Cumhurbaşkanı Erdoğan: Darbe girişimini eniştemden öğrendim

Cumhurbaşkanı Erdoğan, El-Cezire televizyonunda 15 Temmuz darbe girişimini değerlendirdi. Darbe girişimini eniştesinden öğrendiğini ifade eden Erdoğan, istihbarat zaafının olduğunun altını çizdi.

Cumhurbaşkanı Erdoğan: Darbe girişimini eniştemden öğrendim

Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, "Elbette ki TSK'nin içerisinde belli bir grup bunu düzenledi ama açık olan bir şey var ki onlar azınlıkta. Bir azınlığın çoğunluğa hükmetmesine zaten müsaade edemezdik. Biz de gereken tüm adımları atmak suretiyle bunun önüne geçmeye çalıştık" dedi.

Erdoğan, Bakanlar Kurulu toplantısına verilen arada El Cezire İngilizce'ye verdiği mülakatta, Fetullahçı Terör Örgütü'nün (FETÖ) darbe girişimiyle ilgili soruları cevapladı.

Erdoğan, 4 günlük bir tatil için Marmaris'e gittiğini, oraya gittikten sonra darbe girişimiyle ilgili haberlerin kendisine ulaştığını belirterek, gerekli kişileri haberdar ettiklerini ve burada bir basın açıklaması yaptıklarını dile getirdi.

Erdoğan, "Halkımızın endişeye kapılmamasını istedik. Tabi ki Türk halkından meydanlara çıkmasını ve demokrasiye sahip çıkmasını istedik. ’de yüzde 52’lik bir oranla hükümeti seçmiş halk da sokağa döküldü ve yapılan haince darbe girişimine karşılığını verdi." dedi.

Kendisine darbe girişimi haberinin nereden geldiği, MİT’in 4 saat önce haber aldığına yönelik bilgiler olduğu yönündeki soruyu ise Erdoğan, şöyle cevapladı:

Cumhurbaşkanı Erdoğan: Darbe girişimini eniştemden öğrendim - 1 Cumhurbaşkanı Erdoğan'ın eniştesi Ziya İlgen (Hürriyet gazetesinden)

"Bana eniştem söyledi ama başta inanmak istemedim. Sonrasında istihbarat teşkilatı ve farklı kaynaklardan doğrulandıktan sonra orada ben ve Enerji Bakanı gerekli adımları atarak Dalaman’a hareket ettik. İstanbul’da da bazı sıkıntılarla karşılaştık. Alçak uçuş yapan F-16’ları duyduk ama on binlerce kişinin sokaklara döküldüğünü de gördük. Her şeyi kontrol altına almaya çalıştık. Ondan sonraki sürece yönelik adım attık. 12 saat içerisinde işi kontrolümüz altına aldık. Bu gelişmelerle birlikte de bizler bir şeye çok dikkat ettik. Gezi olaylarında daha önce edinilmiş tecrübelerimiz var, bu değerlendirmenin neticesinde Birinci Ordu Komutanımızın yaptığı açıklama. Ardından savcılarımızın açıklamaları süreci kontrol altına almaya çok yardımcı oldu."

Özellikle dikkat ettikleri bir noktanın olduğunu dile getiren Erdoğan, "Çünkü geçmişte benzer şeylerle şahit olmuştu ülkemiz.  Bazı generaller ile görüştük ve Türk Silahlı Kuvvetlerinin bazı üst düzey komutanlarıyla  ile görüşme fırsatı bulduk. Onlar da her şeyin kontrol altına alınması konusunda bize oldukça yardımcı oldular." dedi.

"TANKLAR SONUÇ ALAMADI"

Erdoğan,  "Elbetteki TSK'nin içerisinde belli bir grup bunu düzenledi ama açık olan bir şey var ki onlar azınlıkta. Bir azınlığın çoğunluğa hükmetmesine zaten müsaade edemezdik. Biz de gereken tüm adımları atmak suretiyle bunun önüne geçmeye çalıştık." diye konuştu.

Cumhurbaşkanı Erdoğan, FETÖ'nün darbe girişimine ilişkin, istihbarat alınıp neden önceden harekete geçilmediğine ilişkin soruya şöyle yanıt verdi:

"Burada bir istihbarat zaafı olduğu açık bir şekilde ortada. Doğru bir istihbarat olsaydı bu Fetullahçı terör örgütünün çalışmaları engellenebilirdi. Hiç kimse dünyadaki istihbarat örgütlerinin eksikliği yoktur diyemez. Bunu ABD'de de, Rusya'da da, dünyanın dört bir yanında görüyoruz. Zayıf noktalar nerdedir, zaafiyetler nerdedir bunu belirlemek ve en aza indirgemek gerekir. Ama istihbaratta teknolojiden ziyade, insani unsur çok daha önemli."

Cumhurbaşkanı Erdoğan, Fetullahçı Terör Örgütü'nün darbe girişiminde başarısız olduğunu vurgulayarak, "Fetullahçı Terör Örgütü devletin içinde paralel bir yapı oluşturmuş. Darbe girişimini yaptıklarında başarılı olamadılar ama önümüzdeki günler ve haftalar içinde eminim ki bazı fikir ve planlarını kendi gelecekleri için onlar da yapacaklardır. Ama biz de devlet ve halk olarak el eleyiz ve bu tip insanlara örgütlere karşıyız. Biz el ele oldukça, halkla birlikte oldukça tanklar sonuç alamayacaktır, zaten de alamamıştır." diye konuştu.

Fetullahçı Terör Örgütü'nün (FETÖ) darbe girişiminin ardından devletin hızlı hareket edebilmesini neyin sağladığına ilişkin soru üzerine Erdoğan, şunları kaydetti:

"Geçmişe yönelik elimizde birçok şüpheler ve şüpheliler vardı, ama kanunlar ve mevzuatlar birçok şeyi yapmanıza engel oluyor. Biz, bazı insanların böylesi bir teşebbüste bulunulursa bunun içine bazılarının gireceklerini biliyorduk. Bunların bağlantılarının nerelerde olduğunu da biliyorduk. Yargı içinde de bunlar biliniyordu. Bununla ilgili istihbaratımız vardı, bunların hepsi belgelere de yansıdı."

Emniyetin elinde de bazı istihbarat bilgilerinin ve güvenilir dokümanın olduğunu vurgulayan Cumhurbaşkanı Erdoğan, "Çok sayıda insan gözaltına alındı ve tutuklandı. Peki bu iş şu anda bitti mi henüz daha sonuna gelmedik. İnanıyorum ki gözaltılar ve tutuklular daha birçok ismi de beraberinde getirecek. Biz demokratik hukuk devletiyiz, yasalar çerçevesinde yargı çalışmalarını sürdürüyor. Yargının elde edeceği bilgiler kullanılacaktır. Bazıları niyetlerinin ne olduğunu ortaya koymaya, bağlantılarının neler olduğunu nasıl çalıştıklarını itiraf etmeye başladı. Birçok isimleri veriyorlar, bunlar Pensilvanya'daki terör örgütünün başıyla bağlantıları çok daha açık net çıkmaya başladı." diye konuştu.

"BİZDEN DEMOKRASİ DERSİ ALABİLİRLER"

Cumhurbaşkanı Erdoğan, ABD ve Fransa'dan kendisine yöneltilen, demokratik olmadığı yönündeki eleştirileri nasıl karşıladığı sorusuna, Fransa'daki terör saldırılarını hatırlatarak, şunları söyledi:

"Fransa'nın aldığı tavırları bir kenara koymak mümkün mü? Hepsinden öte orada da önce 3 ay OHAL ilan edildi, ardından bir üç, ardından bir üç ay daha. Niye? Ülkenin huzuru için. Bu darbeye teşebbüs bir suç mudur değil midir? Suçtur. Bunun faillerini yakalamak kimin görevidir? Tabi ki bunları bulmak ve yargıya teslim etmek devletin sorumluluğundadır. Devlet kime teslim eder? Yargıya teslim eder. Yargı da suçlu bulduklarına neyse gereğini yapar. Fransa Dışişleri Bakanı kişisel olarak benim hakkımda bir yorum yaptıysa bu bir hatadır, kendi işine bakmalı. Ama demokrasi dersi almak istiyorlarsa bizden demokrasi dersi alabilirler. Fransa'da bu insanları dışarı atıyorlar. 'de üç milyon Suriyeli, Iraklı var. Biz bu insanlara kapımızı açtık. Hiç kimse bize bu noktadan ders vermeye kalkmamalı. Şu an biz bu darbe girişimine kimler katıldı onları alıyoruz. Devlet yapması gerekeni yapıyor."

Cumhurbaşkanı Erdoğan, Türkiye'de her kesimin darbe karşısında birlikte hareket etmesine ilişkin, şöyle devam etti:

"Biz işbirliğinden uzak bir hareket değiliz. Bizlere hakaret edenler kendilerinde bu hakkı buluyor. Ama biz kimseye hakaret etmiyoruz, hukuk çerçevesinde hareket ediyoruz. Biz 246 masum insanı kaybettik, tanklarla ezildi bu insanlar, bin 500 yaralı var. Olayların kapsamı bu kadar büyükken nasıl oluyor da bu insanlar hala 'Erdoğan diktatördür demokratik değildir' gibi yaklaşımlarda bulunuyorlar. Bu ülkemizin milletimizin ortak bir sorunudur. Kaldı ki ben milletin cumhurbaşkanıyım. Hepsiyle bir araya gelmek benim için bir şereftir."

RUS UÇAĞININ DÜŞÜRÜLMESİ

Rus uçağını düşüren iki pilotun gözaltına alınmasına ilişkin soru üzerine ise Erdoğan, "İnanıyorum ki yargı da bununla ilgili bir şüphe duymuş olacak ki bu pilotlar gözaltına alındı." dedi.

"Olaydan sonra, eski Başbakan Ahmet Davutoğlu o dönem bana verdiği röportajda, bu olay için spesifik bir emir almadıklarını ama Türk topraklarına girecek herşeyi düşürmek için geniş bir emir aldıklarını söylemişti. Böyle bir şey neden oldu? Bu insanlar tutuklandılar, çok mu hızlı şekilde emri yerine getirdiler veya bugün neden tutuklandılar?" sorusuna ise Erdoğan, şöyle yanıt verdi:

"Türk hava sahası ihlal edilmiştir. Defalarca uyarılarda bulunulmuştur ama bu uyarılara rağmen devam edilmiştir. Daha sonra da olaylar meydana gelmiştir. Hala biz bu olayın ya da bu insanların bağlantılarının bununla bir alakası var mı yok mu bunları bilemiyoruz. Ama Pensilvanya'yla bu pilotların bağlantısı olabilir. Şu anda gözaltındalar ve yargı bunun sonucunu ortaya çıkaracaktır. Bu grupla bağlantılı olup olmadıklarını yargı ortaya çıkaracaktır."

FETÖ yapılanmasını değerlendiren Cumhurbaşkanı Erdoğan, "Netice itibarıyla helikopter çalıp Türkiye'den Yunanistan'a kaçmış bu insanlar. Bunların çok garip bir yaklaşımları var, din anlayışı da çok farklı. Bir örnek vereceğim size. Pensilvanya'daki terörist başıyla ilgili yaklaşımları 'O bize şah damarından daha yakındır'. Allah'tan başka şah damarına yakın hiçbir güç, hiçbir varlık olamaz. Biz hukuk çerçevesinde yapılması gereken neyse bunların yapılmasını istiyoruz. Biz demokratik parlamenter sistemden de asla taviz vermiyoruz vermeyeceğiz. Milletin huzuru için de yapılması gereken neyse yapacağız." değerlendirmesinde bulundu.

Erdoğan, Türkiye'nin NATO üyeliğine ilişkin ABD Dışişleri Bakanı John Kerry'nin söylediği iddia edilen ''Türkiye'nin NATO üyeliği sona erebilir." şeklindeki ifadelerin öncelikle Kerry tarafından yalanlanlandığını hatırlattı.

ABD Ankara Büyükelçiliğinin de söz konusu ifade ve beyanları yalanladığını anımsatan Cumhurbaşkanı Erdoğan, şöyle konuştu:

"Türkiye’deki büyükelçilik de bu ifadeleri, bu beyanları yalanladı. NATO’yla alakalı olarak da şunu söyleyebilirim: NATO, çok açık bir şekilde yüksek bir sesle bizim tarafımızda olduğunu belirtti. Sayın Genel Sekreter Stoltenberg beni telefonla aradı, onunla da görüştük. Başkan Obama ile de bir telefon görüşmem oldu ve Başkan Obama bana şunu söyledi: Sizin yanınızdayız.' dedi. Bu darbe girişimine karşı demokratik mücadelemizi destekleyeceğini söyledi. Bu görüşmelerin hepsini yaptık. Ve dolayısıyla diğer şeyler söz konusu bile değil. Bunlar uydurma beyanlar. Benim ricam şudur, televizyonları başında izleyen insanlar bu uydurma beyanlara inanmasınlar."

Erdoğan, programın İngilizce olarak ve Türkiye'de de yayınlandığını belirterek, "Vatandaşlarımız bu sahte beyanlara, açıklamalara inanmasınlar, itibar etmesinler.” dedi.

"DÜNYA SADECE AB'DEN İBARET DEĞİL"

Cumhurbaşkanı Erdoğan, idam cezasına ilişkin kararı da Meclisin alacağına dikkati çekerek, sözlerini şöyle sürdürdü: 

"Bu konuyla alakalı olarak ben de şunu söylemek istiyorum. Kararı verecek olan sadece ben değilim. Halk, bu talebi dile getirmiştir. Sokaklardaki insanlar, ‘idam cezası, idam cezası’ diye sloganlar atmıştır ama bu noktada karar verecek olan TBMM'dir. Eğer parlamento böyle bir kararı verirse, bu cezanın hayata geçirilmesi için gerekli düzenlemeyi de parlamento yapacaktır. 'Parlamento’dan bu çıkarsa, bana onaylamaya gelirse ben bunu onaylarım' dedim. Bunu daha önce de söyledim ama bir noktanın altını çizmek lazım. Dünya, sadece Avrupa Birliği'nden ibaret değil. AB’nin 28 tane üyesi var. ABD'de, Rusya'da ve Çin'de idam cezası var mı? Var. Dünyanın birçok ülkesinde var. Türkiye'de böyle bir şey tartışılmaya başlanınca niye bunlar rahatsız oluyor? Demokrasiye inanmış olan tüm ülkeler, milletin verdiği karara saygılı duymalıdır. 53 senedir biz AB’nin kapısını çalıyoruz, 53 senedir bekletiliyoruz.

Başka birçok ülke bizden sonra geldi, geçti. Ve benim düşüncem şu: Millet eğer buna karar verirse o zaman bütün bu ülkelerin demokrasiye saygıları varsa bunu kabul etmeleri gerekir."

Ortadoğu ve özellikle de Mısır'da 15 Temmuz gecesi bazı basın organlarında Almanya’ya gittiği yönünde çıkan haberler hakkındaki soruya ise Erdoğan şu şekilde cevap verdi:

"Ben cuma gününden beri ülkemi terk etmedim, hep buradayım. Bunu bir kere ortaya koyun. Ne Almanya ne başka bir yer söz konusu bile değil. Bu, kesinlikle doğru değil. Tamamen spekülasyon.Uydurma haber yapıyorlar ve Erdoğan’ı farklı bir şekilde zor bir duruma düşürmeye çalışıyorlar, kendi mantıkları için. Sisi de bir darbecidir. Sisi, Mursi’yi silah gücüyle, seçilmiş bir cumhurbaşkanını indirmişti. Onun savunma bakanıydı. Saygı duyabilir miyiz buna? Bu insanın demokrasi ile bir alakası yoktur, demokrat tanımına uymamaktadır.

Diğer bir ülke ise Suriye’dir. Suriye'de Esad bir katildir. 600 bin insan ölmüştür Suriye’de. Demokrasiye inancı olan insanlar bu beyanları ciddiye alıyorlarsa, o ülkelerin kararıdır tabii ama Suriye, demokrasiyi isteyen bir ülkedir. Bu, silahların gölgesinde olmamalı. Türkiye’de bunun tam tersi var. Yüzde 52 oy almış bir Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan var."

"FETÖ'NÜN ÜZERİNDE BAŞKA BİR ÜST AKIL VAR"

Cumhurbaşkanı Erdoğan, FETÖ'nün darbe girişiminde başka ülkelerin parmağı olup olmadığına ilişkin soru üzerine "Gülen'in terör örgütünün de üzerinde başka bir üst akıl var. Zaten üst akıllarla bunlar adım atıyorlar. Şu anda bu darbeyi yapanlar üst aklın verdiği talimatla bunu yapıyor. Yargı görevini yaparken bunların hepsi ortaya çıkacak. İfadeler esnasında çok ilginç şeyler de söyleniyor. İfade verenlerden bir tanesi FETÖ'nün başında Pensilvanya'daki zatın olduğunu söylüyor. Bu konuyla ilgili olarak öyle zannediyorum ki başka ifadeler arka arkaya gelir" değerlendirmesinde bulundu.

"HAKARET ASLA ÖZGÜRLÜK DEĞİLDİR"

Türkiye'deki basın özgürlüğü hakkındaki soruya da Cumhurbaşkanı Erdoğan, şöyle yanıt verdi:

"Ben hiçbir zaman medyaya karşı olmadım ama ifade özgürlüğü saldıracak bir araç haline gelmemeli. Türkiye'deki medyanın ne kadar özgür olduğunu bilmeniz lazım. El Cezire'nin de burada yayın yapan bir yapısı var. Benim şahsıma çok hakaretler edildi, yayınlara devam edildi. Bu olayda onlar dahi 'Biz, Cumhurbaşkanı'nın yanındayız' dediler. Düşünce özgürlüğü bir başkasının düşünce alanına adeta saldırma alanını size vermez. Kendi özgürlük alanınız içerisinde bunu yapabilirsiniz. Hakaret asla özgürlük değildir.' 

Cumhurbaşkanı Erdoğan, "Birkaç dakikayla ölümden kurtuldunuz. Hayat korkunuz var mı?" sorusuna cevap verirken, "Bize düşen tedbirdir. Biz tedbirimizi alırız, gerisi kader." ifadelerini kullandı. 

Ülkenin huzurunun asla bozulmasına müsaade etmeyeceklerini vurgulayan Cumhurbaşkanı Erdoğan, "Meydanlarda bizi bekleyenler var, onlara da telekonferansla bağlanacağım. Meydandaki vatandaşlarımla kucaklaşacağım. Endişe söz konusu değil. Görevimin başındayım. Kimse endişe etmesin." dedi.

Sayfa Yükleniyor...