Binali Yıldırım: Terörden korkmayacağız, terör bizden korkacak

Başbakan Yıldırım, "Terörden kaçmakla güvenli olamazsınız. Terörü korkutursanız o zaman güvenli olursunuz. Hep beraber terörden korkmayacağız, terör bizden korkacak" dedi.

Binali Yıldırım: Terörden korkmayacağız, terör bizden korkacak

Başbakan Binali Yıldırım, İstanbul'da, 26. Dünya Posta Kongresi'nin açılış töreninde konuştu.

Yıldırım, iletişimin sürdürülebilir kalkınmanın en önemli araçlarından biri olduğunu anlattı. Bir ülkenin tek başına iletişimde iyi olmasının bir anlamının olmadığını, zincirin gücünün en zayıf halkayla ölçülebileceğini dile getiren Yıldırım, bu nedenle, Uluslararası Posta Birliği'nin önemli görevlerinden birinin de küresel anlamda altyapıdaki farklılıkları ortadan kaldıracak projeleri geliştirmek olması gerektiğini vurguladı.

Gelişimin Afrika'da da Amerika'da da Avrupa'da da Asya'da da birbirine yakın olması gerektiğini bildiren Yıldırım, "Küresel tek ağ hedefi ancak online olmakla mümkündür. Her yöne online olabilirsek bu amacı gerçekleştirmiş oluruz. Bunun için daha fazla birlikte olacağız, birlikte çalışacağız, sorunların çözümünde tecrübe paylaşımını asla ve asla gözden uzak tutmayacağız" diye konuştu.

Başbakan Yıldırım, yaya postacılarla başlayan posta hizmetlerinin teknolojinin gelişmesiyle birlikte değiştiğini, bilgi ve iletişim teknolojilerinin hızla geliştiği global dünyada insanların değişen ve çeşitlenen ihtiyaçları doğrultusunda posta hizmetlerine yön vermenin de büyük önem taşıdığını kaydetti.

'nin bugüne kadar siyasi, ekonomik, ticari ve kültürel alanlarda sayısız uluslararası etkinliğe ev sahipliği yaptığını ve bu uluslararası organizasyonlara bugün bir yenisinin eklendiğini aktaran Yıldırım, şöyle devam etti:

"Kurucu üyelerinden biri olduğumuz Dünya Posta Birliği (UPU) 192 ülke temsilcisini bir araya getiren en önemli küresel platformlardan bir tanesidir. Dünyanın her köşesinde, her kıtadan, her milletten posta sektörü temsilcileri bu platformda bir araya gelerek üye ülkelerin uygulayacağı hizmetlere, işletmelere yönelik kararlar alıyor ve sektörü birlikte şekillendiriyorsunuz. Burada alacağınız kararlar İstanbul stratejisi, İstanbul Dünya Posta Stratejisi adıyla 4 yıl boyunca uygulamada olacak ve 2020'ye gelirken dünya posta sektörünün nasıl bir görünüm alacağının kararlarını İstanbul'da vereceksiniz. Bugün açılış oturumunu yaptığımız posta ve haberleşme sektörünün en önemli zirvelerden Dünya Posta Kongresine ev sahipliği yapmak, siz değerli sektör temsilcilerini burada ağırlamaktan ayrıca memnuniyet duyuyoruz. UPU sekreteryasına da kongre için harcadıkları emek, profesyonellik için bilhassa teşekkür ediyorum."

15 TEMMUZ DARBE GİRİŞİMİ

Konuşmasında Fetullahçı Terör Örgütünün 15 Temmuz'daki darbe girişimine de değinen Yıldırım, darbe girişiminin Türk demokrasisine, 'nin milli iradesine karşı yapıldığını, kalkışmayı "Aziz milletin, ferasetiyle, basiretiyle, onurlu duruşuyla yenmeyi bildiğini ve Türkiye'nin geleceğini, demokrasisini teminat altına aldığını" söyledi.

Bu olaydan sonra bazı "fırsatçı çevrelerin" 4 yıl önce karar verilen bu organizasyonun güvenlik gerekçe gösterilerek İstanbul'dan başka bir yere alınması için çaba içine girdiklerini kaydeden Yıldırım, "Ancak Uluslararası Posta Birliğinin kararlı tutumu ve PTT yönetiminin haklı mücadelesi sonunda bugün Doha'da alınan karar aynen gerçek oluyor. Değerli dostlar, şunu asla unutmayalım: Terörden kaçmakla güvenli olamazsınız. Korkmakla terörden kurtaramazsınız. Terörü korkutursanız o zaman güvenli olursunuz. Hep beraber terörden korkmayacağız, terör bizden korkacak. O zaman dünyada da Türkiye'de de her yerde de güvenlik sağlanır" diye konuştu.

Yıldırım, dünyanın hiçbir noktasının güvenli olmadığını ifade ederek, "Değil mi ki 60 milyonu bulan mülteci var, vatansız insan var. Bunların sorunlarını çözmeden, küresel problemlere gözümüzü ve kulağımızı kapatarak terörden arınmış bir dünya inşa edemeyiz" dedi.

Dünyanın çeşitli yerlerinde var olan terörün sebeplerine, derinliklerine inilmesi gerektiğine vurgu yapan Yıldırım, şöyle devam etti:

"Bir terör örgütüyle mücadele ederken başka terör örgütlerini doğurmak gibi bir yanlışın içine asla düşmememiz lazım. Türkiye'nin etrafında yaşananlar son 6 senedir bir insanlık dramıdır. Suriye'de 500 bin insan masum, çocuk, genç, ihtiyar anlamsız bir savaş uğruna hayatını kaybetti. 10 milyon insan yerlerini ve yurtlarını terk etti. Kimisi denizlerde boğuldu ama 3,5 milyonuna biz kucak açtık. Türkiye kucak açtı. 6 yıldır ekmeğimizi ve evimizi paylaşıyoruz. Bundan da gurur duyuyoruz. Çünkü biz misafir sever bir milletiz. Biz kadir bilen, darda ve zorda kalan insanlara kucak açan bir milletiz. Bizim geleneğimiz ve geçmişimiz budur. Bunu bazı ülkeler anlayamıyorlar. Anlayamazlar, çünkü onlar her şeyi paraya tahvil etmişler. Para varsa insanlık var, para yoksa hiçbir şey yok."

Huzursuzluğun böyle bir düzenden kaynakladığını, dünyayı huzursuzluğa iten bölgesel farklılıkları, dengesizlikleri ve adaletsizlikleri körükleyenin bu dünya anlayışı olduğuna vurgu yapan Yıldırım, bu anlayışın terk edilmesi gerektiğine dikkati çekerek, şöyle konuştu:

"Doğusuyla, Batısıyla, Kuzeyiyle, Güneyiyle kardeşlik, küresel barış, bölgesel barış, refahın paylaşımı, zorlukların paylaşımı, adil bir yönetişim sağlanmadan bu meselelerin üzerine en modern silahlarla gitmek terörü yok etmez, daha da artırır. Onun için Birleşmiş Milletler (BM) bu günlerde genel kurul yapıyor. BM'ye düşen en önemli görev itibarını daha da artıracak radikal kararlara imza atmaktır. Bu kararlar yıllardır devam eden bölgesel anlaşmazlıkların sona erdirilmesi ve bu kararlar verilirken bazı ülkelerin rekabetine güçsüz insanların kurban edilmesine izin verilmemesidir. Ümit ederim ki bir gün BM kuruluş amacına çok daha uygun olarak bu hizmetleri yapar hale gelecektir."

Başbakan Yıldırım, 7 Ekim'e kadar devam edecek kongrenin açılışında yer almaktan duyduğu memnuniyeti dile getirdi. Kongrenin, hafızasında özel bir yeri olduğunu ifade eden Yıldırım, 2012'de Doha'da 25'incisi yapılan kongrede Türkiye olarak ev sahipliğine talip olunduğunu, kongreye katılan delegelerin ittifakıyla bunun kabul edildiğini ifade etti.

Yıldırım, şimdi 4 yıl daha yaşlandığını, 2016'da bu kongreye Türkiye Cumhuriyeti Başbakanı olarak özellikle gelip açılışında katılımcılarla beraber olmayı görev bildiğini belirterek, 192 ülkeden katılan delegelere İstanbul'a, Türkiye'ye hoş geldiklerini söyledi.

Bu önemli küresel etkinliğin İstanbul'da gerçekleşmesi kararını verenlere ve bütün hazırlık çalışmasını yapan Ulaştırma, Denizcilik ve Haberleşme Bakanlığı çalışanlarına, birliğin genel direktörü Bishar Hüseyin başta olmak üzere Dünya Posta Birliği Sekretaryasına ve emeği geçen herkese teşekkür eden Yıldırım, bu kongrede bir ilke imza atıldığını belirterek, şöyle devam etti:

"O da şudur. 26. kongre, Dünya Posta Birliği'nin ilk kağıt dostu kongresi olarak anılacak. Kongre süresince üretilecek bütün dokümanlar kongre salonlarında bulunan tabletler aracılığıyla delegelere iletilecek. Önceki kongrelerde harcanan kağıt miktarı yaklaşık 4 ton. Böylece 4 ton kağıdı tasarruf etmiş olacağız. Böylece bir çevreci kongre olma özelliğine de sahip."

"HABER ULAŞTIRMA ARAÇLARI DEĞİŞTİ"

Kağıt dostu kongrenin ayrıcalığının da ön plana çıktığını ifade eden Yıldırım, 20 yüzyılın her alanda, uluslararası iş birliklerinin artmaya başladığı bir dönem olduğunu, bu sürede teknolojinin, ticaretin, iletişimin geliştiği bir ortamda dünyanın dört bir yanında insanlar ve milletlerin birbirinden uzaklaşmak yerine yakınlaşmanın gerekliliğine, bilincine vardığını, her alanda iş birliklerinin gelişmeye başladığını anlattı.

Başbakan Binali Yıldırım, ilk olarak tarım, taşımacılık, teknoloji, finans, dış politika ve güvenlik gibi konularda iş birliklerinin birbirini takip ettiğini dile getirerek, 20. yüzyılda başlayan bu bütünleşme ve küreselleşme fikrinin posta alanına yayılmasının da doğal bir sonuç olduğunu aktardı.

Posta sektörünün, küreselleşme kavramı ortaya çıkmadan önce de doğası gereği küresel bir niteliğe sahip olduğunu vurgulayan Yıldırım, şöyle devam etti:

"Bu küreselleşme ortamında teknoloji, insanlar, olaylar, bakış açıları, buna bağlı olarak değişti. Dünya değiştiği süreçte değişimler birbirini izler. Sonuçta artık dünya denince bir gezegenin ötesinde bir takım değerleri temel alan bir anlayış, düşünüş akla geliyor. Dünya Posta Birliği de birlikteliği temel alarak posta gönderilerinin birbiriyle bağlantılı ağlardan oluşan tek bir posta alanı dahilinde serbestçe dolaşımı sağlamayı 192 ülke arasında teknolojinin de desteğiyle etkin iş birliği içerisinde tek bir ağ oluşturmayı hedefliyor. Kısacası gelişen ve değişen dünyada posta sektörünün de bu değişimi yakalayabilmesini, teknolojiye ayak uydurabilmesini amaçlıyor."

Yıldırım, insanoğlunun kuşların kanadında ilettiği notlardan, telgraf tellerini titreten mesajlardan, hasret yüklü mektuplardan günümüze çok şey değiştiğini belirterek, haber ulaştırma araçlarının da haberleşmeye paralel olarak değiştiğini anlattı.

PTT'DEKİ DEĞİŞİM

Başbakan Yıldırım, 2002'de görev geldiğinde PTT'nin halinin "Zarar eden bir kuruluş, 35 binin üzerinde çalışan ve ne yapalım da bu yükten kurtaralım" diye kara kara düşünen idare, "1 lira sembolik fiyata diğer kamu kuruluşları olduğu gibi satalım ve bu yükten kurtulalım" diyen bir anlayışın hakim olduğunu söyledi.

PTT'nin niye bu hale düştüğünün sorgulanması gerektiğini vurgulayan Yıldırım, telefon, telgraf ve postadan oluşan üç hizmetin bir arada görüldüğünü, yıllar geçtikçe internetin hayata girmesiyle beraber telekomünikasyon, bilgi, iletişim kısmının çok hızlı yol aldığını, geleneksel postanın artık bir anlamda tarihe karıştığını anlattı.

Yıldırım, mektup yazanların sayısının günden güne azaldığını dile getirerek, internet üzerinden haberleşme ve mesajlaşmanın daha fazla kullanılmaya başlamasıyla posta idarelerinin mali gücünün zayıflamasına, gelişmenin, teknolojinin geri kalmasına sebep olduğunu söyledi.

Mutlaka gelişmeleri yakalayacak yeni bir hizmet anlayışına ihtiyaç duyulduğunu belirten Yıldırım, şunları söyledi:

"Bunun için 2004'te PTT Bank'ın kuruluşuna karar verdik. Bu kararımızı aldık ve bundan sonra PTT'nin rotası değişti. PTT süratle hizmet ağını yeni hizmet türleriyle genişletmeye başladı. Bugüne geldiğimizde 4 bin 500 noktada PTT'nin hizmet verdiği yerler var. Hem bilişim altyapısını kullanıyor hem banka hizmetlerini yapıyor, aynı zamanda kargo taşımacılığı da yapıyor. Geleneksel mektup işi de yapıyor, ama mektupları hibrit posta yöntemiyle yazılacak metni sipariş ediyorsunuz, aynısı ulaşacağı yerde çıkışını alıyor, iletebiliyor.Bir yandan teknolojiyi yakalıyor diğer yandan da kişisel posta pullarıyla geleneksel mektup hizmetleriyle geçmişi koruyarak geleceği inşa eden bir durumu PTT yakalamış oluyor. Zarar eden PTT, geçen yıl itibariyle cirosunu 1 milyar doların üzerine çıkarmıştır. Tabii 200 milyon dolar civarında da bir net karı var. Zarar eden PTT, PTT Bank konseptinin devreye girmesiyle beraber en fazla vergi veren 100 firma arasına kısa sürede girmeyi başardı. Dolayısıyla internetin TELEKOM'u PTT'den yolunu ayırmasıyla birlikte PTT yok olacak diyenler bir kez daha PTT'nin kendini yenileme ve değişimden sonra 150 yıllık bir kuruluş olmanın verdiği tecrübeyle başarısının üzerine başarı katmaya devam etti."

Yıldırım, kongreye katılan yabancı konuklara da İngilizce hitap ederek, katılımlarından ve Türkiye'ye gelmelerinden dolayı teşekkür etti.

Sayfa Yükleniyor...