Depremlerin şifresi kuvarsta mı saklı?

Yeni yapılan araştırmaya göre depremleri önceden tahmin etmek, dağ oluşumlarını ve kıta tektoniğini anlamak için yeraltındaki kuvars yataklarından faydalanılabilir.

Depremlerin şifresi kuvarsta mı saklı?

Utah State Üniversitesi’nden jeofizikçi Anthony Lowry ve Londra Üniversitesi’nden Marta Perez-Gussinye’nin ortak araştırması fay hatlarının, dağların, vadi ve düzlüklerin oluşumunun ve konumunun ardındaki gizemi çözmeyi amaçlıyor.

Lowry, Reuters’e şöyle konuştu: “Zamanın başlangıcından beri dağların neden oluştuğu sorusuna cevap arıyoruz.”

Lowry ve Perez-Gussinye, yer kabuğunun jeolojik özelliklerini anlamak için sismik araçlarla ölçüm yaparak A.B.D.’nin batısında farklı yerlerdeki ısı ve yer çekimini incelediler.

Araştırmacılar Kaliforniya, Idaho, Nevada ve Utah eyaletlerinde dağ veya fay hattı oluşumlarının bulunduğu her yerde kuvars yatakları keşfettiler.

Lowry kuvars yataklarıyla jeolojik olaylar arasındaki bu ilişkinin kesinlikle dikkat çekici bir keşif olduğunu vurguluyor.

Earthscope adı verilen yeni geliştirilmiş uzaktan algılama teknolojisini kullanan araştırmacılara göre kuvars, yer kabuğunda deprem ve yanardağlara yol açacak türden zayıflamaları tespit etmeye yarıyor.

KISIR DÖNGÜ
Kuvars ayrıca levha tektoniği olarak bilinen kıta hareketlerini anlamak için de kullanılabilir.

Örneğin son yaşanan Japonya depremi sonrasında Japonya adasının A.B.D.’ye 2.5 metre kadar yakınlaşmasıyla Asya tektonik tabakasının Kuzey Amerika tabakasının altına kaydığı kaydedildi.

Araştırma ekibi kaya özelliklerini dünyanın hareketleriyle ilişkilendirerek şu sonuca vardı: Baskı sonucunda ısınan kuvars yataklarının içinde bulunan su serbest kalıyor. Ardından da Lowry’nin “kısır döngü” olarak nitelendirdiği şekilde kayaların hareket etmesini sağlıyor.

Japonya, Güney Kaliforniya, Yellowstone Milli Parkı gibi yerler bu kısır döngünün aktif durumdayken A.B.D.’nin doğusundaki Appalachian sıradağları pasif durumda bulunuyor.

Ortaya atılan kuramın bilim insanları tarafından Arkansas gibi jeolojik olarak pasif durumda olduğu düşünülen yerlerde deprem tahminleri yapmak için kullanılabileceği düşünülüyor.

Konuya bir başka örnek de 1812’de Mississippi nehrinin akış yönünü değiştirecek kadar güçlü bir depreme sebep olan ve o zamandan beri pasif halde bulunan St. Louis yakınlarındaki Yeni Madrid Fay Hattı.

Araştırmanın nükleer santrallerin güvenli bir şekilde konumlandırılmasından büyük barajların yapısal ihtiyaçlarına kadar birçok konuda önemli ipuçları sağlayabileceği düşünülüyor.

Sayfa Yükleniyor...