'Çözüm süreci mi, çözümsüzlük süreci mi?'

Köşk turu kapsamında Hak-İş'i ziyaret eden CHP Lideri Kılıçdaroğlu, görüşmenin ardından açıklama yaptı. Kılıçdaroğlu'nun gündeminde çözüm süreci ve PKK tarafından kaçırıldığı söylenen çocuklar vardı.

'Çözüm süreci mi, çözümsüzlük süreci mi?'

Muhalefetin Köşk seçimi için turları devam ediyor.

CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu, CHP Genel Başkan Yardımcıları Erdoğan Toprak, Yakup Akkaya ve Genel Sekreter Gürsel Tekin ile Hak-İş'i ziyaret ederek, Genel Başkan Mahmut Arslan ve Yönetim Kurulu üyeleriyle görüştü.

Görüşme sonrası açıklamalarda bulunan Kılıçdaroğlu, genel başkan olduktan sonra ilk kez geldiği Hak-İş'te bulunmaktan mutluluk duyduğunu dile getirdi.

İlk kez cumhurbaşkanını halkın seçeceğini hatırlatan Kılıçdaroğlu, şunları söyledi:

"Bu nedenle bu seçim çok önemli. Biz bir cepheleşme anlayışı içinde değiliz. Büyük bir toplumsal uzlaşmayı sağlamak istiyoruz. Cepheleşme anlayışı içinde cumhurbaşkanlarının belirlenmesi doğru bir tavır değil. Eğer bir toplumsal uzlaşma sağlayacaksak toplumun herkesiminin düşüncelerini almak zorundayız. Hak-İş'e ve diğer sendikalara gidişimizin temel nedeni budur, büyük bir toplumsal uzlaşmayı sağlamak.

Halkın önüne çıkardığımız cumhurbaşkanı adayının seçildikten sonra herkesin, 'evet bu benim cumhurbaşkanım olabilir' diyebileceği bir aday çıkarmak istiyoruz. Toplumsal uzlaşmadan aradığımız budur. Bir cepheleşme anlayışı doğru değildir. Halkın sağduyusuna güveniyoruz, halkın tercihlerine inanıyoruz, bu çerçevede, büyük bir olgunluk içerisinde seçimlerin gerçekleşmesini bekliyoruz. İlk deneyim olacak, birlikte göreceğiz."

KAÇIRILAN ÇOCUKLAR TARTIŞMASI
Çocuklarının PKK tarafından kaçırıldığını söyleyen ailelerin eylemlerinin ve BDP Eşbaşkanı Selahattin Demirtaş'ın bu çerçevede yaptığı açıklamaların sorulması üzerine Kılıçdaroğlu, "Çocukların kaçırılmasını savunmak mümkün değildir. Kaçırılan çocuklara gerekçe üretmek de doğru değil. Annelerin duyarlılığını bilmemiz gerekiyor. Bir anne için çocuk her şeyden önemlidir. O nedenle o annelerin duyarlılığına hepimizin saygı göstermesi gerekir. Arkasındaki iddiaların ne olduğunu bilmiyoruz, elimizde herhangi bir veri yok. Sadece bunlar birer iddia, varsa verileri kamuoyuna açıklarlarsa biz de o zaman düşüncelerimizi daha farklı çerçevede ifade etmiş oluruz" dedi.

HÜKÜMETE SÜREÇ ELEŞTİRİSİ
"Çözüm süreciyle ilgili toplantılar yapılıyor, Başbakan Erdoğan, nihai hedefin eve dönüş olduğunu söyledi. Sizin düşünceleriniz nedir" sorusunu Kılıçdaroğlu, şöyle yanıtladı:

"Acaba çözüm süreci mi çözümsüzlük süreci mi, doğrusunu isterseniz anlamakta zorluk çekiyorum. Bütün yolların kapalı olduğu, sabah yolların açıldığı, akşam yolların kazılarak kapatıldığı bir sistem içinde yaşıyoruz. Bir ülkenin başbakanını düşünün, kaçırılan çocuklar var, hükümeti ağlama duvarı haline getirmiş, sanki kendisi başbakan değil de başka birisi başbakan. Çözüm için başka yerleri arıyor. 'Ne olur bunları çözün' diye. Ben bu iradeyle 'nin en köklü ve kronik sorununun bu hükümet tarafından çözüleceğine inanmıyorum. Çözüm süreciyle ilgili neyi düşünüyorlarsa çıksınlar milletin önüne açıklasınlar, sadece bir ismi var, ne olduğunu kimse bilmiyor, karşılıklı güvensizlik üzerine inşa edilen bir süreç başarıya ulaşamaz."

Başbakan Erdoğan'ın, Gezi Parkı olayların 1. yılı dolayısıyla düzenlenen eylemde, CNN International muhabirine ilişkin değerlendirmesinin sorulması üzerine Kılıçdaroğlu, "Gerçekten büyük bir hayretle değerlendiriyorum, ajan suçlaması yaptı. Elinde belge var mıdır, yok mudur bilmiyorum ama Türkiye Cumhuriyeti Başbakanı'nın uluslararası medya da alay konusu yapılması beni rahatsız ediyor" diye konuştu.

Kılıçdaroğlu, Hak-İş'in sendikacılık anlayışını beğenmediği yönünde bazı açıklamalarının olduğunun hatırlatılması üzerine, "Zaman zaman Hak-İş'i de Türk-İş'i de eleştirdiğim olmuştur" yanıtını verdi.

Türk-İş'in genel kuruluna katıldığını ve bir konuşma yaptığını belirten Kılıçdaroğlu, şöyle konuştu:

"Türk-İş'e yönelik yaptığım eleştirileri orada da yaptım. Ama şunu söyledim; 'Ben sizdenim sizin ailenizin bir parçasıyım, ben işçinin haklarını savunuyorum, dolayısıyla benim eleştirilerimi aileden yapılmamış bir eleştiri olarak kabul edin' dedim. Sayın Başkan'a da aynı samimiyetle düşüncelerimi aktardım. Siz, asgari ücret tespit komisyonuna katılır, bürokratın 'bu ücret azdır' dediği halde, işçi temsilcisi olarak onun altına imza atarsanız, ben bunu eleştiririm ve Türk-İş'i bu nedenle eleştirdim. Eleştirmeye de devam ederim ama sendikacılık hareketinin güçlenmesini savunan tek partiyiz. Cumhurbaşkanı adayının taşeron uygulamasına karşı çıkması lazım, örgütlü topluma sahip çıkması lazım. O nedenle biz zaman zaman Hak-İş'i de Türk-İş'i de DİSK'i de eleştiririz, ama o eleştiriler Sayın Başkanlar tarafından da çok iyi biliniyor ki biz samimiyiz, onlar da zaman zaman bizi eleştirirler Bu eleştirilere karşılıklı saygı göstermek zorundayız. Hak-İş'i eleştirdik, buraya gitmeyeceğiz diye bir şey yok. Sayın Başkan benim eleştirilerim üzerine diğer sivil toplum örgütleriyle beraber genel merkeze geldiklerinde düşüncelerini bana aktardılar, aynı şekilde burada da yine düşüncelerimizi karşılıklı birbirimize aktardık."

Rahşan Ecevit'in aday gösterilmesi yönünde bazı partililerin sosyal medya üzerinden paylaşımlarda bulunduğunu ve bu yönde bir tasarrufları olup olmayacağının sorulması üzerine Kılıçdaroğlu, "İlk kez sizden duyuyorum" yanıtını verdi.

MAZLUM-DER ZİYARETİ
Kılıçdaroğlu, Hak-İş'in ardından Mazlum-Der'i ziyaret etti.

CHP Lideri Kılıçdaroğlu son derece verimli bir toplantı geçirdiklerini belirterek, insan hakları konusunda Mazlumder'in son derece duyarlı olduğunu bildiklerini ifade etti.

Kılıçdaroğlu, cumhurbaşkanlığı adaylığı konusundaki önerilerine saygı duyduklarını, aday belirlerken bunların tamamını dikkate alacaklarını kaydetti.

"Adayın toplumda yeni çatışma kültürü oluşturmaması gerekiyor" diyen Kılıçdaroğlu, yeni cumhurbaşkanının güçler ayrılığı ilkesine sadık olmasını, devletin bütün kurumlarının uyum içinde çalışmasına özen göstermesini önemsediklerini bildirdi.

Kılıçdaroğlu, "Seçilecek cumhurbaşkanının, yeni sorunlar yaratan değil varolan sorunları çözmeye kendini adamış biri olması gerekiyor. Bir cepheleşmeden yana değiliz. Büyük bir toplumsal uzlaşma ile adayımızı belirleyebiliriz, en büyük arzumuz bu. Mazlumder'in düşünsel olarak bize yaptığı katkılar dolayısıyla teşekkür ediyorum" diye konuştu.

Sayfa Yükleniyor...