Çöp değil hammadde

AB, artan elektronik çöp sorununa yeni bir çözüm getiriyor. Elektronik atıkların hammadde olarak kullanılmak üzere geri dönüşümü hedefleniyor.

Çöp değil hammadde

Dünyada her gün milyonlarca evde bilgisayar, elektrikli süpürge, tost makinesi, buzdolabı ya da cep telefonu gibi elektronik aletler çöpe atılıyor ve bu aletler genellikle altın, nikel ve platin gibi maddeler içeriyor.

Avrupa Birliği de israfı önlemek ve çöpe atılan elektronik aletlerden yeniden faydalanmak için geri dönüşüm sistemini zorununluluk haline getirmeyi planlıyor. Avrupa Birliği Komisyonu'nun elektronik aletlerin hammadde olarak geri dönüştürülmesini yasal yükümlülük haline getiren yasa tasarısı da Avrupa Parlamentosu'ndan geçti.

Buna göre, atıklardan hammadde elde etmenin maliyeti elektronik alet üreten şirketler tarafından karşılanacak. Dolayısıyla yeni bir elektronik âlet satın alan müşteri, aynı zamanda eski âletin geri dönüşüm işlemini de ödemiş olacak. Bu sistemin nasıl işlediğini DW’den Fabian Schmidt araştırdı:

Geri dönüşüm işlemi yapan bir firmadayız. Burada elektronik hurdalardan bir dağ oluşmuş durumda. Her aletin içinde yüzlerce ayrıştırılacak parça bulunuyor. Geri dönüştürme işlemine başlanmadan önce demir, bakır, çelik, alüminyum, bronz, pirinç ve plastik parçaların ayrıştırılması ve parçaların tehlikeli maddelerden arındırılması gerekiyor.

Remondis firmasının yöneticisi Hans-Jürgen Sommer bu işlemin ne olduğunu şöyle izah ediyor: “Belirli alet grupları için farklı kutular bulunmakta ve işçiler belli grupları ayrıştırarak, çıkartmak ve çevreye zararlı maddeleri de ilgili adreslere göndermekle yükümlüler. Banttaki âletlerden, değerli elektrik kabloları ya da cep telefonları da ayıklanıyor.”

Eski âletlerin yüzde 30’una yakın bir bölümünün çıkartılarak, yeniden kullanım için hazırlandığı belirtiliyor. Bu ilk ayrışımdan sonra elektronik aletler bu defa motorlu metal kesicilerden geçiyor ve âletlerin kabası böylece açılıyor. Buradan da akü, kondansatör ve zararlı madde içeren diğer parçalar ortaya çıkıyor.

İşçiler bunları da ikinci kez elden geçiriyor. Geri kalan, zararlı olmayan maddeler içeren kalıntılar; bunlar da kırma makinelerinden geçirilerek toz haline getiriliyor.

Geri dönüşüm işleminin yapıldığı firmanın diğer bir bölümünde döner bantlar, temiz bir biçimde ayrıştırılmış metal parçaları tek tek kutulara gönderiyor. Bu bakır, demir, çeşitli alüminyum alaşımları, plastik ve demirli metaller gibi değerli maddeler ise doğrudan metal işleyen sanayiye sevk ediliyor.

Geri dönüşüm firması işte bu satışlardan kazanç sağlıyor. Metal fiyatları yükseldikçe kazanç da artıyor. Ancak, yeni elektronik âletler  üreten firmalar, eğer eski âletlerin bertaraf edilmesi için ödeme yükümlülüğünde olmasalardı, o zaman geri dönüşüm için yapılan masraflara değmeyecekti.

Federal Çevre Koruma Dairesi Başkanı Jochen Flasbarth, yasadışı atık bertarafının önlenmesi için elektronik aletlerin geri alınması yükümlülüğünün en iyi yöntem olduğunu vurguluyor:

“Bu konu devletçe düzenlenmiş olmasaydı, o takdirde atıklar eskiden olduğu gibi bir yerlerde toplanır ve buralarda kalırdı. Bu durumu devlet düzenlemesi, dönüşüm ekonomisi ve atık politikaları olmayan ülkelerden de tanıyoruz. Evet, devlete ihtiyacımız var, atıkların yabancı ülkelere sevk edilmesini önlemek için de devlete ihtiyacımız var.”

Nitekim, kalkınmanın eşiğindeki birçok ülkede elektronik aletler hala sağlığa zarar veriyor bu işlerde çocuklar da çalıştırılıyor.

Sayfa Yükleniyor...