuştu:

"Bu FETÖ denen örgüt, kendisini dindar maskesiyle gizliyordu, himmet topluyordu, yardım topluyordu ama bu yardımları iç ettiler, dışarı gönderdiler, Türkiye düşmanlarını beslediler ancak 15 Temmuz'da bir maske daha düştü. O da nedir? Bölücü terör örgütü PKK. Yıllardan beri bu PKK güya benim Kürt hemşehrilerimin hakkını savunuyordu. Sözde, Kürtlerin sorunlarıyla ilgileniyordu. Onların maskesi de 15 Temmuz'da düştü. 15 Temmuz akşamı neyi gördük? PKK ve FETÖ, ikisi de birbirinin aynı, ikisi de birbirinin kardeşi. Bunlar dayanışma içindeler, bunlar beraber hareket ettiler çünkü bunların ipleri aynı adamın elinde, ipleri aynı yerde. Bunlar bu topraklara hem dindarlara hem de Kürtlere ihanet eden örgütler."

''ŞİMDİ BİRLİK ZAMANI"

Binali Yıldırım, terör örgütü PKK'nın, Kürtler diye bir derdi olmadığının altını çizerek, "Sizin hiçbir sorununuz onları ilgilendirmiyor ama bir sorun var. Sizin, bizim bu ülkede kardeşçe yaşamak isteyen herkesin bu terör örgütüyle sorunu var. Öyle değil mi? Şimdi zaman, birlik zamanıdır. Kürt de Türk de Arap da Zaza da bir olacağız, beraber olacağız, bu terör örgütlerini aramızdan çıkarıp atacağız. Birisi dindarları kullandı, birisi Kürtleri kullandı, gençleri dağa götürdü maalesef sonunda hüsran" değerlendirmesinde bulundu.

Bu sırada alandaki bir vatandaşın "Bunlar Türkiye'den ne istiyorlar Sayın Başbakanım?" sözleri üzerine Yıldırım, "Onlar ne istiyor biliyor musun? Türkiye'nin güçlenmesini, büyümesini, kardeşliğini istemiyor. Türkiye'nin terörle uğraşmaya devam etmesini istiyor. Onlar Recep Tayyip Erdoğan'ı istemiyor" karşılığını verdi.

Sayfa Yükleniyor...