Bu yunus şanslı ise, denizlerde yaklaşık 40 yıl yaşayacak. Annesinin karnında 11-12 ay büyüyecek. Doğduktan sonra annesi sütüyle onu 3-4 ay besleyecek. Suyun içinde yüzerken süt emmek zor olduğu için her süt emişi 3-5 saniye sürecek, dolayısıyla günde çok kez tekrarlayacak bunu.Doğduğu andan itibaren annesinin yanında yüzecek, annesiyle birlikte balıklarla oynamayı ve balık yakalamayı öğrenecek. Belki 5 yıl kadar annesiyle yaşayacak.
Suyun içinde yaşasa da, oksijeni sadece havadan alabildiği için hep yüzeye çıkacak. Uyku uyuyacak ama çok kısa süreli, en uzun uykusu 8 dakika olacak. Ortalama beden ısısı 36.5 derece olacak, tüm ömrü boyunca, aynı insanlar gibi. Erişkin olduğunda günde 50 km mesafe katedebilecek, en hızlı yüzüşü saatte 40 km olacak.
Nefes alıp vermesi insanlar gibi otomatik değil. Her nefesini bilinçli şekilde alıp verecek. Maalesef havuzlara hapsedildiklerinde depresyona girip, bir daha nefes almak için yukarı çıkmayarak intihar edebiliyorlar.
Yunus parklarında gülümsediği sanılan hayvanların hiçbir mimiği yok aslında. Çoğu ülser gibi insanlarda da olan, strese bağlı hastalıklar yaşıyorlar ve insanlara verilen depresyon ilaçlarıyla tedavi edilmeye çalışıyorlar. Bünyeleri, beyinleri-bizimkine çok benziyor!
Otistik çocuklar için terapi denen merkezler de, ne doktorlar ne de Sağlık Bakanlığı tarafından onaylanıyor. Tohum Otizm Vakfı’nın da desteklemediği yunuslarla terapi, boşa harcanan büyük paralar ve ıstırap çeken hayvanlardan başka birşey değil. Ne yapacağı belli olmayan stresli hayvanlarla aynı ortamda olmanın tehlikesinin yanı sıra, yunus dışkısının suya karışıp çocuğunuza hangi enfeksiyonu geçireceği belli değil.
Lütfen çocuklarınızı yunus parklarına götürmeyin. Gitmeye kalkanları, uyarın. Okulları bilgilendirin. Çocuklar, yunusları havuzlarda hapis ve şaklabanlık yapan hayvanlar olarak öğrenmesinler. Boğazda, kıyılarda yunus görme imkanları her zaman var.
Onların doğaya dönmelerine destek olun:
http://www.yunuslaraozgurluk.com/
- Etiketler :
- Haberler
