Cumhurbaşkanı Erdoğan: Uçak gemisi hayal olmaktan çıktı

Tuzla'da Kınalıada Korveti'nin denize indirme töreninde konuşan Cumhurbaşkanı Erdoğan, savunma sanayiinin millileştirilmesine yönelik çalışmaları anlattı ve "Uçak gemisi bizim için uzak bir hayal olmaktan çıktı" dedi.

Cumhurbaşkanı Erdoğan: Uçak gemisi hayal olmaktan çıktı

Cumhurbaşkanı , Tuzla'da, Kınalıada Korveti (4. Milgem) Denize İndirme ve Fırkateyni (5. Milgem) İnşaa Başlangıç Töreni'ne katıldı.

Burada bir konuşma yapan Erdoğan, savunma sanayiindeki çalışmalara değindi.

Erdoğan, 'nin içinde bulunduğu coğrafyada yaşanan sorunların, milli savunma sanayine verilen özenin ne denli doğru olduğunu gösterdiğine işaret ederek, şunları söyledi:

"Ülke güvenliğimiz açısından kritik önemi olan projelerin sayılarını artırarak sürdüreceğiz. Savaş gemileri konusunda özel sektör ve askeri tersanelerde tamamlamış olduğumuz 14 adet projemiz bulunuyor. Önümüzdeki senelerde sözleşmesi imzalanacak 10 adet projemiz daha var. Tüm bu gelişmeler, ülkemizin bulunduğu bölgede gelişen tehditlere karşı denizcilik alanında geliştirdiğimiz çözümlere verdiğimiz önemin ifadesidir. İnşallah biz, uçak gemimizi de yapacağız. Bunda da kararlıyız, hiçbir endişe taşımıyorum. Bu gelişmenin bir başka güzel sonucunu da yurt dışına satışlarda görüyoruz.

Şu ana kadar Malezya, Bahreyn, Tanzanya, Birleşik Arap Emirlikleri, Katar, Mısır, Gürcistan, Pakistan, Türkmenistan, Nijerya, Norveç ve Romanya'ya çeşitli tip ve boyutlarda 165 adet gemi veya bot ihracatı yaptık. Bu artık Türkiye'nin nereden nereye geldiğini göstermesi bakımından çok önemli. Yerli tasarım inşa ve katkı payını artırarak, bu alanda faaliyet gösteren tüm paydaşlarla beraber askeri gemi inşa sektöründe ülkemizi, dünyanın ilk sıralarına taşımayı hedeflemeliyiz. Geldiğimiz noktada artık uçak gemisi gibi bu alanın zirvesi olan projeler dahi bizim için uzak bir hayal olmaktan çıkmıştır."

Cumhurbaşkanı Erdoğan: Uçak gemisi hayal olmaktan çıktı - 1

"TÜKETEN DEĞİL ÜRETEN"

Geçen yıl haziranda denize indirilen Burgazada'nın donatım ve test faaliyetlerinin devam ettiğini anımsatan Erdoğan, konuşmasını şöyle sürdürdü:

"İnşallah önümüzdeki yıl hizmete girecek Burgazada'yı, 2020'de Kınalıada takip edecek. Bu gemilerimizin de devreye alınmasıyla denizlerdeki gücümüz daha da artacak. Bilginin çok hızlı bir şekilde yayıldığı, bilgiye ulaşımın her geçen gün kolaylaştığı bir yüzyılda yaşamanın sağladığı avantajları çok iyi değerlendirmek zorundayız. Bu konuda devlet kurumlarından özel sektörümüze, sistem tedarikçilerinden KOBİ'lerimize kadar tüm kuruluşlarımıza büyük görevler düşüyor. Çok iyi biliyoruz ki gerek milli savunma ve güvenlik ihtiyaçlarımızın karşılanmasında gerekse uluslararası camiadaki sorumluluklarımızın yerine getirilmesinde teknolojik bağımsızlığın önemi her geçen gün daha da artmaktadır. Savunma sanayisinde takip eden değil, takip edilen, tüketen değil üreten, yeniyi öncülük eden bir üst aşamaya artık geçmemiz gerekiyor.

Bununla birlikte burada bir hususu özellikle belirtmek istiyorum. Herhangi bir alanda muadil ürünler ve projeler arasında mutlaka kendi firmalarımızı, kendi milli kuruluşlarımızı tercih etmek durumdayız. Acil ihtiyaçları karşılayacak kadarını dışarıdan temin yoluna gitsek bile planlarımızın omurgası mutlaka milli imkanlara dayanmalıdır. Gerekirse zaman ve maliyet konusunda dahi fedakarlık yaparak bu yolu izlemek mecburiyetindeyiz. Açık konuşuyorum; şayet 15 yıldır bu yöntemi takip etmiyor olsaydık, bugün ülkemize uygulanan örtülü ambargolar sebebiyle terörle mücadelemizi de sınır dışındaki operasyonlarımızı da yürütemez hale gelmiştik."

"YANLARINDA OLDUĞUMUZU BİLMELİLER"

Erdoğan, bu nedenle savunma sanayisi alanında faaliyet gösteren firmaların desteklenmesine yönelik çalışmaların stratejisini gözden geçirmek gerektiğini vurgulayarak, "Yaşanan tıkanıklıkları, sıkıntıları ve sorunları çözecek, küçük-büyük demeden bu alanda fikri projesi olan herkesi destekleyecek bir sistemi süratle tesis etmeliyiz. Zaman zaman girişimcilerin şevkini, azmini, cesaretini kıran kimi umursamazlıktan, kimi rekabette taraf tutmaktan kaynaklanan ama kimi de buram buram art niyet kokan olumsuzlukların haberlerini alıyorum. Sebebi ne olursa olsun Türkiye'nin savunma sanayisindeki atılımlarını engellemeye yönelik tutumlara müsamaha göstermemiz kesinlikle söz konusu olamaz. Böyle bir tavır içine girenler, karşılarında bizzat bizi bulurlar. Ülkemiz ve milletimiz için çalışan bu arada elbette kendisi de kazanan gerçekten işinin ehli, gerçekten üretken, gerçekten samimi tüm girişimcilerimiz ve firmalarımız yanlarında bizim olduğumuzu bilmelidir" ifadelerini kullandı.

"MİLGEM'DE YÜZDE 65 YERLİ KATKI"

Cumhurbaşkanı Erdoğan, iddia sahibi olmanın, imkan sahibi olmayı gerektirdiğini dile getirerek, "Türkiye, kendisi ve tüm soydaşları, kardeşleri, dostları için büyük iddiaları olan bir ülkedir. Bu iddiaları hayata geçirebilmemiz için öncelikle savunma sanayi imkanlarımızı en üst düzeye çıkarmamız şarttır. Geçtiğimiz yıl bu alanda 5 milyar dolarlık üretim ve 1,6 milyar dolarlık ihracat gücüne erişmemiz, önemli olmakla birlikte, henüz hedeflerimizin çok gerisinde olduğumuz bir gerçektir. 2023 yılında savunma sanayinde dışa bağımlılığı tamamen ortadan kaldırmayı hedefleyen bir ülke olarak adımları daha hızlı atmamız gerekiyor" değerlendirmesinde bulundu.

Askeri gemi inşasının, denizaltı inşasının, savunma sanayi alanında iftihar verici başarılar ortaya konulan bir alan olduğuna dikkati çeken Erdoğan, şöyle devam etti:

"Ülkemiz halihazırda dünyada bir savaş gemisini milli olarak tasarlayan, inşa eden ve idamesini gerçekleştirebilen 10 ülke arasında yer alıyor. Tamamen milli olarak tasarlanmış MİLGEM projesinde yüzde 65'in üzerinde bir yerli katkı oranı sağlandı. Başbakanlığım döneminde bunun ilk adımlarını attığımız ve bugün süratle gelişmekte olan MİLGEM projeleri, şunu bilmeliyiz ki artık süre itibarıyla daha da kısa zamanlarda gerçekleşme fırsatını bulacaktır. Bu projede gemilerin inşası ve teçhizi, 50'nin üzerinde yerli kurum, kuruluş ve firmanın katılımıyla yürütüyor. Proje kapsamında yerli imkanlarla geliştirilen birçok sistem ve ekipmanın denizcilerimiz tarafından memnuniyetle kullanılıyor olması, bizleri ayrıca gururlandırmaktadır. Savunma Sanayii Müsteşarlığımız öncülüğünde yürütülen MİLGEM, devlet kuruluşları, üniversiteler, özel sektör ve KOBİ'lerin işbirliğiyle başarıya ulaşan örnek bir projedir."

İLK KAYNAK ERDOĞAN'DAN

Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan'ı, alana gelişinde tören mangası karşıladı. Konuşmasının ardından Erdoğan, MİLGEM Projesi'nin beşinci gemisi olan İstanbul Fırkateyni'ne ilk kaynağı yaptı. Fotoğraf çekiminin de yapıldığı törende, İstanbul Fırkateyni'nin kaynak sertifikası ve Kınalıada Korveti'nin objesi Cumhurbaşkanı Erdoğan'a, Deniz Kuvvetleri Komutanı Oramiral Bülent Bostanoğlu tarafından takdim edildi.

EMİNE ERDOĞAN: BAHTIN AÇIK, DENİZLERİN SAKİN OLSUN 

Cumhurbaşkanı Erdoğan'ın eşi Emine Erdoğan tarafından Kınalıada Korveti denize indirildi. Bu esnada aralarında Cumhurbaşkanı Erdoğan'ın da olduğu katılımcılar geminin denize indirilişini izledi. Emine Erdoğan, geminin denize indirilmesi öncesinde "Kınalıada gemisi, seni denize indiriyorum. Vatanıma, milletime hayırlı ve uğurlu olmanı, şanlı Türk bayrağını denizlerde şeref ve başarıyla dalgalandırmanı diliyorum. Bahtın açık, denizlerin sakin olsun" dedi.

Törene, Milli Savunma Bakanı Fikri Işık, Genelkurmay Başkanı Orgeneral Hulusi Akar, Deniz Kuvvetleri Komutanı Oramiral Bülent Bostanoğlu, İstanbul Valisi Vasip Şahin ve Büyükşehir Belediye Başkanı Kadir Topbaş'ın yanı sıra çok sayıda kişi katıldı.

KINALI ADA KORVETİ

Toplam 8 gemiden oluşan MİLGEM Projesi'nin dördüncü gemisi olan Kınalıada Korveti'nin inşasına 2015 yılında başlandı. 20 ayda 29 adet blokun inşa edilmesiyle kızak üstünde birleşimi tamamlanan Kınalıada Korveti; 99,5 metre boyunda, 14,4 metre genişliğinde ve 2 bin 400 ton deplasmana sahip. Su üstünde saatte 54 kilometre üzerinde sürat yapan Kınalıada Korveti'nde toplam 106 personel görev alacak.

İSTANBUL FIRKATEYNİ

MİLGEM Projesinin beşinci gemisi olan İstanbul Fırkateyni'nin de ilk kaynağı törenle yapıldı. 113,2 metre boyunda, 14,4 metre genişliğinde ve 3 bin ton deplasmana sahip olması planlanan İstanbul Fırkateyni, su üstünde saatte 54 kilometre üzerinde sürat yapma kabiliyetine sahip olacak. Toplam 123 personelin görev alacağı ve "İ sınıfı" fırkateynin ilk gemisi İstanbul Fırkateyni'nin 3 yılda tamamlanması öngörülüyor.

Sayfa Yükleniyor...