Canan Kaftancıoğlu'nun yargılandığı davada karar

CHP İstanbul İl Başkanı Canan Kaftancıoğlu, sosyal medyadaki bazı paylaşımları nedeniyle yargılandığı davada, toplam 9 yıl 8 ay 20 gün hapis cezasına çarptırıldı. Kaftancıoğlu'nun hakkında tutuklama kararı çıkmazken, avukatları hapis cezası kararına İstinaf Mahkemesi'nde itiraz edecek.

Canan Kaftancıoğlu'nun yargılandığı davada karar

CHP İl Başkanı Canan Kaftancıoğlu, " Cumhuriyeti Devleti'ni alenen aşağılama", ''kamu görevlisine görevinden dolayı hakaret'', ''Cumhurbaşkanı'na hakaret'', ''halkı kin ve düşmanlığa alenen tahrik etmek'' ve ''terör örgütü propagandası yapmak'' suçlarından 9 yıl 8 ay 20 gün hapis cezasına mahkum edildi.

Kaftancıoğlu'nun 2012-2017 yılları arasında sosyal medyadaki paylaşımları nedeniyle "Türkiye Cumhuriyeti Devleti'ni alenen aşağılama", ''kamu görevlisine görevinden dolayı hakaret'', ''Cumhurbaşkanı'na hakaret'', ''halkı kin ve düşmanlığa alenen tahrik etmek'' ve ''terör örgütü propagandası yapmak'' suçlarından 4 yıl 10 aydan 17 yıla kadar hapis cezası istemiyle yargılanmasına devam edildi.

37. Ağır Ceza Mahkemesindeki duruşmada, tutuksuz sanık Canan Kaftancıoğlu ve avukatları ile Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan'ın ve bazı müştekilerin avukatları hazır bulundu. CHP Genel Başkan Yardımcısı Muharrem Erkek, çok sayıda CHP milletvekili ve belediye başkanları da duruşmayı izledi.

İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanı Ekrem İmamoğlu da Kaftancıoğlu'na destek vermek için duruşma salonunun önüne gelip bir süre bekledikten sonra ayrıldı.

Mahkeme Başkanı Akın Gürlek, Canan Kaftancıoğlu'nun geçen celse adliye önünde basın açıklaması yaparken Nazım Hikmet'e ait bir şiiri okuduğunu ve bunu sosyal medya hesabından paylaştığını belirterek, bu evrakın dava dosyasına girdiğini söyledi.

KAFTANCIOĞLU: CUMHURBAŞKANI'NA HAKARET ETMEDİM, ETMEYECEĞİM

Esas hakkındaki mütalaaya karşı savunma yapan Kaftancıoğlu, "48 gün sonra yeniden karşınızdayım. Cumhurbaşkanı'na hakaret etmedim, etmem. Kim ne derse desin Mustafa Kemal Atatürk'ün oturduğu koltuğa saygısızlık etmek kimsenin hakkı ve haddi değildir. Kim ne söylerse söylesin, kim nasıl yorumlarsa yorumlasın Cumhurbaşkanı'na hakaret etmedim, etmeyeceğim" ifadelerini kullandı.

Canan Kaftancıoğlu'nun yargılandığı davada karar - 1

"KİM TERÖR PROPAGANDASINI YAPIYORSA ALLAH BELASINI VERSİN"

Savcılığın mütalaasına, yaptığı savunmaların girmediğini dile getiren Kaftancıoğlu, şöyle devam etti:

"Türkiye Cumhuriyeti Devleti'ni ne alenen ne de perdeli olarak aşağılamadım. Cumhuriyeti kuran Cumhuriyet Halk Partisi'nin bir mensubu olarak devleti alenen ya da perdeli olarak aşağılamam. Hiçbir kamu görevlisine hakaret etmedim. Halkı kin ve düşmanlığa tahrik etmedim. Her kim terör örgütüne destek veriyorsa, propagandasını yapıyorsa Allah belasını versin. Bunları söylemiştim. Ama görüyorum ki doğruluğu araştırılmadan mütalaa hazırlanmış."

Kendisini özgür gördüğünü ifade eden Kaftancıoğlu, "İnsanlarımızın hukuka güvenmediği bu durum sadece benim değil 80 milyonun problemidir. Ben gerçekleri söyledim. Değil 17 yıl, 27 yıl ile yargılansam bile hakikati söylemeye devam edeceğim" diye konuştu.

Kaftancıoğlu'nun savunmasını tamamlamasının ardından söz alan sanık avukatları da mütalaaya katılmadıklarını belirterek, suçlamaları reddetti.

Verilen öğle arasının ardından sanık avukatlarının esas hakkındaki mütalaaya karşı savunmalarıyla duruşmaya devam edildi.

ERKEK: ADALETSİZLİKLERİ İŞLEYEN PEJMÜRDEDİR

Kaftancıoğlu'na destek olmak için CHP'nin 80 il başkanının aralarında bulunduğu grup, Çağlayan'daki İstanbul Adliyesi'nin önünde bir araya geldi. Burada konuşan Erkek, demokrasi, hak, hukuk ve adalet için her türlü bedeli ödemeye hazır olduklarını dile getirerek, şunları kaydetti:

"Bu davada Canan Kaftancıoğlu yargılanmıyor yalnızca, bu davada düşünce ve ifade özgürlüğü yargılanıyor, demokrasi yargılanıyor. Bu davada İstanbul'un iradesi yargılanıyor. Bu dava yalnızca Canan Kaftancıoğlu'nun değil, hepimizin davası. Biz her zaman onun yanında olacağız. Biz bugün yargının bağımsız ve tarafsız olmadığını biliyoruz. Ama şunu asla unutmayacağız; adaletsizlikleri çeken değil, adaletsizlikleri işleyen sefildir, zavallıdır, pejmürdedir."

GÜVENER: YALNIZCA KAFTANCIOĞLU DEĞİL, CHP YARGILANMAKTADIR

CHP'nin 80 il başkanının ortak açıklamasını okuyan CHP Ankara İl Başkanı Rıfkı Güvener ise davanın siyasi olduğunu öne sürdü.

"CHP üzerinden toplumsal muhalefete gözdağı verilmek için açılan bu davanın, ifade özgürlüğüne ve demokrasiye karşı açıkça bir darbe" olduğunu savunan Güvener, şöyle devam etti:

"31 Mart yerel seçimlerinde Genel Başkanımız Kemal Kılıçdaroğlu liderliğinde Türkiye genelinde farklı siyasal kesimleri demokrasi çatısı altında buluşturan toplumsal ittifak, İstanbul başta olmak üzere tüm büyükşehirlerimizde karşılık bulmuştur. Kaftancıoğlu hakkında böyle bir davanın açılmasının en büyük sebebi de İstanbul'da elde edilen siyasi başarıdır. AKP sandıkta bulamadığı karşılığı hukuk dışı yollarda aramakta ve demokratik siyasete müdahale etmeye çalışmaktadır. Bugüne kadar görülen iki duruşmada mahkemenin sergilediği tutum demokrasi ve adalet adına utanç vericidir. Bugünkü karar duruşmasında hukukun gereği olarak İstanbul İl Başkanı Kaftancıoğlu'nun beraat etmesini bekliyoruz. Bu dava ile yalnızca İl Başkanımız Kaftancıoğlu değil, CHP yargılanmaktadır."

''BİZ KAZANDIK, 80 MİLYON KAZANDI''

Duruşmada, avukatların savunmasını tamamlamasının ardından Kaftancıoğlu'na son sözü soruldu.

Asla son sözünün olmayacağını ifade eden Kaftancıoğlu, "Biz mevsimi başladı, o kaybetti. Biz kazandık, 80 milyon kazandı. Karar ne olursa olsun düşüncelerimden ve söylediklerimden vazgeçmeyeceğim. Çünkü biz mevsimi başladı, o kaybetti, biz kazandık" dedi.

Canan Kaftancıoğlu'nun yargılandığı davada karar - 2

9 YIL 8 AY 20 GÜN HAPİS

Ara veren mahkeme heyeti müzakerenin ardından kararını açıkladı.

Karara göre, Kaftancıoğlu'nun sosyal medyada hesabındaki paylaşımlarıyla "silahlı terör örgütü propagandası yapmak" suçunu işlediği sabit olduğu belirtildi. PKK/KCK silahlı terör örgütünün üst düzey yöneticisi konumunda olan ve kurucuları arasında yer alan Sakine Cansız lehine yaptığı paylaşım nedeniyle PKK/KCK'nın cebir ve şiddet içeren yöntem ve ideolojisini meşru gösterir kastı, suçun işleniş biçimi, suç konusunun önem ve değeri dikkate alınarak sanığın 1 yıl hapis cezasıyla cezalandırılmasına hükmediğildiği belirtildi. Eylemin basın ve yayın yolu ile gerçekleşmesi soncusu cezanın 1 yıl 6 ay artırıldığı kaydedildi.

Sanık Kaftancıoğlu'nu, müşteki Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan'a yönelik "kamu görevlisine alenen hakaret etmek" suçundan 1 yıl hapis cezasına çarptıran mahkeme heyeti, suçun alenen icra edilmesi nedeniyle cezayı 1 yıl 2 aya çıkardı. Sanığın üzerine yüklenen suçu, bir suç işleme icrası kapsamında değişik zamanlarda birden çok işlenmesi nedeniyle de ceza 1 yıl 6 ay 20 gün oldu.

Kaftancıoğlu'nun, "Cumhurbaşkanı'na alenen hakaret etmek" suçunun sabit olduğunu, suçun niteliğini, suç konusunun önem ve değerini, yapılan paylaşımların içeriğini de dikkate alan mahkeme heyeti, bu suçtan 1 yıl 6 ay hapis cezasına çarptırılmasına hükmetti. Sanığın fiili alenen işlemesi nedeniyle 1 yıl 9 aya çıkartılan hapis cezası, üzerine yüklenen suçu bir suç işleme icrası kapsamında değişik zamanlarda birden çok işlemesi nedeniyle bir kez daha artırılarak 2 yıl 4 aya çıkarıldı.

Mahkeme heyeti, sanığın "Türkiye Cumhuriyeti Devletini alenen aşağılamak" suçundan 1 yıl 3 ay hapis cezasına çarptırdı, bu suçu birden çok işlemesi nedeniyle de cezasının 1 yıl 8 aya çıkarılmasına hükmetti.

''Halkı kin ve düşmanlığa alenen tahrik etmek'' suçunun da sabit olduğunu belirten heyet, yapılan paylaşımların içeriği, özellikle bir kısım paylaşımların hain darbe girişiminin yaşandığı zaman dilimin hemen akabinde olduğuna dikkati çekti. Heyet, toplumda meydana gelen tehlikenin ağırlığı, paylaşımlar sebebiyle kamu güvenliği açısından oluşan açık ve yakın tehlikenin boyutunu da dikkate alarak sanığı bu suçtan 2 yıl hapis cezasına çarptırdı. Kaftancıoğlu'nun bu suçu birden çok kez işlediğinin anlaşıldığını belirten mahkeme heyeti, cezasını artırarak 2 yıl 8 aya çıkardı.

Kaftancıoğlu böylece, "Türkiye Cumhuriyeti Devleti'ni alenen aşağılama" suçundan 1 yıl 8 ay, ''kamu görevlisine görevinden dolayı hakaret'' suçundan 1 yıl 6 ay 20 gün, ''Cumhurbaşkanı'na hakaret'' suçundan 2 yıl 4 ay, ''halkı kin ve düşmanlığa alenen tahrik etmek'' suçundan 2 yıl 8 ay, ''terör örgütü propagandası yapmak'' suçundan 1 yıl 6 ay hapis cezası olmak üzere toplamda 9 yıl 8 ay 20 gün hapis cezasına çarptırıldı.

Sanığın duruşmadaki tutum ve davranışları, 18 Temmuz'daki duruşmadan sonra duruşma salonu dışında okumuş olduğu ve kendisine ait Twitter sosyal medya hesabından paylaşmış olduğu şiir ile mahkeme heyetine karşı olumsuz tutum, davranışları ve ithamları dikkate alan mahkeme heyeti, sanığa verilen cezalarda herhangi bir indirime yer olmadığına hükmetti.

Mahkeme heyeti, Kaftancıoğlu'nun kişilik özellikleri ile pişmanlık duymaması sebebiyle yeniden suç işlemeyeceğine dair mahkemece olumlu kanaatin oluşmamış olmasını dikkate alarak hükmün açıklanmasının geri bırakılmasına ve cezanın ertelenmesine ayrı ayrı yer olmadığına karar verdi. Mahkeme, tutuklama kararı vermedi. Kaftancıoğlu, karara İstinaf Mahkemesi'nde itiraz edecek.

Duruşmanın ardından salondan çıkanlar, sloganlar eşliğinde adliyeden ayrıldı.

KAFTANCIOĞLU'DAN KARAR SONRASI AÇIKLAMA

Kaftancıoğlu, mahkeme sonrası açıklama yaptı. Çağlayan Adliyesi önünde kendisi için gelen kalabalık gruba ve CHP'nin 80 il başkanına teşekkür eden Kaftancıoğlu, "Bu ülkede uzun zamandır herhangi bir mahkeme kararı ile ilgili konuşurken kanunlardan, yargı mensuplarından hatta yasa koyucularından bile bahsedebiliyor muyuz?" diye sordu.

Hukuk, kanun, demokrasi, adalet gibi kavramların birer temenniye dönüştüğünü öne süren Kaftancıoğlu şöyle konuştu:

"Mahkeme kararları, kanunlara göre değil, siyasi konjonktüre, siyasi iktidarın keyfine göre şekileniyorsa bu ülkede tüm duruşmalar ne yazık ki bir formalitedir. Açılan davalarda kararlar, duruşma salonlarında değil, saray odalarında alınıyor. Bu ülkede mahkeme kararları kanunlara göre düzenlenmiyor. Kanunlar, verilmek istenen cezalara göre şekilleniyor. Adalete susamış sizleri, bizleri burada mahkum eden, etmek isteyenler hukuk maskesi takmış mafya yöntemleri kullanan vesayet odaklarıdır. Yaşanan hiçbir şey tesadüf değildir değerli dostlar. Demokrasi düşmanı bu sivil vesayetin adı saray vesayetidir. Saray vesayeti, halk iradesi ve demokratik siyaset önündeki en büyük engeldir. Adını tam koymak gerekiyor. İşine gelmezse halk iradesini tanımayan, yargıyı muhalefete karşı sopa olarak kullanan, medyayı tekelleştiren, bürokrasinin tüm kurumlarını partizanca bir hırsla dizayn eden, seçilmişleri atanmışlar önünde aciz duruma düşüren saray vesayeti var bu ülkede. Halktan, sandıktan karşılık bulamayınca mafya yöntemleriyle siyasete yön vermeye çalışan vesayetçi iktidara karşı mücadelemiz daha yeni başlıyor."

Canan Kaftancıoğlu'nun yargılandığı davada karar - 3

Kaftancıoğlu, korkmayacaklarını, susup yılgınlığa düşmeyeceklerini vurgulayarak, şöyle devam etti:

"Onlar sanıyorlar ki, kayyumlarla seçme ve seçilme hakları gasbedilenler, iradesine ipotek konulanlar korkacak ve susacak. Saray vesayetine son verene kadar bedeli ne olursa olsun susmayacağız, birlikte mücadele etmekten geri durmayacağız. İşte bu nedenlerle bu dava da İstanbul'u yeniden halka vermek için bir il başkanını, aslında halkı cezalandırma davasıydı ve ceza verildi. Ama tekrar ediyorum, o kaybetti, biz kazandık. Korkutmaya, inandığımız eşitlik yolundan döndürmeye çalışsalar da sarılmak için uzanan ellerimizi, kollarımızı bağlamaya çalışsalar da ne sesimiz kısılır haykırmaktan ne de yumruğumuz vazgeçer özgürlükten."

Yepyeni bir mevsime girildiğini belirten Kaftancıoğlu, "Ayrımsız bir 'biz mevsimi' başladı. Bu mevsimde ne çiçeklerin açmasını engelleyebilecekler ne de nefes almamızı. Bizim umudumuzu, inancımızı, cesaretimizi kırmaya çalışıyorlar. Tıpkı toprakta olduğu gibi çatlaklarımızdan, kırıldığımız yerlerden çıkacak yeni bizler, bizim gibiler. Bizim bir hayalimiz var. Bağımız ve demokratik bir hukuk devletinin dürüst yurttaşları olarak yaşamak. Eşite ve özgür bir şekilde kardeşçe yaşamak istiyoruz. Emanet aldığımız bu ülkeyi, bize armağan edilen bu cumhuriyeti demokrasiyle taçlandırmak istiyoruz. Hayallerimden de, düşüncelerimden de asla vazgeçmeyeceğim. Bugün burada, inanarak ve saatlerce bekleyerek, demokrasiye verdiğiniz bu destek milyonlar için bir umut ışığıdır. Hepinize ayrı ayrı teşekkür ederim" diye konuştu.

Kaftancıoğlu, konuşmasının sonunda diğer duruşmada okuduğu bir şiirin, mahkeme heyetince cezayı artıran unsur olarak görüldüğünü savunarak, Nazım Hikmet Ran'ın "Hapiste Yatacak Olana Bazı Öğütler" şiirini okudu.

17 YILA KADAR HAPSİ İSTENİYORDU

İstanbul Cumhuriyet Savcılığınca hazırlanan esas hakkındaki mütalaada, Canan Kaftancıoğlu'nun bir televizyon programında, terör örgütü PKK'nın kurucuları arasında yer alan Sakine Cansız ile ilgili tweet'ine ilişkin açıklamalarıyla terör örgütünün propagandasını yaptığı aktarılıyordu.

Mütalaada sanık Kaftancıoğlu'nun üzerine atılı "zincirleme şekilde alenen Cumhurbaşkanı'na hakaret", "zincirleme şekilde alenen kamu görevlisine karşı görevinden dolayı hakaret", "zincirleme şekilde alenen Türkiye Cumhuriyeti Devleti'ni, devletin askerini veya emniyet teşkilatını aşağılama", ''halkı kin ve düşmanlığa alenen tahrik etmek'' ve ''silahlı terör örgütü propagandası yapmak'' suçlarını işlediği kaydedilerek, sanığın bu suçlardan 4 yıl 10 aydan 17 yıla kadar hapisle cezalandırılması talep ediliyordu.

Sanık hakkında hazırlanan iddianamede de aynı suçlardan ceza verilmesi isteniyordu.

Sayfa Yükleniyor...