Cumhurbaşkanı Erdoğan: Onları şimdiden millet korkusu sardı

Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, Adıyaman Valiliği önünde düzenlenen toplu açılış töreninde vatandaşlara hitap etti.

Konuşmasına tüm Adıyamanlıları selamlayarak başlayan Erdoğan, 1,5 yıllık bir aradan sonra Adıyaman’ı tekrar ziyaret etmenin mutluluğu içerisinde olduğunu ifade etti.

Cumhurbaşkanı Erdoğan, Adıyaman’ın yiğit, kahraman ve mert insanların şehri olduğunu belirterek, “Adıyaman hak aşıklarının, gönül insanlarının, manevi önderlerin şehridir. Adıyaman dün olduğu gibi bugün de şanına yaraşır bir duruş sergiliyor” diye konuştu.

Şehre gelişlerinin ardından vatandaşların caddelerde büyük ilgi gösterdiğini anlatan Erdoğan, “Terör örgütlerine karşı verdiğimiz mücadelede Adıyaman’ın kahraman evlatları yine ön saflarda yer alıyor. Mübarek kanlarıyla bu toprakları bize vatan kılan, bu ülke için bu millet için istiklali için gözünü kırpmadan şehadetekoşan tüm Adıyamanlı şehitleri rahmetle yad ediyor, yakınlarına başsağlığı ve sabırlar diliyorum" dedi.

"BAŞARAMAYACAKLAR, BU ÜLKEYİ ASLA BÖLEMEYECEKLER"

Tedavisi devam eden gazilere de Allah’tan şifalar dileyen Cumhurbaşkanı Erdoğan, şöyle devam etti:

“Adıyaman sağlam durdukça, Adıyamanlı yiğitler şehitler tepesini boş bırakmadıkça Allah’ın yardımıyla hiç kimse ama hiç kimse bu ülkeye diz çöktürtemeyecek. Güvenlik güçlerimizin operasyonları sonucu kazdığı çukura gömülen bölücü örgüt hıncını Viranşehir’de olduğu gibi 11 yaşındaki sabilerden alıyor. Bunlar alçak, bunlar vicdansız. Kedisine süt vermek için evinden çıkan evladımıza kıyan bir örgütün insanlıkla hiçbir ilişkisi olamaz. Bölgedeki kardeşlerimizin hayatını zindana çeviren terör örgütü önüne çıkan masumların kanlarını dökerek hedefine ulaşacağını sanıyor ama başaramayacaklar, bu ülkeyi asla bölemeyecekler, kardeşi kardeşe kırdıramayacaklar, Türkiye’yi yürüdüğü yoldan geri döndüremeyecekler. Şundan emin olun, ana karnındaki bebekleri, alışverişe çıkan kadınları, rızkının peşindeki esnafı, sabah namazına giden imamı katleden bu terör örgütü er ya da geç döktüğü kanda boğulacaktır, hiç endişeniz olmasın. Ben buradan bir kez daha dün toprağa verdiğimiz Ahmet Oktay Günak evladımıza ve bekçimiz İbrahim Kete’ye Allah’tan rahmet acılı ailelerine başsağlığı ve sabrı cemil diliyorum."

Yaralılara da acil şifalar dileyen Erdoğan, Türk Silahlı Kuvvetlerine, emniyet teşkilatına, köy korucularına verdikleri mücadele için şükranlarını sundu ve tüm şehitlere Allah'tan rahmet, gazilere acil şifalar diledi. Erdoğan, "Türkiye Cumhuriyeti Devleti hiçbir vatandaşının kanını yerde koymadı, koymayacak. Bu katillerden de döktükleri kanın hesabını muhakkak soracağız, hiç endişeniz olmasın" dedi.

Adıyamanlıların hiç bir zaman kendilerini yarı yolda bırakmadığını belirten Erdoğan, Adıyaman'da Mayıs 2015'te Nissibi Köprüsü ile beraber 710 milyon liralık kamu ve özel sektör yatırımının açılışını yaptıklarını anımsattı. Erdoğan, bugün de farklı alanlarda Adıyaman'a kazandırdıkları 706 milyon lira yatırım bedeli olan hizmet ve eserlerin açılışını gerçekleştirdiklerine dikkati çekti.

Bakanlıkların Adıyaman'da tamamladığı projelerin bilgisini veren Erdoğan, bugün de eğitim, sağlık, spor yatırımlarının toplu açılışlarını yaptıklarını vurguladı.

Erdoğan, Adıyaman'ın artık teşvik bölgesinde sınıf atladığını belirterek, böylece Adıyaman'a yapılacak yatırımların daha da artacağını dile getirdi.

Belediyelerin Adıyaman'a kazandırdığı toplam yatırım bedelinin 107 milyon lira olduğuna işaret eden Erdoğan, bunların da açılışını bugün yaptıklarını aktardı.

Özel sektörün Adıyaman ile bu ülkenin kalkınması için ortaya koyduğu çabaları takdir ettiğini, farklı alanlarda binlerce kişiye istihdam sağlayacak 125 milyon liralık yatırım yapıldığına değinen Erdoğan, gece gündüz demeden Adıyaman için çalışanları tebrik etti.

Türkiye'nin 16 Nisan'da sandık başına gideceğini belirten Erdoğan, sözlerini şöyle sürdürdü:

"Bu halk oylamasında anayasa değişikliğini ve onunla birlikte yeni yönetim sistemi konusunda tercih belirleyeceğiz. Uzun süredir yönetim sistemi arayışı içindeki Türkiye, tarihindeki en önemli reformlardan birini gerçekleştiriyor. Milletimizin desteğiyle inşallah cumhurbaşkanlığı hükümet sistemine geçiyoruz. Bugüne kadar her önemli konuda yanımızda duran, tavrını milli iradeden yana koyan Adıyaman'ın, 16 Nisan'da da farkını göstereceğine inanıyorum. Şu meydandaki coşku ve heyecan, Adıyaman'ın tercihinin şimdiden tabii ki 'evet' olduğunu gösteriyor. Bu defa Adıyaman'dan sadece 'evet' demesini değil, aynı zamanda tarihe geçecek rekor düzeyde bir oranla tercihini göstermesini bekliyoruz. Sadece AK Parti'ye gönül veren kardeşlerim, MHP'li kardeşlerim değil, CHP ve HDP'ye gönül veren vatandaşlarımın da cumhurbaşkanlığı sistemine 'Evet' demesini bekliyorum."

''GÖRÜNTÜLERDEN HİCAP DUYDUM"

Bu reformun farklı olduğunu vurgulayan Erdoğan, bu sistemin şu veya bu partinin, şahsın değil, 80 milyonun tamamının geleceği için olduğunu dile getirdi.

Cumhurbaşkanı Erdoğan, "Şu noktayı özellikle belirtmek istiyorum. Muhalefet, sandığın rengini gördüğü için tezlerini anlatmak yerine yalan yanlış bilgilerle insanımızın kafasını karıştırmaya çalışıyor. Cumhurbaşkanlığı sistemine niçin karşı çıktıklarını izah edemedikleri için milletimizi kutuplaştırmaya, süreci ısrarla rejim tartışmalarına çekmeye gayret ediyor. Beyefendiler polemik yapmaktan siyaset yapmaya fırsat bulamıyor. Mecliste yaşananları, paketin milletin önüne gelmesini engellemek için sergiledikleri çirkinlikleri gördünüz değil mi?" ifadesini kullandı.

Anayasa değişikliği konusunda TBMM'de kürsü işgalinden yumruk atmaya kadar yaşananları anımsatan Erdoğan, bu görüntülerden, 11 yıldan fazla TBMM çatısı altında milletvekili olarak görev yapmış birisi olarak hicap duyduğunu bildirdi.

Erdoğan, benzer bir tavrın halk oylaması sürecinde de sahnelenmeye çalışıldığını ama onların seviyesine inmeyeceklerini söyledi.

"ER MEYDANI KURULACAK"

"Atalarımızın dediği gibi 'Ardıcın közü olmaz, yalancının da sözü olmaz.' Bunların da millete söyleyecek sözleri, ülkenin önünü açacak projeleri sabote etmekten başka bir meziyetleri yok." ifadesini kullanan Erdoğan, şu görüşlere yer verdi:

"İşi görünce savuşup kaçanlar gibi. Vatana, millete faydası olan meselelerde hemen ortadan kayboluyorlar ama konu faizcilerin, terör örgütlerinin, Türkiye'ye hasım çevrelerin çıkarlarını savunmaya gelince, en ön safta yerlerini alıyorlar. Halkın arasına girmeden, esnafın çayını, çorbasını içmeden, yaşlılarımızın halini hatırını sormadan halkçılık yaptıklarını iddia ediyorlar. Şimdi Kürt kardeşlerimin yarasına merhem olmaya çalışmak yerine, bölücü örgüte koltuk değnekliği yapıyorlar. Adıyamanlı kardeşlerim, kimin darbecilerin ve vesayetin emrinde olduğunu, kimin de gecesini gündüzüne katarak ülkesi için hizmet ettiğini siz çok iyi biliyorsunuz."

''KORKUNUN ECELE FAYDASI YOK''

Erdoğan, sandıktan kaçanların da milli iradeye kayıtsız şartsız teslim olanların da ortada olduğunu belirterek, "Cumhurbaşkanlığı sistemiyle birlikte, artık sandıktan kaçma, milli iradenin arkasından dolanıp vesayet güçleriyle iş tutma devri kapanıyor. Çünkü artık söz de yetki de doğrudan millete geçiyor. Bunlar sandıktan 'Evet' çıkarsa milletin karşısına nasıl geçeceklerini bilmiyorlar. Onları şimdiden millet korkusu sardı ama korkunun ecele faydası yok. 16 Nisan'da Allah'ın izniyle 'Evet' çıkacak" dedi.

Cumhurbaşkanı Erdoğan, 2019 Cumhurbaşkanlığı seçiminde, böyle bir er meydanının kurulacağını, işte o zaman herkesin eteğindeki taşı dökeceğini, maskelerin düşeceğini, gerçek yüzlerin ortaya çıkacağını, ülkenin ve milletin hayrına hiçbir projesi, programı, hayali olmayanların boş çuval gibi yere yığılırken, 5-10 yıllık vizyonu olanların gümbür gümbür meydanları inleteceğini ifade etti.

"OSMANLI DÖNEMİNDE DE MECLİS VARDI"

"Kendine, fikrine, birikimine güvenen bu er meydanından niye kaçsın?" diye soran Erdoğan, şu değerlendirmelerde bulundu:

"Değerli kardeşlerim, anayasa değişikliğinin kapağını açmadan, ne getirdiğine, ne götürdüğüne hiç bakmadan söylenen sözler kafanızı karıştırmasın. Amaç sürekli siyasi çekişmelere, koalisyonlara, darbelere, ekonomik krizlere, dış müdahalelere yol açan, mevcut zayıf sistemin yerine istikrarı garanti altına alan güçlü bir yönetim sistemi getirmektir. Bunun için yürütme, yasama ve yargının görev tanımlarını yeniden yapıyoruz. Demokrasiden, özgürlüklerden, insan haklarından, Cumhuriyetimizin kazanımlarından en küçük bir taviz vermeden yeni bir yönetim sistemi kuruyoruz. Mesele, şahsımın meselesi değildir. Mesele milletimizin daha huzurlu, daha güvenli, daha müreffeh bir geleceğe kavuşması meselesidir. Birileri diyor ki 'Niye şimdi ' İyi de bu mesele ülkemizde öyle sadece Cumhuriyet döneminde falan değil, çok daha eskilerden beri yaklaşık 200 yıldır tartışılıyor. Bu güne kadar yönetim reformu konusunda pek çok denemeler yapılmış, pek çok sistemler devreye sokulmuştur."

Erdoğan, Türkiye'nin, Meclisle ilk defa Cumhuriyetle tanışmadığına dikkati çekerek, "Osmanlı döneminde de Meclis vardı. Halen milletimize hizmet veren pek çok kurumu biz Osmanlıdan devraldık. Cumhuriyet sadece bir rejim değişikliğiydi. Avrupa ülkelerinin pek çoğu demokrasiyle monarşiyi birlikte yürütmeyi tercih ederken, biz ayın işi Cumhuriyetle yapma yoluna gittik. Bundan dolayı da her zaman söylüyorum, herhangi bir pişmanlığımız yok" diye konuştu.

"ŞARTLAR ŞİMDİ UYGUN HALE GELDİ"

Erdoğan, 2007'deki anayasa değişikliğiyle Türkiye'nin rejimini değil, yönetim sistemini değiştirme yolunda ilk adımı attığını hatırlatarak, cumhurbaşkanını doğrudan halkın seçmesinin, yönetim sistemini değiştirmek anlamına geldiğini söyledi. Bu tercihi, bir reformla, derli, toplu ve kalıcı hale getirdiklerini belirten Erdoğan, şunları ifade etti:

"İleride yaşanması kesin olan çekişmelerin, kavgaların, bunların yol açacağı krizlerin ve ödenecek bedellerin önüne şimdiden geçiyoruz. Göz göre göre gelen bir tehlikeyi önlemek için illa 1960'ta, 1980'de olduğu gibi darbeye maruz kalmayı, 1994'te, 2001'de olduğu gibi ekonomik kriz yaşamayı niçin bekleyelim Ne diyor Akif 'Tarihi tekerrür diye tarif ediyorlar, hiç ibret alınsaydı tekerrür mü ederdi ' Evet, mesele ibret almakta. Biz ülkemizin yaşadıklarından, başımıza gelenlerden gerekli dersi çıkardık. Cumhurbaşkanlığı hükümeti sistemini bunun için getiriyoruz. Üstelik bu talebimiz yeni değil. Çok uzun zamandır ama özellikle 2011 yılından beri tüm gücümüzle ülkemize yeni bir anayasa ve bununla birlikte yeni bir yönetim sistemi kazandırmak için mücadele ediyoruz. Şartlar şimdi uygun hale geldi."

Bu konuda, AK Parti ve MHP'nin parlamentoda el ele verdiğini anımsatan Erdoğan, Başbakan Binali Yıldırım ve MHP Genel Başkanı Devlet Bahçeli'ye parlamentodaki dayanışmaları sebebiyle teşekkürlerini iletti.

"ŞİMDİ MİLLETE SIRA GELDİ"

Cumhurbaşkanı Erdoğan, milletvekillerine de teşekkür ederek, şunları kaydetti:

"Ama şimdi iş bitmedi. Sevgili kardeşlerim parlamentoda genel başkanlar, milletvekilleri işi bitirdi, şimdi millete geldi sıra. Gerek AK Parti'ye gönül veren kardeşlerim, gerek MHP'ye gönül veren kardeşlerim, şimdi el ele verme zamanıdır. Ayrılık zamanı değil, birlik zamanıdır. Ve ben bununla da yetinmiyorum, diyorum ki CHP'ye de MHP'ye de gönül veren kardeşlerimizi bu birliğe, bu beraberliğe davet edelim diyorum. Çünkü bir olacağız, iri olacağız, diri olacağız, kardeş olacağız, hep birlikte Türkiye olacağız."

"Gerçekten demokrat olan, demokrasiyi sindirmiş olan herkes bu ülkede yüzde 50 artı 1 ile iş başına gelecek cumhurbaşkanının millete karşı sorumluluklarını yerine getirmek dışında bir niyete sahip olmayacağını bilir" ifadesini kullanan Erdoğan bunun aksini söyleyenlerin kesinlikle art niyetli olduğunu vurguladı.

Cumhurbaşkanı Erdoğan, "Ömründe mahallesine muhtar seçilmeyecek, hatta belki ailesi içinden seçim yapılsa yarıdan fazla oy alamayacakların cumhurbaşkanlığı sistemini 'tek adamlık' ile tarifi hezeyandan başka bir şey değildir. Tek adamlık CHP'nin işidir. Bunlar tek parti döneminde il başkanlarını vali yapmışlardır" diye konuştu.

"Ne diyoruz Tek millet, tek bayrak, tek vatan, tek devlet için..." diye soran Erdoğan'a alandaki vatandaşlar "Evet" karşılığını verdi.

Basireti bağlananlara, öfkesi aklının önüne geçenlere yapılacak bir şeyin olmadığını ifade eden Cumhurbaşkanı Erdoğan, şunları söyledi:

"Ülkemizde mevcut sistemde yürütme gücü, seçilmiş başbakanla 'vesayetin muhafızı' olarak düşünülmüş cumhurbaşkanı arasında dağıtılmıştır. Bunun sıkıntısını eskiden beri tüm başbakanlar yaşamıştır, ben de yaşadım. Cumhurbaşkanının başbakana anayasa kitapçığı fırlatmasıyla bu ülkenin nasıl krize girdiğini biliyoruz değil mi Aslında bunu CHP'lilerin çok iyi bilmesi lazım. Onlara fırlatıldı. Ne bedeller ödediğini milletimiz çok iyi hatırlıyor. Cumhurbaşkanını doğrudan halkın seçmesiyle birlikte bu çift başlılık sürdürülemez bir hale geldi. Şimdi iki icra sistemi birleştiriliyor, yürütme sorumluluğunu kim alıyor Cumhurbaşkanı alıyor. Böylece milletimiz yetkinin, sorumluluğun kimde olduğunu, dolayısıyla hesabı kimden soracağını biliyor."

Cumhurbaşkanlığı hükümet sistemini şahsı için istemediğini ifade eden Erdoğan, "Benim 16 Nisan'a garantim var mı Ölüm hak, her an gelebilir. Dolayısıyla biz bir sistem inşa ediyoruz. Biz faniyiz. Şu an varız, yarın yokuz" diye konuştu.

Cumhurbaşkanı Erdoğan, şunları kaydetti:

"Rabbim ayetinde ne buyuruyor 'Ne bir an ileri ne bir an geri'. Bu konuda hiçbirimizin elinde yetki yok. Biz bu sistemi ülkemizin istikrarının, milletimizin güveni ve huzurunun teminatı olacağı için istiyoruz. Ya, neler yaşadık be, 16 ay iktidar. 16 ayda bir devlet ayakta durur mu, orada istikrar olur mu, orada güven olur mu Bunları gördük. Yeni sistemde seçilen cumhurbaşkanı beş yıl süreyle programını parlamentoyla uygulama imkanını yakalıyor. İki dönem seçilme imkanı var, üçüncüsü yok. Öyleyse seçilen cumhurbaşkanı 10 yılık bir programla iş başına gelecek."

"BUNLAR GARİP..."

Cumhurbaşkanı Erdoğan, AK Parti'nin 14 yıllık iktidarı döneminde yapılanların herkes tarafından görüldüğünü belirterek, eğitimden sağlığa, adaletten ulaştırmaya, enerji sistemine kadar yapılanların ortada olduğunu söyledi.

Cumhurbaşkanlığı hükümet sistemiyle gençlerin artık parlamentoya gireceğini ifade eden Erdoğan, şöyle devam etti:

"Ne garip iştir ya, seçme yaşı 18, seçilme yaşı 30. Bastırdık 25'e indirdik ama dedik ki '25 de yetmez'. Ne olacak 18. Dediler ki 'Çocuğa mı bırakacağız parlamentoyu' Bunlar garip. Zor olan şey seçmektir, seçilmek kolaydır. Bunlar geçmişte ne diyorlardı biliyor musunuz 'Ben dört ayaklı merkebi Taksim Meydanı'na koysam seçtiririm' diyen siyasetçiler geldi bu ülkede. Bunları gördük. Şimdi biz gencimize inanıyoruz. Biz gencimizi 15 Temmuz'da gördük, neler yapabileceğini gördük. F-16'ların karşısında nasıl dikildiğini gördük. O helikopterlerin, tankların karşısında nasıl durduğunu gördük. Bu gençliğe güvenmeyeceksin de hangi gençliğe güveneceksin 'Yürüyeceksin, millet yürüyecek arkandan', biz buna inandık. Biz kimin torunuyuz Fatihlerin torunuyuz. Fatih, 21 yaşında bir çağ kapayıp bir çağ açtı mı Mesele bu."

"EN ÇOK BEN SİZLERE GÜVENİYORUM"

Yorgun, bitkin parlamento değil yürekli, üreten, genç, dinamik bir parlamentoyu inşa edeceklerini ifade eden Erdoğan, özellikle alandaki gençlerden çok çalışmalarını istedi. Geleceğin emanet edildiği gençlerin artık yönetimde söz sahibi olacağını vurgulayan Cumhurbaşkanı Erdoğan, "Gittiğim ülkelerde 25 yaşında bakanlar görüyorum. Bizde de olacak. İnşallah, kabineyi kurduğumuz zaman bu kabinenin içerisinde genç arkadaşlar olduğu zaman, işte gençleri oraya layık görmeyenler, şoke olacak, şoke" dedi.

Erdoğan, gençlerden sandıklara sahip çıkmalarını, seçim gününe kadar gece-gündüz çalışmalarını isteyerek, "Eğer anayasa değişikliği, rekor bir 'Evet' ile kabul olmazsa bundan en büyük zararı gençlerimiz görür. Bunun için ev ev, sokak sokak dolaşalım, herkesi ikna edelim" diye konuştu.

Anayasa değişikliğinin içerdiği maddelerin bilinmesinin önemine değinen Cumhurbaşkanı Erdoğan, "Unutmayın, bu seçimde en çok ben sizlere güveniyorum. Çünkü, 10 milyona yakın genç oy kullanacak. Sıradan bir olay değil bu" ifadesini kullandı.

Erdoğan, sözlerini "Beraber yürüdük biz bu yollarda / Beraber ıslandık yağan yağmurda / Şimdi dinlediğim tüm şarkılarda / Bana her şey Adıyaman'ı hatırlatıyor, bana her şey sizi hatırlatıyor" dizelerini söyleyerek tamamlandı. Alanı dolduran kalabalık da Cumhurbaşkanı Erdoğan'a eşlik etti.