Cumhurbaşkanı Erdoğan: Sen neden kaçıp gittin?

Çorum'da konuşan Cumhurbaşkanı Erdoğan 15 Temmuz'daki görüntüleri üzerinden Kılıçdaroğlu ve "denize dökme" sözleri üzerinden CHP Konya Milletvekili Bozkurt'u eleştirdi.

Cumhurbaşkanı Erdoğan: Sen neden kaçıp gittin?

Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, Çorum'da halka seslendi. 

Erdoğan'ın hedefinde CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu ve Konya Milletvekili Hüsnü Bozkurt vardı.

Kılıçdaroğlu'nun 15 Temmuz'daki görüntülerini hatırlatan Erdoğan, "Sen neden kaçıp gittin" diye sordu.

"Denizi dökme" sözleri üzerinden Bozkurt'u da eleştiren Erdoğan, İzmir'de dün düzenlenen mitinge değindi ve "Dün İzmir'deydik, bekledim denize dökerler diye ama gelen giden olmadı" ifadelerini kullandı.

Erdoğan'ın açıklamalarından öne çıkanlar şöyle:

"Sizlerden bu pazar rekor bir oy oranı bekliyorum. Çorum'un dosta güven düşmana korku salacak bir evet oyu ile tarih yazacağına inanıyorum. Öyle bir evet deyin ki zalimlerin yürekleri titresin. 16 Nisan'da güçlü için evet diyor muyuz? Çorum'da ve Türkiye'de artık sandığın rengi evet... 16 Nisan demokrasi şölenimiz şimdiden mübarek olsun. 

Hiçbir ilimize üvey evlat muamelesi yapmadık, yapmıyoruz. Biz yaradılanı yaradandan ötürü seviyoruz, ey Kemal... Biz yaptığımız yatırımlarda şurada bu parti var burada bu parti var demedik. Çorum'a 14 yılda 14 yılda 11 katrilyon liralık yatırım yaptık. Çorum'a üniversiteyi kim kazandırdı? Sağlıkta alt yapıyı tamamen yeniledik.

Şimdi sıra sevgili kardeşim, yol arkadaşım  Hitit Üniversitesi Erol Olçok Eğitim Araştırma Hastanesi'ni yaptık. Sizler bizi desteklediğiniz sürece ter  dökmeye devam edeceğiz. Milletin gönlüne girmeden iktidarda kalamazsın. Yoksa yaptığım iş sadece koltuğu işgal etmektir. 

15 Temmuz'da Çorum'un kahraman evlatları yine destan yazdı. O gece 13 Çorumlu kardeşimiz darbeciler tarafından kalleşçe katledildi. Dava arkadaşım Erol Olçok bunlardan biridir. Evde kalmasına yönelik ısrarlara rağmen babasıyla giden Abdullah Talip bu yiğitlerdendir. Kılıçdaroğlu, baktım televizyonda bir şeyler söylüyor. Türkiye'de darbe olursa tankın üzerine ilk ben çıkarım diyordu. 

"BU İŞ YÜREK İSTER"

Bugün gazeteleri okudunuz mu? Televizyonları seyrettiniz mi? Bütün görüntülerde VIP'ten nasıl kaçtığını gösteriyor. NTV'de diyor ki; Sayın Cumhurbaşkanı'nın koruma müdürleri haber verseydi ben kendilerini beklerdim diyor. Ben tüm milletime çağrıyı yaptım. O akşam orada binlerce kişi vardı, sen neden kaçıp gittin? Bu iş yürek ister. Bu iş kürekle olmaz, yürekle olur. Ben açıklamalarımı yaptım, darbeye karşıyım dedim diyor. İyi ki dedin. Sen orada vatandaşınla beraber olacaktın. 

"BİRLİK BERABERLİK RUHU YOK"

Yenikapı'ya ben kendisini davet ettim. Olumsuz cevap geldi. Baskılara dayanamayıp geldi. Sonradan ben Yenikapı ruhuna karşıyım dedi. Kılıçdaroğlu'da birlik beraberlik ruhu yok. İşte bu ruh burada. Darbeciler hainler sadece sizlerin kahraman evlatlarının kanına girmediler.

Şu anda teröristler kaçacak delik arıyor. Sonuna kadar kovalayacağız. Bu ülkenin huzuru için ne gerekiyorsa yapacağız.

"İNSANDA BİRAZ YÜZ OLUR"

Ana muhalefetin başındaki zat utanmadan 15 Temmuz'a kontrollü darbe diyor. Sonra geri adım atıyor. Ben bunu ilk defa söylemiyorum diyor. Bunun yaptığı tabi ilk defa değil. Çıkıp 80 milyondan özür dilemek yerine suç bastırıyor. Delikanlıca hatasını kabul etmek varken yeni yalanların peşine takılıyor. Sen nasıl bir adamsın? İnsanda biraz yüz olur. 249 şehide karşı saygın olur. Sen kaçtın kurtuldun ama bak Tayyip Erdoğan tüm ailesi, arkadaşları, vatandaşlarıyla birlikte F-16'lar üzerimizden geçerken Yeşilköy Havalimanı'nda oturup operasyonu yönettik. Ertesi gün bu iş bitirildi. 

29 gün milletim meydanlardan koptu mu? Ana muhalefetin liderinin görevi FETÖ'ye borozanlık yapmak mıdır? TV programında utanmadan, 'cumhurbaşkanı başbakan darbe operasyonunu örtmeye çalışıyor' diyor. Bundan sonrası yargıya ait, bu atılan adımları görmüyor musun? Biz karakterli insanlarız. Bu milletin faydası neyi gerektiriyorsa onu yaptık. Bunlar freni patlamış kamyon gibi, nereye gittiklerini bilmiyorlar. 

"BEKLEDİM, GELEN OLMADI"

Acaba bu zat tüm bu söylediklerinden sonra şehit ailelerinin ve binlerce gazinin yüzüne nasıl bakacak? Bunların içinde millete düşmanlık var. Birileri FETÖ'nün avukatlığını yaparken diğeri evet diyenleri denize dökmekten bahsediyor. Dün İzmir'deydik, yüz binler meydandaydı. Bekledim denize dökerler diye ama gelen giden olmadı. Neyi denize döküyorsun? Haddini bil. Bunlar terbiyeden muaf. Öbürü İzmir milletvekili çıkıyor seçim otobüsünden polisimize ağza alınmayacak hakaretlerde bulunuyor, it diyor.

Kandil hayır diyor, İmralı hayır diyor, Pensilvanya hayır diyor... Ben de diyorum ki; bunlar hayır derken söyle bana arkadaşını söyleyeyim sana kim olduğunu. Onlar hayır derken aynı söylemi paylaşanlar onlar gibidir.

"ŞAHSA YÖNELİK DEĞİL"

İsterdik ki parlamentodaki tüm partiler bu konuda beraber olsunlar. Anayasa değişikliği asla bir parti ile ilgili değildir. Ülkenin geleceği ile ilgilidir. 16 Nisan'da milletimizin onayına sunulan anayasa değişikliği bir şahsa yönelik değildir. Tutturmuşlar tek adam tek adam. Bundan sonra bu ülkeyi bölemeyeceklerinden rahatsız oluyorlar. 

Bu paketin hazırlanmasında AK Parti ve MHP ellerini taşın altına koydu. Bu paket milletin önüne bu iki partinin milletvekillerinin oylarıyla geldi. Şimdi sıra sizde. Burada da AK Parti'ye gönül veren kardeşlerim, MHP'ye, BBP'ye, Saadet Partisi'ne, CHP'ye gönül veren kardeşlerim gelin el ele verelim.

Ülkeyi yönetmek isteyenler gidip milleti ikna edecek. Bu tarihi reformun önemini içimizdeki bazı gafiller anlamayabilir. Ama birileri durumun çok iyi farkında. Tüm güçleriyle üzerimize geliyorlar. Devleti bölmek isteyenlerin heveslerini inşallah kursaklarında bırakacağız. Parmak sallayanlara okkalı bir ders vereceğiz." 

  • Etiketler :
  • Haberler -
  • Türkiye
  • Recep Tayyip Erdoğan
  • Referandum
  • Genel

Sayfa Yükleniyor...