Cumhurbaşkanı Erdoğan: Haçlı-hilal mücadelesini başlattılar

Avrupa Adalet Divanı'nın başörtüsü kararını değerlendiren Cumhurbaşkanı Erdoğan, ''İşverenlere diyor ki 'İsterseniz iş yerlerinizde başörtülü çalışmak isteyenlere müsaade etmeyebilirsiniz.' Hani inanç, din özgürlüğü? Bunlar haçlı-hilal mücadelesini başlattılar. Başka bunun izahı olamaz'' dedi.

Cumhurbaşkanı Erdoğan: Haçlı-hilal mücadelesini başlattılar

Cumhurbaşkanı , Demokrasi Meydanı'nda düzenlenen toplu açılış törenine katılarak, vatandaşlara hitap etti.

Cumhurbaşkanı Erdoğan, konuşmasında terör örgütlerinin, arkalarındaki güçlerin ve Fetocuların 'yi içeride ve dışarıda sıkıntıya sokmak için her türlü oyunu oynadıklarını söyledi.

Erdoğan, şu değerlendirmelerde bulundu:

"Askerimiz terör örgütleri karşısında başarısız olsun diye DEAŞ'ından PKK'sına tüm örgütleri üzerimize saldılar, Fetoyu da harekete geçirdiler. 'yi çembere alacaklarını, dizleri üzerine çöktüreceklerine, pes ettireceklerini sandılar ama onlar bu milleti tanımıyor ama onlar 'yı ve Sakaryalıları tanımıyor. Bu milletin neler yapabileceğini, gerektiğinde tüm hesapları nasıl altüst edebileceğini bilmiyorlar. 17-25 Aralık'ta bu milletin ferasetini gördüler, çukur eylemlerinde bölge halkı başta olmak üzere milletimizin nasıl dirayetli davrandığını gördüler. 15 Temmuz gecesi koskoca bir milletin nasıl tek yürek, tek bilek olarak ülkesine özgürlüğüne geleceğine sahip çıktığını gördüler. Suriye'de Mehmetçiğin terör örgütleri DEAŞ PYD/YPG'yi nasıl darmadağın ettiğini gördüler. Askerimizin, polisimizin PKK'ya tarihinin en ağır darbelerini nasıl üst üste indirdiğini gördüler, onun için böyle davranıyorlar, onun için arıza çıkartıyorlar."

Avrupa'nın bazı ülkelerinin Türk siyasilere getirdiği yasaklara ilişkin de açıklamalarda bulunan Erdoğan, "Neymiş efendim, 'Türkiye Avrupa'da seçim propagandası yapamazmış.' Sen gidip başka ülkelerde seçim propagandası yapıyorsun, ey Hollanda İngiltere'de seçim propagandası yapıyorsun" dedi.

İsveç'in eski Başbakanı ve Dışişleri Bakanı Carl Bild'in açıklamalarda bulunduğunu ve "Siz gelip bizde yapıyorsunuz, yani ben şu anda bir başka ülkeye gittiğim zaman yoksa beni de içeri mi alacaksınız?" dediğini aktaran Cumhurbaşkanı Erdoğan, şu görüşlere yer verdi:

''BUNUN BEDELİNİ ÖDEYECEKSİN''

"Geçenlerde bir Alman televizyonunda eski genişlemeden sorumlu komiser, Alman, SPD'lidir, Ferhaugen bir programda burada mahkum olup kaçıp Almanya'ya giden bir ajan terörist var ya onlarla aynı programda rezil etti onu. 'Bir defa Erdoğan'a diktatör demekle yanlış yapıyoruz. Önce bunun düzeltilmesi lazım. Avrupa Birliği sürecinde sık sık biz görüşürdük ve ne dediysem hepsini Türkiye yerli yerine getirdi' dedi. Şimdi devran değişti, şimdi bunlar vizelerin kaldırılması meselesinde söz verdiler tutmadılar. Şimdi 'geri kabul' diyorlar, ne geri kabulü, geç onları, geç onları. Sen benim bakanımı Hollanda'ya sokmayacaksın, sen benim Dışişleri Bakanıma uçuş izni vermeyeceksin, benim topraklarım olan başkonsolosluk binasında görüşme yapmak oraya girmesine fırsat vermeyeceksin, bizden buralara girişi bekleyeceksin, yok öyle şey. Arapların güzel bir sözü var, 'Men dakka dukka', kim 'dak' ederse ona da 'dak' olunur. Şimdi siz bunları mı yaptınız? Sen atını, itini benim oradaki Türk vatandaşlarımın üzerine mi saldın? Benim orada Hüseyin Kurt'umu sen itlerine mi ısırttın? Bunun bedelini ödeyeceksin."

''BİZDE ÖYLE BİR BAŞBAKAN YOK''

Cumhurbaşkanı Erdoğan, Hollanda'daki seçimlere ilişkin ise şunları kaydetti:

"Ey Rutte, sen seçimi birinci parti olarak almış olabilirsin ama bilesin ki Türkiye gibi bir dostunu kaybettin. 'Efendim, seçimden sonra Başbakan ile bir yemek yiyebiliriz.' Bizde öyle bir Başbakan yok geç o işi, geç o işi. Sen kaybettin, kaybettin. Avrupa'da kim bunları yapıyorsa ki Almanya bu işin başını çekmiştir, onlarla da bu işi enine, boyuna oturup konuşacağız. 4 bin 500 PKK'lı dosyası verdim bunlara ben, bunların hiçbiriyle alakalı adli bir işlem yapmadılar. Ama kendisi kalkıyor buradaki bir ajan teröristi, bunlar bir defa bir şeyin farkında değil bir ajan teröristi Alman rezidansında bunlar saklıyor, bir ay sakladılar ve bunu Alman Şansölyesi benden istiyor, diyor ki 'Böyle böyle onu bıraksanız.' 'Bizde yargı bağımsızdır dedim.' Sizin yargınız nasıl bağımsızsa benim yargım da bağımsızdır, tarafsızdır. Dolayısıyla bizden bunları kusura bakma alamazsınız ve sonunda mahkemeye çıktı tutuklandı. Niye Bu ajan terörist ya neymiş Alman vatandaşıymış. Ne vatandaşı olursa olsun, eğer Türkiye'de bunlar terör estiriyorsa bunlar gizli ajanlık yapıyorsa bedelini ödeyecek."

''SEN NASIL BAROLAR BİRLİĞİ BAŞKANISIN YA?''

Erdoğan, yurt dışında 3 milyona yakın seçmen olduğunu belirtti. Söz konusu seçmenleri hem Türk vatandaşı hem de soydaş olarak nitelendiren Erdoğan, şunları söyledi:

"Bu da aşağı yukarı 30 milletvekili seçme gücünde nüfus demektir. Böyle bir güç dünyanın neresinde yok sayılabilir Oraya gidip seçim çalışması yapan bakanın, siyasetçinin sana ne zararı var Bölücü terör örgütü PKK her tarafı yakıyor yıkıyor, onlar sana zarar veriyor. Onlara kalkıyorsun Berlin'in göbeğinde çadır kurduruyorsun. Terör örgütü başının posterlerini oraya asıyorsun. Bizimki diplomat ya! Sen diplomatın önünü kesiyorsun. Öbürleri benim vatandaşım, senin de vatandaşın, benim aynı zamanda soydaşım. Onların önünü kesiyorsun. Ben onların hakkını aramazsam kimin hakkını arayacağım Üstelik 'hayır' propagandası yapanlara sonuna kadar kapılarınızı açıyorsunuz ama 'evet' diyenlere kapatıyorsunuz. Ben buradan tabii seslenirim, 'hayır' kampanyası yapmak üzere PKK ile beraber Avrupa'da dolaşan ki bunlardan bir tanesi de Türkiye Barolar Birliğinin başkanıdır. Sen nasıl Barolar Birliği başkanısın ya? Senin PKK ile yan yana olmanı kim anlatabilir?"

Erdoğan, cumhurbaşkanlığı hükümet sistemine Kandil'in, bölücü terör örgütü PKK'nın elebaşının, bölücü terör örgütlerinin yandaşlarının'hayır' dediğini vurgulayarak, "Kişi sevdikleriyle beraberdir unutmayın" ifadesini kullandı.

"BUNLARDA YÜZ YOK"

"Hayır" diyenlerin Türkiye'de yapılan tüm güzel şeylere de "hayır" dediğine dikkati çeken Erdoğan, şöyle konuştu:

"15 Temmuz Köprüsü yapıldığı zaman o zamanın solcuları o köprüye 'hayır' dediler. Fatih Sultan Mehmet Köprüsü yapıldı ona da 'hayır' dediler. Biz Yavuz Sultan Selim Köprüsü'nü yaptık ona da 'hayır' dediler. Osmangazi Köprüsü'nü yaptık ona da 'hayır' dediler. Marmaray, boğazın altından, ona da 'hayır' dediler. Üç yılda Marmaray'dan geçenlerin sayısı ne oldu biliyor musunuz 200 milyon. Şimdi Avrasya Tüneli'ni bitirdik buna da 'hayır' dediler. Haydi şimdi sesleniyorum, 'hayır' diyenler, cumartesi günü 18 Mart Çanakkale Köprüsü'nün temelini atıyoruz, 'evet' mi 'hayır' mı Sıkıysa 'hayır' desinler, diyebilirler mi Niye Artık millet bunları yutmuyor ve inşallah dünyanın bir numaralı köprüsü olacak. Asya'yı Avrupa'ya bağlıyoruz. Fakat bunlarda yüz yok, derler mi derler ama ondan sonra da o köprülerin üzerinden geçerler. Marmaray'dan geçerler, Avrasya Tüneli'nden geçerler, geçsinler. Biz ne diyoruz, 'At denize balık bilmezse halik bilir' diyoruz. "

Cumhurbaşkanı Erdoğan, Avrupa ülkelerine de seslenerek, "Türkiye'deki halk oylamasından size ne ya Size ne Bu ülkenin sistem değişikliyle nasıl bir sıçrama yapacağını bunlar iyi biliyor ve onun için korkuları var" dedi.

AK Parti hükümetinin göreve geldikten sonra Türkiye'nin IMF'ye olan 23,5 milyar dolarborcunu sıfırladığını hatırlatan Erdoğan, "Bundan rahatsız oluyorlar. İstiyorlar ki 'IMF kapısında Türkiye dilenci olarak kalsın'. Biz o işi bitirdik" diye konuştu.

"BU CHP ZİHNİYETİ..."

Göreve geldiklerinde Türkiye'nin delikli paraya muhtaç olduğunu belirten Cumhurbaşkanı Erdoğan, "Şimdi bu yok. Merkez Bankasının rezervi 27,5 milyar dolardı, şimdi o da 120 milyar dolara dayandı. Bu onları rahatsız ediyor. Çatlasanız da patlasanız da 16 Nisan yeni bir sistem, lider ülke Türkiye'yi meydana getirecek bu sistem" ifadelerini kullandı.

Alandakilere "Buna, güçlü Türkiye'ye var mıyız?" diye soran Erdoğan, "evet" yanıtı üzerine, halk oylamasına kalan sürede kapı kapı dolaşmalarını ve anayasa değişikliğini içeren maddeleri anlatmalarını istedi.

"Onlar 50 sente muhtaç, kendilerine sürekli el açan, aman dileyen o eski Türkiye'yi istiyorlar" diyen Cumhurbaşkanı Erdoğan, şunları kaydetti:

"Bu CHP zihniyeti, o zihniyet değil mi Onlar bizi o 50 sente muhtaç edenler değil mi Türkiye güçlendikçe, büyüdükçe, kendi ayakları üzerinde durdukça, ülkemizi hortumladıkları kanallar birer birer kapandıkça adeta kuduruyorlar. Ya sen ne yapıyorsun ya Atları insanların üzerine salıyorsun, itlerini insanların üzerine salıyorsun ya! Bunlarda medeniyet diye bir şey yok. Ne diyor Akif Bunlar için 'Tek dişi kalmış canavar' diyor."

Erdoğan, Sakarya'da Demokrasi Meydanı'ndaki toplu açılış töreninde yaptığı konuşmada, "Dünyaya demokrasi, insan hakları, özgürlük dersi verirler ama kendi çıkarları söz konusu olduğunda faşizmin en alasını sergilemekten kaçınmazlar. Ben diyorum ya 'Bunlar yeni Nazizimdir', bundan çok rahatsız oluyorlar. Çünkü Hollanda Nazi tokadı yedi. Peki ey Hollanda, sen Srebrenitsa'da benim Müslüman kardeşlerimi, 8 bin 354 Müslüman kardeşimi katlettiniz, onu neyle ifade edeceksiniz Bunları biz unutmuyoruz, bunların cibilliyetini biliriz. Orada Boşnak kardeşlerimizi şehit ettiler" değerlendirmesini yaptı.

Srebrenitsa'da birçok insanın yakıldığını ve çoğunun kabrinin bilinmediğini ifade eden Erdoğan, "Yazıklar olsun bunların demokratlığına, yazıklar olsun sizin Avrupa Birliği müktesebatınıza, değerlerinize, yazıklar olsun sizin hukukunuza, adaletinize" diye konuştu.

"AVRUPA İKİNCİ DÜNYA SAVAŞI ÖNCESİ GÜNLERE YUVARLANIYOR"

Avrupa Birliği Adalet Divanı'nın başörtüsü kararını eleştiren Cumhurbaşkanı Erdoğan, "Avrupa Birliği'nin Adalet Divanı bir açıklama yaptı, işverenlere diyor ki 'İsterseniz iş yerlerinizde başörtülü çalışmak isteyenlere müsaade etmeyebilirsiniz.' Hani inanç, din özgürlüğü? Bunlar haçlı-hilal mücadelesini başlattılar. Başka bunun izahı olamaz. Açık söylüyorum, Avrupa hızla İkinci Dünya Savaşı öncesi günlere doğru yuvarlanıyor" değerlendirmesinde bulundu.

Cumhurbaşkanı Erdoğan, şöyle devam etti:

"Sakarya devletiyle, siyasetçisiyle, medyasıyla Türkiye'ye karşı her türlü çirkinliği sergileyen Avrupalılara 16 Nisan'da dersini veriyor mu Sakarya 'hayır' çıksın diye tüm güçleriyle çalışan terör örgütlerine 16 Nisan'da, 15 Temmuz'da verdiğimiz ders gibi bir dersi veriyor mu Sakarya söylemleri ile artık cehalet boyutunu aşarak, ihanet çizgisine varan ana muhalefetin başındaki zata 16 Nisan'da dersini veriyor mu Sakarya 16 Nisan'da ayağa kalkıyor mu Bu ne kadar güzel bir tablo... 16 Nisan'da adım adım takip edeceğim. Saniye, saniye takip edeceğim. 'Bakalım Sakarya ne yaptı, sandıkları patlattı mı' diye izleyeceğim."

Türkiye'nin 16 Nisan'da tarihi bir tercihte bulunacağını ifade eden Erdoğan, anayasa değişikliğinin kabul edilmesi halinde yeni bir yönetim sistemine geçileceğine vurgu yaptı. Yeni yönetim biçiminin amacının güven ve istikrar ortamını kalıcı hale getirmek olduğuna dikkati çeken Erdoğan, 18 maddeden oluşan anayasa değişikliği okunduğunda Türkiye için ne getirdiğinin, ne götürdüğünün açık bir şekilde anlaşılacağını söyledi.

Muhalefetin metni okumadığını ya da bilinçli olarak yalan söylediğini gördüklerini dile getiren Erdoğan, yeni sistemin özünde cumhurbaşkanlığı ile başbakanlığın birleştirilerek hem yürütmenin güçlendirilmesi hem de mevcut sistemdeki iki başlılıktan kaynaklanabilecek muhtemel çatışmaların önlenmesi olduğunu kaydetti. 

"PARLAMENTOYA VE MİLLETVEKİLLERİNE HAKARET EDİYOR"

CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu'nun, bir radyo yayınındaki cumhurbaşkanlığı hükümet sistemini anlatırken, "Cumhurbaşkanı başka partiden, Başbakan başka partiden olursa kavga çıkar" sözlerini anımsatan Erdoğan, "Bu zat hayatında ilk defa doğru bir şey söylüyor" dedi. Kılıçdaroğlu'nun bu sözlerini alandakilere de dinleten Erdoğan, böyle sıkıntılar yaşanmaması için sistemi değiştirdiklerini vurguladı. 

Kılıçdaroğlu'nun Meclis'in kapatılacağı yönündeki sözlerinin de yalan olduğunu söyleyen Erdoğan, sözlerini şöyle sürdürdü:

"Meclis'in kapatıldığı filan yok, Kılıçdaroğlu. Tam tersine Meclis güçlendiriliyor. Eskiden hükümetlerin yönlendirmesi ile gerçekleşen kanun çıkarma faaliyetleri yani yasama faaliyetleri yeni sistemde tamamen milletvekillerine bırakılıyor. Çünkü cumhurbaşkanı bütçe dışında Meclis'e kanun teklifi bile veremiyor. Daha da ötesi Meclis'in cumhurbaşkanını ve bakanları denetleme yetkileri güçlendiriliyor.

Dün ilk defa meydana çıkmış, orada milletvekilleri için '550 milletvekili bile fazla, 600'e ne gerek var. Ballı maaşlarını alıp yatacaklar' diyor. Bu zatın Meclis'e, milletvekillerine, milletin iradesini temsil eden insanlara bakışı bu. Hakaret ediyor. Hem parlamenter sistemi savunuyor hem de parlamentoya ve milletvekillerine hakaret ediyor."

Türkiye'de şu anda her 103 bin kişiye bir milletvekili düştüğünü kaydeden Erdoğan, bu rakamın Almanya'da 93 bin, İspanya'da 56 bin, Polonya'da 55 bin, Fransa'da 50 bin, İtalya'da 49 bin, Avrupa Birliği'nin ortalamasında ise 40 bin olduğunu aktardı. Cumhurbaşkanı Erdoğan, Kılıçdaroğlu'nun dersini iyi çalışmadığını ifade etti.

Sayfa Yükleniyor...