CHP'den ''Başkanlık ulusal güvenlik birimi" iddiası

FETÖ soruşturmalarıyla ilgili mahkemeye sunulan bir tutanağı gösteren CHP Sözcüsü Tezcan, bu tutanakta, bir kişiyle ilgili emniyet birimlerine "Bu kişinin terör örgütü bağlantısı var mıdır, yok mudur?" diye sorulduğunu kaydetti. Tezcan, tutanakta, söz konusu kişiyle ilgili toplanan bilgilerin "Başkanlık ulusal güvenlik birimi" diye bir birime dayandırıldığını ifade etti.

CHP'den ''Başkanlık ulusal güvenlik birimi" iddiası

CHP Merkez Yönetim Kurulu (MYK) Genel Başkan Kemal Kılıçdaroğlu başkanlığında, parti genel merkezinde toplandı.

Toplantı sürerken açıklamada bulunan CHP Genel Başkan Yardımcısı ve Parti Sözcüsü Bülent Tezcan, 'nin hızlı bir şekilde bir istihbarat devleti olma yolunda ilerlediğini, tek adam rejiminin ahtapot gibi kollarıyla devlet düzenini altüst etmeye ve tek kişinin kontrolüne bağlamaya odaklandığını söyledi.

Emniyet birimlerince, FETÖ soruşturmalarıyla ilgili mahkemeye sunulan bir tutanağı gösteren Tezcan, bu tutanakta, bir kişiyle ilgili emniyet birimlerine "Bu kişinin terör örgütü bağlantısı var mıdır, yok mudur?" diye sorulduğunu kaydetti.

Emniyetin tutanağında, söz konusu kişiyle ilgili toplanan bilgilerin "Başkanlık ulusal güvenlik birimi" diye bir birime dayandırıldığını ifade eden Tezcan, "Devletin böyle bir kurumu yoktur. Veri havuzunda mahkemelerin ve savcılıkların soruşturma yapmak için bilgi sordukları Jandarma İstihbarat, MİT, Emniyet olabilir, buralar resmi bilgi toplayacak kurumlardır. Ama görüyoruz ki yargı organları soruşturma yaparken, başka bir birimden daha emniyet bilgi alıyor" diye konuştu.

CHP'den ''Başkanlık ulusal güvenlik birimi" iddiası - 1

Tezcan, "Başkanlık ulusal güvenlik" diye bir birimin yasalarda olmadığını, bunun yasa dışı bir istihbarat toplama faaliyeti olduğunu vurgulayarak, "Böyle bir örgüt kanunen kurulmuş değil. Birileri böyle bir örgüt adına bilgi topluyorsa, bilin ki bu bir özel örgüttür. Kanunen tarif edilmeyen ve özel bilgi toplayan, fişleme yapan bu örgütler hukuk karşısında suç örgütüdür. Bu tip bilgi toplama Türk Ceza Kanunu'nun 132-140'ıncı maddeleri arasında düzenlenen suçu oluşturur" değerlendirmesinde bulundu.

'de "başkanlık" diye bir kurumun olmadığını ifade eden Tezcan, AK Parti Genel Başkanı, Başbakan, İçişleri Bakanı, Adalet Bakanı ve hükümet yetkililerinden bunu açıklamalarını istedi.

"Bu birim kimdir Kimler devlet içinde 'Başkanlık ulusal güvenlik birimi' diye bilgi topluyor, fişleme yapıyor Bu bilgileri mahkemeler nasıl soruyor ve buna dayanarak dosya oluşturuyor Emniyet birimleri bunu nasıl veri havuzu kabul ederek mahkemelere bildiriyor?" diye soran Tezcan, bunun yeni bir paralel devlet yaratma süreci olduğunu söyledi.

"ÖZEL İSTİHBARAT ÖRGÜTLERİ OLUŞTURULUYOR"

Tezcan, bunun, başkanlık rejimi hevesi içerisinde olanların, yasal dayanağı olmadan başkanlık gizli örgütleri kurduğunun işareti olduğunu öne sürerek, şunları kaydetti:

"Hükümet, derhal bu işi açığa çıkarmak zorundadır. Bu suçu kimler işliyorsa, o yasa dışı fişlemeleri yapan ve o örgütü kuranların adalet önüne çıkması gerekir. Başkanlık dedikleri hangi başkanlıktır? Belli ki 'Türkiye'yi yeni bir sisteme taşıyoruz' diyenler aslında yeni bir paralel devlet oluşturma girişimindedirler. Bu uygulamalar tarihte yabancı, bilinmeyen uygulamalar değildir. Tarihte bütün diktatörler kendilerine bağlı özel istihbarat örgütleri kurmuşlardır. Mesela Hitler'in, Mussollini'nin, Salazar'ın, Pinochet'in, Saddam'ın, Kaddafi'nin kendilerine bağlı özel istihbarat örgütleri vardır. Demek ki Türkiye'de aynı şekilde bir diktatöre bağlı özel istihbarat örgütleri oluşturuluyor. Bu işin aydınlığa kavuşturulması, Türkiye'nin hukuk devleti ve ulusal güvenliği açısından son derece elzemdir."

CHP'den ''Başkanlık ulusal güvenlik birimi" iddiası - 2

AK Parti Genel Başkanı Recep Tayyip Erdoğan'ın dün yaptığı bir konuşmada, CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu'nu tehdit ettiğini ileri süren Tezcan, "Erdoğan'ın Cumhurbaşkanlığı koltuğuna oturduğu günden itibaren devletin en tepesinden, milletin ve siyaset kurumunun tehdit edildiği bir süreç yaşıyoruz. Biz bu tehditlere pabuç bırakmayacağız. Bu tehditlerin hiçbirisi ne bizi ne Genel Başkanımızı korkutmaya, yıldırmaya, geri adım attırmaya yetmeyecektir" görüşünü dile getirdi.

Tezcan, CHP'nin adalet yürüyüşünün, adaleti yok edenleri rahatsız ettiğini kaydederek, gelecek günlerde yapılacak adalet kurultayının da aynı şekilde rahatsızlık verdiğini söyledi.

"ADALET ÖNÜNDE HESAP VERMEYE HAZIRIZ"

"Adaleti yok edenlerin, sağa sola 'yazıklar olsun' demeye hakkı yoktur. Yazıklar olsun adaleti yok edenlere." diyen Tezcan, CHP'nin yok edilen adaleti yeniden bulmanın kavgasını ve mücadelesini verdiğini dile getirdi.

Erdoğan'ın adalet yürüyüşüyle ilgili "Siz, İstanbul'a kadar yürüdünüz, sizi devletin güvenlik güçleri korudu" diyerek, bunu bir lütuf gibi anlattığını ifade eden Tezcan, "Yürüyüşle ilgili güvenlik önlemi almak devletin görevidir, lütuf değildir. Devletin görevini, hizmetini lütuf gibi görme anlayışı diktatörlere özgü anlayışlardır. Diktatörler, devlet olarak hizmet etmek zorunda oldukları görevleri yaptıkları zaman bunu bir lütuf gibi algılarlar. Çünkü onlar vatandaşı maraba, kendilerini dev aynasında görürler. Bugün Türkiye'nin geldiği nokta budur" değerlendirmesinde bulundu.

Tezcan, Erdoğan'ın ayrıca kendileri için "Adalet önünde hesap verecekler" dediğini aktararak, "Biz, adalet önünde hesap vermeye hazırız. Adalet önünde hesap vermekten korkmuyoruz. Yok ettiğiniz adaletin değil, gerçekten adaletin olduğu bir yerde hep beraber hesap vermeye hazırız. Gerçek bir adaletin önünde hesap verme söz konusu olduğunda, adliye kapılarından evlerine gidecek yolu bulamaz AK Parti yönetimi, hükümeti" dedi.

"KUMPAS HAZIRLIĞININ İKRARI"

Erdoğan'ın bu konuşmalarının satır aralarında başka bir şeyin saklı olduğunu öne süren Tezcan, "Bir yeni kumpas girişimi var. CHP'ye ve Genel Başkan Kılıçdaroğlu'na dönük bir kumpas hazırlığının ikrarıdır Recep Tayyip Erdoğan'ın bu konuşmaları" ifadesini kullandı.

Tezcan, önce havuz medyasında iftira kampanyalarının başlatıldığını, troller vasıtasıyla sosyal medyada iftiraların atıldığını ileri sürerek, şunları kaydetti:

"Şimdi üçüncü kademede partinin en tepesindeki kişi AK Parti Genel Başkanı, dünkü konuşmasında Genel Başkanımızı tehdit ederek, CHP'ye dönük bir yeni kumpasın ikrarında bulunmuştur. Enis Berberoğlu ve ona yönelik baskı altında verilen mahkumiyet kararı üzerinden kendilerince CHP'ye dönük bir kumpasın peşindeler. Bizim alnımız ak. Bizim çekinecek ve korkacak hiçbir şeyimiz yok, bizim sırtımızda kirli heybelerimiz yok, bizim hesabını veremeyeceğimiz yolsuzluk dosyaları, terör örgütleriyle, cemaatlerle kirli ittifaklarımız yok. Biz, devletin hiçbir kurumunu, hiçbir kimseye ve hiçbir yere teslim etmedik. Onun için hesap vermekten korkmuyoruz, korkan sizsiniz. Yeni kumpas girişimleri hiç şüphe duymuyorum ki ellerinde patlayacak."

Bülent Tezcan, "Bu açıklamalar bir şeyi göstermiştir ki İstanbul Milletvekilimiz Enis Berberoğlu bir mahkeme tarafından mahkum edilmemiştir. Aslında Berberoğlu, iktidar tarafından rehin alınmıştır. Mahkumiyet kararı veren mahkeme, iktidarın Enis Berberoğlu'nu rehin alma işlemine aracılık etmiştir. Bu rehinin hedefi bir kumpas planıdır. Buradan CHP'ye sıçrama hesabıdır. Ama bu, ne Berberoğlu'nu lekeleyebilecek ne de CHP'ye sıçramaları sağlayabilecek bir tezgah olmayacaktır. Oklar kendilerine dönecek ve kendilerini vuracaktır" dedi.

"MAHKEME BAŞKANINI NİYE DEĞİŞTİRDİNİZ"

Enis Berberoğlu'nun tutukluğuna yapılan itirazla ilgili istinaf mahkemesinin karar vereceğini belirterek, 2 Ağustos'ta Hakimler Savcılar Kurulu'nun bir karar alarak Berberoğlu'nun dosyasına bakacak mahkeme başkanının görev yerinin değiştirildiğini kaydetti.

Tezcan, bunun, Berberoğlu'nun iktidar zorbalığıyla rehin alındığının delili olduğunu iddia ederek, daha önce de mahkumiyet kararı veren mahkemenin başkanının, heyetin değiştirildiğini ifade etti.

"Hakimler Savcılar Kurulu'na soruyorum, ikinci bölge adliye mahkemesi başkanını niye değiştirdiniz Bu yeni kumpasın neresindesiniz?" diyen Tezcan, bunları tek tek ortaya çıkarmaya devam edeceklerini söyledi.

MYK toplantısında 26-30 Ağustos arasında Çanakkale'de gerçekleştirilecek "Adalet Kurultayı'nı" da görüştüklerini aktaran Tezcan, bu kurultayda güzel etkinliklerin, panellerin olacağını, insan hikayelerinin dinleneceğini, herkesin kendi tuğlasını koyacağı adalet anıtının yapılacağını, adaletsizliklerin anlatıldığı bir adalet kitabının oluşturulacağını anlattı. Tezcan, kurultayın hazırlıklarının devam ettiğini de dile getirdi.

"YENİKAPI RUHUNU İNCİTEN BİZ DEĞİLİZ"

Bülent Tezcan, açıklamasının ardından basın mensuplarının sorularını yanıtladı.

"CHP Antalya Milletvekili Mustafa Akaydın'ın 15 Temmuz darbe girişimi için kullandığı 'tiyatro' sözüyle ilgili disiplin soruşturması yapılması yönünde iktidar partisinden çağrılar var. Bu konuda ne diyeceksiniz?" sorusuna Tezcan, "Başbakan ve Adalet Bakanı 'Biz yeni bir devlet kuruyoruz.' diyen parti üyesiyle ilgili önce bir kalksın disiplin soruşturması yapsın. 'O devletin başkanı Recep Tayyip Erdoğan'dır, biz yeni bir devlet kuruyoruz, o devletin lideri Erdoğan'dır' diyen densiz parti üyesi hakkında önce bir disiplin işlemi yapsınlar, onu bekliyoruz. Hala böyle bir hareket yok" yanıtını verdi.

Tezcan, "Kontrollü darbe demek, bir tiyatro demek değildir. 'Bu darbe girişimi bir tiyatrodur.' demiyoruz. Gerçekten bir darbe girişimi olmuştur. Darbenin merkez örgütü FETÖ'dür ama bu darbe girişimi öngörülmüştür, istihbaratı alınmıştır, önlenmemiştir, sonuçlarından yararlanılmıştır, 20 Temmuz darbesi yaratılmıştır" ifadelerini kullandı.

Başbakan Binali Yıldırım'ın, "Yenikapı ruhunun incindiği" yönündeki açıklamalarının hatırlatıldığı Tezcan, "Yenikapı ruhunu inciten biz değiliz. Yenikapı ruhunu inciten aslında hem Başbakan hem AK Parti Genel Başkanının tutum ve söylemleri. Darbenin siyasi ayağını gizlemeye dönük tutumlarına baktığımızda aslında milletin darbeye karşı direniş ruhunu incittiler" karşılığını verdi.

CHP'den ''Başkanlık ulusal güvenlik birimi" iddiası - 3

"Kılıçdaroğlu'nun Alman Focus dergisine" yaptığı mülakatın sorulduğu Tezcan, "İktidar, kurdukları, kurguladıkları yalanlar üzerinden saldırma alışkanlığında çok mahir. Ona destek olan bir hayli zengin medya grupları var ellerinde ve o yalanları gerçekmiş gibi anlatmaya çalışıyorlar" dedi.

"KURTULMUŞ'UN CEVABINI HIZLANDIRMASINI UMUYORUZ"

Kılıçdaroğlu'nun söylediklerinin çok açık olduğunu ifade eden Tezcan, şunları kaydetti:

"Türkiye'yi dışarıya şikayet etmeye dönük bir beyanatı yoktur, çok açık. Siz adaleti, hukuku yok ederseniz ülke içerisinde ana muhalefet partisi genel başkanı da bunu söyleyecektir. Bunu nerede hangi gazete olursa orada söyleyecektir. Dergi kendi yorumunu katarak gerçeğe aykırı bir açıklama yapmış, onu da 'Böyle bir açıklamamız yoktur' diye derhal düzelttik. Türkiye'yi yurt dışına, yabancı ülkelere şikayet etme konusunda bir tecrübe arıyorlarsa, o tecrübeyi bizde bulamazlar. O tecrübeyi kendi geçmişlerine baktıklarında çok rahat görürler. Adalet ve Kalkınma Partisi iktidar olmadan önce Avrupa'da ve Amerika'da şikayet etmedik kapı bırakmadılar Türkiye'yi."

"Az önce bir kumpastan bahsettiniz. Bu kumpasın MİT TIR'ları üzerinden mi kurulacağını söylüyorsunuz?" sorusu üzerine Tezcan, "Dün Adalet ve Kalkınma Partisi'nin Genel Başkanının Trabzon'da yaptığı konuşma odur. Söylediği şey, 'MİT TIR'larıyla ilgili Berberoğlu hakkındaki davanın sonucunun nereye uzanacağından rahatsızsın, adliye önünde hesap vereceksin, bu sana uzanacak' diyor" değerlendirmesinde bulundu.

Tezcan, "böyle bir rehin alma tehdidine ne Berberoğlu'nun ne herhangi bir milletvekilinin ne partilerinin ne de Kılıçdaroğlu'nun teslim olmayacağını" söyledi.

"Adalet Kurultayı'nın yeri konusunda Kültür ve Turizm Bakanlığına yaptığınız başvuruya yanıt geldi mi?" sorusuna Tezcan, "Gelmedi henüz, bekliyoruz. Gelibolu hükümetlerin malı değildir, milletin malıdır. Gelibolu ile ilgili bu büyük buluşma konusunda izin verileceğini umuyoruz, bekliyoruz. Kültür ve Turizm Bakanı Numan Kurtulmuş'un cevabını hızlandırmasını umuyor ve bekliyoruz" yanıtını verdi.

  • Etiketler :
  • Haberler -
  • Türkiye
  • Cumhuriyet Halk Partisi
  • Siyaset
  • chp

Sayfa Yükleniyor...