Cumhurbaşkanı Erdoğan: Hollanda bunun bedelini ödeyecek

Hollanda'yla yaşanan diplomatik kriz ile ilgili değerlendirme yapan Cumhurbaşkanı Erdoğan, "Hollanda bunun bedelini ödeyecek. Daha yapılması gerekeni yapmış değiliz" dedi.

Cumhurbaşkanı Erdoğan: Hollanda bunun bedelini ödeyecek

Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, Haliç Kongre Merkezi'nde düzenlenen Uluslararası İyilik Ödülleri törenine katıldı.

Burada bir konuşma yapan Cumhurbaşkanı Erdoğan, Hollanda ile yaşanan diplomatik krize yönelik açıklamalarda bulundu.

Erdoğan, şu ifadeleri kullandı:

"Son bir kaç gündür yaşananlar tamamen İslamafobik bir gelişmenin tezahürüdür. Batı gerçek yüzünü açık ve net ortaya koymuştur. Olaylar başladığında bunların faşizan birer baskı olduğunu söyledim. 'Nazizim yeniden hortladı' dedim. Arkasına da şunu ilave ettim, 'Ben Nazizmin bittiğini zannediyordum ama aldanmışım.' dedim. Meğerse Nazizim Batı'da ayakta. Rahatsız oldu beyefendiler.

Şimdi soruyorum, dün gece bizim Aile ve Sosyal Politikalar Bakanımız Fatma Sayan kardeşime, bir bayan, kalkıp da kendi başkonsolosluk binasına, maslahatgüzarı ile ve diplomatik bir araçla gitmesini engelleyen zihniyet bunu uluslararası diplomaside ve dünyaya acaba nasıl anlatacak? Şöyle mi anlatacak? 'Biz davet etmedik ki?' Nereden çıktı bu ya? Ben istediğim ülkeye elimde pasaportum her şeyim varsa, istediğim gibi giderim. Uluslararası seyahat özgürlüğü çerçevesinde de giderim, bir diplomat olarak da giderim, nereden çıktı bu adet? Ama Nazizim olduğu zaman, faşizm olduğu zaman 'Benim dediğim doğrudur, benim yaptığım doğrudur, istediğime müsaade ederim, istediğime etmem' anlayışıyla bunlar orada konsolosluk kapısını kilitleyecek kadar ileri gitmişlerdir, konsolosumuzu dışarı çıkarmayacak kadar ileri gitmişlerdir.

"BUNUN BEDELİNİ ÖDEYECEKSİN"

Hollanda, çarşamba günü yapılacak bir seçime sen -Hollanda ilişkilerini feda ediyorsan, bunun bedelini ödeyeceksin. Daha yapılması gerekeni yapmış değiliz. Çarşamba günü bakalım ne olacak? Orada oy kullanacak Türk seçmenlere… Sizler zaten gereğini yapacaksınız. Şuraya bak ya, Avrupa ırkçılığa gidiyor. Ne demek ırkçılık? Bu bölücülük nedir, bu ayrımcılık nedir? Neredesin Avrupa Birliği? Ondan sonra Tayyip Erdoğan Avrupa Birliğine çattığı zaman rahatsız oluyorlar. Rahatsız olacaksınız. Türkiye’de evet diyenler istikamet üzerindedir.

"CEVAPSIZ BIRAKILAMAZ"

Çarşamba günü Hollanda'da yapılacak seçimden sonra, öncesinde, sonrasında, gerekli değerlendirmeleri yapacağız ve nasıl bir tavır takınacağımızı ortaya koyacağız. Çünkü bu cevapsız bırakılamaz. Benim bakanıma, milletvekillerine her türlü edep dışı davranışı yapanlar bunun bedelini ödeyecek. Benim vatandaşlarımın üzerine, atlarla yürüyen, köpeklerini sürenler bunun bedelini ödeyecek. 

"TÜRKLER ORAYI TERK ETMEYECEK"

Türkler orayı terk etmeyecek. Bunu bedelini her türlü ödeyecekler. Diplomasi nedir, uluslararası diplomasi nedir bunu öğrenecekler.

FRANSA'YA TEŞEKKÜR

Fransa’ya teşekkür ediyorum, bu oyunların içine girmedi. Almanya'da, Hollanda'da, bu çirkef tavırdaki ülkelerde yaşayan Türklere diyorum ki komşularınızı alın Türkiye’ye gelin, misafirperverlik nedir görsünler.

"BUNLAR YALANCI"

Avrupa'da son bir haftadır sergilenen çirkeflikler, en temel hukuk ve diplomasi kaidelerinin ayaklar altına alınması bizim için tabii hiç şaşırtıcı değildir. Haydutluğa varan tavırları, Avrupa'da yükselen faşizmin, ırkçılığın, İslam düşmanlığının sadece birer işaretidir. Batı'da yaşayan kardeşlerim sizlere sesleniyorum. Şu anda ekranlarınızın başında bizi izliyorsunuz biliyorum. Unutmayın, dik durun, bunların bu olumsuz yaklaşımları Allah'ın izniyle gelip geçicidir. Çünkü bunların yaktıkları veyahut attıkları bu bumerang dönüp kendilerini vuracaktır.  Türkiye güçleniyor. Türkiye güçlendikçe bunlar eziliyor. Daha da ezilecekler. Kendi silahları neyse o silahlar vuracak. Bunlar yalancı. Ortadoğu’daki terör örgütlerinin silahı bunlardan gidiyor. Belgeler elimizde. Kimi aldatacaksın? Biz size biliyoruz.

Suriye’de tüm bu yıkım, 6 yıldır devam eden katliam, maalesef milyarlarca dolar bütçesi olan uluslararası kuruluşlar tarafından sadece seyrediliyor. Halepli çocukların, kadınların, doktor aranırken tekerlekli sandalyede son nefesini veren anaların acıları Avrupa'nın nasırlaşmış kalbine dokunmadı. Canlarını tehlikeye atıp azgın dalgalarla boğuşarak vardıkları sınır kapılarında Suriyeli kardeşlerimizi, dikenli tel örgüler ve yüksek duvarlar karşıladı. Kimi ülkelerde birilerinin ellerinde silahlarla mülteci avına çıktığına bile şahit olduk.

Şimdi sırada Münbiç var. Putin ile enine boyuna görüştük. Türkiye için tehdit olan unsurları arındırmak istiyoruz. Suriye’nin kuzeyinde bir terör örgütünün devlet kurmasına müsaade etmeyeceğiz. PYD buradalarda devlet kuramayacak. ÖSO’yla burada böyle bir yapılanmaya asla müsaade etmeyeceğiz.

"BATILILAR GEÇMİŞLERİNDEKİ KANI TEMİZLEYEMECEK"

Batılılar ne yaparsa yapsın geçmişlerindeki kanı, zulmü ve utancı temizleyemeyeceklerdir. Biz Suriye'de, Yemen'de, Irak'ta insanlığa karşı vazifemizi yapmanın gururuyla yolumuza devam edeceğiz. Biz onların sadece sömürgeyle, katliamla anıldığı Afrika'ya tarihimizde hiçbir leke olmadan, başımız dik, alnımız ak gitmeye devam edeceğiz. İnşallah 16 Nisan, bir kez daha oyunun bozulduğu bir gün olacak. 17 Nisan sabahı Türkiye çok daha aydınlık, parlak bir güne ulaşacak."

Sayfa Yükleniyor...