Cumhurbaşkanı Erdoğan, Antalya'da konuştu

Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, "Halkımla benim arama girmeye kimsenin gücü yetmez. Bu ülke bir hukuk devletidir. İşte bugün, Antalya'da sizlerle beraberim. 'Efendim, Cumhurbaşkanı tarafsızlık ilkesini çiğniyor'. Ancak taraf olmaya gelince, ben milletin tarafındayım. Milletime karşı bir yanlış yapıldığı zaman oradayım. Orada asla tarafsız kalamam. Tamam, siz görevi bana böyle vermediniz mi, böyle verdiniz, ben de gereğini yapıyorum" dedi.

Cumhurbaşkanı Erdoğan, Antalya'da konuştu

Seyhan Caddesi'ndeki Kepez Arena Spor Salonu meydanında gerçekleştirilen toplu açılış töreninde yaptığı konuşmada, Erdoğan, 2016 Expo için 9 bin 500 kişilik kongre merkezi, biyoçeşitlilik ve çevre müzesi, 5 bin kişilik amfi tiyatro, restoranlar, sergi alanları ve birçok yatırama başlandığını belirtti.

Cumhurbaşkanı Erdoğan, şehir merkezini Expo alanına bağlayan güzergahta, havalanmanın bağlantılı raylı sistem ve çevre yolları inşa edildiğini anlattı. "Ana muhalefetin, CHP zihniyetinin raylı sisteme her zaman karşı çıktığı" değerlendirmesinde bulunan Erdoğan, "Yine karşı çıkarlar, bunlar rayı gördükleri zaman başka bir şey zannediyorlar. Bunları, bunlara ayrıca anlatmak lazım. Bunlar, raylı sistemden, hafif raylı sistemden, metrodan, bu tür şeylerden anlamazlar. Zaten bunlar hayatları boyunca bunu görmedi" şeklinde konuştu.

Son 12 yılda, yaklaşık bin 250 kilometre hızlı tren yolu inşa ettiklerine işaret eden Erdoğan, şöyle devam etti:

"Bunları biz yaptık. Metrolar aynı şekilde, hızla devam ediyor. Düşünebiliyor musunuz, 79 sene Cumhuriyet tarihinde 6 bin 100 kilometre bölünmüş yol yapıldı ama biz 12 yılda, 17 bin 600 kilometre bölünmüş yol yaptık. Farkımız bu. Antalya-Serik-Alanya güzergahında yapılan köprülü kavşaklar, üçünün daha açılışını hamdolsun gerçekleştirdik. İnşası süren Demokrasi Havalimanı, Expo-Serik köprülü kavşaklarını da inşallah hükümetimiz tamamlayacağını bana bildirdi. 20 binin üzerinde ağaç dikiliyor. 110 dönümlük bir alanda kalıcı ülke bahçeleri kuruluyor, Expo'da. Bu çalışmaların önemli bir bölümü kasım ayında bitecek. Böylece Antalya'ya marka değerinin artmasına büyük ölçüde katkı sağlayacak bir kültür alanı ve kalıcı yatırımlar kazandırmış oluyoruz. Her iki etkinliğin de şimdiden Antalya'ya ve ülkemize hayırlı olmasını diliyorum.

Antalya için yaptıklarımız anlatmakla bitmez. Göreve geldiğimizde, şöyle bir 12 yıl öncesine gidelim. Antalya Havalimanı ihtiyaca cevap verebiliyor muydu? Turistler sefalet içindeydi, rezalet içindeydi, bir yerden bir yere gidip gelmek mümkün değildi. Biz süratle 1,5 yılda ikinci terminal binasını yaptık, yeni bir pist ilave ettik. Ondan sonra Antalya Havalimanı rahatladı. Dediler ki 'Gazipaşa, buraya uçuş olmaz, şudur budur'. Yaptık ve hizmete aldık. Bunları biz yaptık. Bak 'cek, cak'la konuşmuyoruz, yaptıklarımızla konuşuyoruz, farkımız bu. Şimdi bin yataklı şehir hastanesiyle ilgili süreç devam ediyor. Konu, Yüksek Planlama Kurulu'nun gündeminde. Hemen arkasında ihale ve inşa aşamalarına geçilecek. Kuzey Çevre Yolu'nun inşası sürüyor. İnşallah 2 yıl içinde tamamlanmış olacak. Antalya-İzmir ayrımı, Afyonkarahisar otoyolu projesi, yaklaşık 3 milyar dolarlık dev bir yatırım. Antalya-Alanya otoyolu da 3 milyar dolarlık bir proje. Hızlı tren projelerini biliyorsunuz. Bir taraftan Konya'ya, diğer taraftan Eskişehir istikametine 2 adet hızlı tren projesi. Tam 20 milyar liralık yatırımlar. İnşallah tüm bu projeler 2023 yılına kadar Antalyamıza kazandırılmış olacak. Gerek Antalya'ya bugüne kadar yapılmış olanları, gerek devam eden işleri, gerekse yeni projeleri anlatmakla bitiremem. Allah ömür verirse, inşallah bu hizmetlerin açılışlarında da birlikte olacağız. Biz Antalya için, Antalya ile 81 vilayetimizin her biri için, için, hatta sınırlarımızın ötesine geçip tüm kardeşlerimiz için proje üretiyor, projeleri hayata geçiriyoruz."

"MİLLETİMİZ ONLARI CİDDİYE ALMIYOR"

Cumhurbaşkanı Erdoğan, projelerinden birilerinin etkilendiğini belirterek, şöyle konuştu:

"100 yılın projesi' diye bula bula bizim Kanal İstanbul projemizi bulmuşlar. Hani anlatmıştım ya 2011 seçimlerinde, demiştim ki Kanal İstanbul, bir yanında bir milyonluk şehir, bir yanında bir milyonluk şehir. Bunu bulmuş. İki ucunda yapılması öngörülen şehirlerden sadece bir tanesini bulmuş. Şimdi herkes dalga geçiyor. Madem heveslendin bu işe, hiç değilse şöyle biraz düşün, kafanı kullan, ekipler kur, onları çalıştır, sonra da elle tutulur bir proje ortaya koy. Bunların her işi böyle. Ciddiyet yok. Onlar milletimizi ciddiye almıyor, milletimiz de onları ciddiye almıyor. 6 yıl SSK'nın genel müdürlüğünü yaptı. Kardan aldı zarara getirdi ve kendi ağzıyla da ifade etti, 10 yıl önce daha iyiydi dedi. Hijyen diye bir şey kaldı mı hastanelerimizde SSK'da o dönemde. O dönemi yaşayan anneler, babalar çok iyi bilir, ne çileler çekti. İşçi emeklileri o kuyruklarda ne çileler çekti değil mi? Şimdi kalkmış emeklilere zamdan filan bahsediliyor. Zaten asgari ücret açık artırmaya çıktı. Birisi 'bin 400' diyor, birisi 'bin 500' diyor, birisi 'bin 600' diyor, birisi '5 bin' diyor, var mı artıran? Böyle siyaset olur mu? Diyor ki 'bu proje ile işsizlik 20 yıl sonra yüzde 5'e düşecek'. Çok önemli bu. Başka yerlerde ne diyordu? 'Bana 4 yıl verin işsizliği sıfıra indireyim'. Bir taraftan bana 4 yıl verin işsizliği sıfıra indireyim diyorsun, ondan sonra da bu projeyle 5'e inecek diyorsun. Laflar birbirini tutuyor mu? Akşam başka, sabah başka. Ne dediğinden habersiz. Aslında üzerinde konuşmaya bile değmez. Ama milletim bunların gerçek yüzünü görsün istiyorum, onun için anlatıyorum. Kardeşlerim, biz onların hayal dahi etmekte zorlandığı işleri, şu anda büyük ölçüde tamamlamış durumdayız. Diyorlar ki Yüksek Seçim Kurulu'na, 'Cumhurbaşkanı meydana inmesin'. Halk Partisi müracaat ediyor, ret, MHP müracaat ediyor, ret, arkadan bu HDP diye bir parti var, terör örgütünün arkasında olduğu. O da iki kez müracaat ediyor, ona da ret. Şimdi Adana'ya gideceğim. Adana'da da aynı şekilde yine müracaat etmişler. Vali Bey'e dedim ki geleceğim, orada konuşacağım. Çünkü ben cumhurun başkanıyım, halkımın başkanıyım. Dolayısıyla halkımla benim arama girmeye kimsenin gücü yetmez. Bu ülke bir hukuk devletidir. İşte bugün, Antalya'da sizlerle beraberim. 'Efendim, Cumhurbaşkanı tarafsızlık ilkesini çiğniyor'. Ancak taraf olmaya gelince, ben milletin tarafındayım. Milletime karşı bir yanlış yapıldığı zaman oradayım. Orada asla tarafsız kalamam. Tamam, siz görevi bana böyle vermediniz mi, böyle verdiniz, ben de gereğini yapıyorum."

"ÖYLE KURU SIKI ATMIYORUZ"

İstanbul'un, son 12 yılda, 14 kat artan transit trafiğiyle çoktan bölgenin merkezi haline geldiğini ve 3. Havalimanının kentin bu özelliğini daha da güçlendireceğini vurgulayan Erdoğan, şunları kaydetti:

"3. Havalimanı dediğim zaman dalga geçtiler. Onların yandaş medyaları filan var ya yazılı, görsel. Ne oldu? İhaleyi yaptık. Şu anda 3. Havalimanı yapılıyor. Maliyeti ne biliyor musunuz, 12 milyar avro ve 25 yıllığına burayı işletecekler. Süreç başladı. Bu süreçte devlete ne ödeyecekler biliyor musunuz, 22 milyar avro kira ödeyecekler. Biz, devleti böyle yönetiyoruz. Öyle kuru sıkı atmıyoruz, eşeği sağlam kazığa bağlıyoruz evelallah, böyle yürüyoruz. İşte buyrun Marmaray. Herhalde İstanbul'a gelen kardeşlerim Marmaray'ı kullanmıştır ve Marmaray'dan 18 ayda geçen yolcu sayısı ne oldu biliyor musunuz, 73,5 milyon oldu. Biz Fatih'in torunlarıyız. Fatih, gemileri karadan yürüttü, biz de Marmaray'ı denizin altından yürüttük. Şimdi onun yanında, bir tünel daha yapıyoruz Avrasya Tüneli, oradan da otomobiller geçecek. Hayali anlatmıyorum, şu anda yapılıyor, yarıdan fazlası bitti, inşallah 2017 başında açıyoruz. Bir diğer adım, şu anda Yavuz Sultan Selim Köprüsü. Yavuz Sultan Selim Köprüsü de dünyanın en geniş köprülerinden bir tanesi. Dört gidiş, dört geliş, fakat bir özelliği var, ortasından da hızlı tren geçecek ve bu Asya'yı Avrupa'ya bağlıyor, aynı zamanda da üçüncü havalanmanın. Kardeşlerim, Bakü-Tiflis-Kars, Marmaray'la bütünleşiyor, bu ne demek biliyor musunuz, Londra-Pekin birbiriyle bağlaşıyor. İş bilenin kılıç kuşananın. 20 tane lojistik merkezi projemiz var. Bunların sekizi bitti, diğerleri inşa halinde. Buralar tüm malların toplandığı ve kısmi imalat yapılan yerler olarak şu anda faaliyet gösteriyor. Biz buyuz ama bunlar bu işi anlamaz. Göreve geldiğimiz de kaç havalanmanın vardı biliyor musunuz, 26 havalanmanın vardı, dün 54'cüyü açtık, 26'sında, 55'inci havalimanını Hakkari'de açıyoruz. 2 yıl önce açacaktık, engellediler. Kim? Bölücü terör örgütü, onun uzantıları. İşlerine geldikleri zaman dağa gidip geliyorlar. Ya siz bizim bu havalimanımızı niye engelliyorsunuz diye onlarla masaya oturup konuşmadılar. Çünkü onların derdi benim Kürt vatandaşlarıma hizmet etmek değil. Onlar, Kürt vatandaşlarımın siyasi iradesini sömürüyorlar. Yaptıkları iş bu. Antalya'dan tüm Kürt kardeşlerime sesleniyorum, 7 Haziran'da bölücü terör örgütünün arkasında olduğu bu siyasi harekete gereken dersi vereceğinize inanıyorum. Bunlar asla size hizmet etmeyecektir. İşte buyrun, ne diyorlar, 'Bizim Kabemiz Taksim'. Bir zamanlar aynı şeyi CHP yapıyordu. 'Kabe Arabın olsun bize Çankaya yeter' diyorlardı. Al birini vur öbürüne hiç birbirlerinden farkı yok. Bizim tek Kabemiz var, Mekke'de Kabe. Bizim orası."

Sayfa Yükleniyor...