Engelli milletvekili Bennur Karaburun 15 Temmuz gecesini anlattı

"TAM ARABADAN İNECEKTİM BOMBA PATLADI"

"Meclise yakın bir yere geldiklerinde bir aracın kendilerini durdurduğuna işaret eden Karaburun, şöyle devam etti:"Bizi durduran polisti. Geçmemize izin vermedi, ancak milletvekili olduğumuzu söyleyince geçebildik ve Meclise girdik. Bizim her zaman arabayı yanaştırdığımız yere bombanın düştüğünü gördük. Bunun üzerine görevliler, Meclis Başkanının girdiği kapıdan içeri geçebileceğimizi söylediler. Arabanın kapılarını açtık, tam ben arabadan inecektim ki koruma polisim beni indirmek için kucaklarken birden bire bomba patladı. O kadar şiddetli patladı ki herkes kaçışmaya başladı, yere yatanlar oldu. Koruma polisim soğukkanlılığını koruyarak, beni Meclis Başkanının girdiği kapıdan içeri soktu. AK Parti Grubuna çıktık, Grup Başkanvekili İlknur İnceöz de oradaydı ve orada toplanmaya başladık. Ne yapmamız gerektiğini konuşurken, Genel Kurulu açmaya karar verdik. Zaten Meclis Başkanı İsmail Kahraman da gelmişti. Hep birlikte Genel Kurulu açtık, bakanlarımız da geldi. Bir bomba daha atıldıktan sonra sığınağa inilmesi kararlaştırıldı. Başkanlık Divanının arkasındaki bölümden sığınağa geçiş vardı, ancak merdivenler vardı; ben de bunun üzerine 'burası güvenli ben burada durabilirim' dedim. Ekonomi Bakanımız Nihat Zeybekçi, 'olur mu Bennur hanım' dedi ve sandalyemin ucundan tuttu, diğer milletvekili arkadaşlarla birlikte beni merdivenlerden çıkardılar.

"İNANILMAZ BİR ŞEYDİ, DEHŞETE KAPILDIK"

İlerledikleri koridorun sonunda bir patlama olduğunu belirten Karaburun, "20 metre ötede şeref kapısı vardı. Büyük bir patlama oldu. Başkanın giriş yaptığı Üzümlü Kapı olarak bilinen kapı havaya uçtu, inanılmaz bir şeydi, dehşete kapıldık. Kapının uçmasıyla koruma polisim Samet, hemen koruma amaçlı üzerime atladı. Hemen alel acele aşağıya indik." ifadesini kullandı. "Eğer o gün milletin kürsüsünden onlar seslenmiş olsalardı, durum çok daha farklı olabilirdi." diyen Karaburun, milletin kürsüsüne sahip çıkmak adına o gece Meclis'e geldiklerini bildirdi. Karaburun, milli iradenin gücü, halkın desteği ve basının, yaptığı haberlerle verdiği çok büyük destekle bu darbe girişiminin püskürtüldüğüne dikkati çekti.Sığınakta iken Meclis güvenlik görevlilerinin, asker indirmeye çalışan helikopter ile çatıştığını öğrendiklerini belirtti. Karaburun, "Eğer o helikopter inmiş olsaydı, askerler içeri girecekti ve durum çok farklı olacaktı." dedi.

Karaburun, Meclise iki otobüsle gelen darbeci askerlerin de girmeye çalıştığını vurgulayarak, şu ifadeleri kullandı: "Eğer içeri girselerdi, bizleri ya katledeceklerdi ya da tutuklayacaklardı. Ama polisimiz çok büyük mücadele verdi. Güvenlik görevlileri yukarıda çatıştıktan sonra soluk almak için aşağıya iniyordu, kan ter içindelerdi. Polislerimiz, 'biz bu Meclisi onlara teslim etmeyiz, darbeciler buraya giremez' diyerek mücadele etti, o kocaman yürekli polislerden Allah razı olsun. Çok zor anlar yaşadık ama bir kere bile korkmadık, irkilmedik. Çünkü, biliyorduk ki millet bizimleydi. Sokaklara, caddelere çıkan millet bize güç verdi."

"DARBECİLER HESAP HATASI YAPTI"

Karaburun, darbecilerin hesap hatası yaptığını, milletin bu şekilde tepki vereceğini hesaplayamadıklarını belirtti. Bazı hastanelerde darbe girişimi gecesinin "gazileri" ile konuştuğuna değinen Karaburun, sözlerine şöyle devam etti: "Bir hastanede oğlu ile tedavisi devam eden bir kişi, 'ben hastanede yalnız kalabilirim' diyerek, diğer oğluyla eşini meydanlara gönderdiğini söyledi. Bu nasıl bir şeydir İnsanın tüyleri diken diken oluyor. Kendisi kurşun yemiş, yaralanmış ama buna rağmen, ailenin diğer fertlerini meydanlara gönderiyor. Bunlar çok güzel şeyler, göğsümüz kabarıyor. Bu millet kolay kolay Sayın Cumhurbaşkanımızı yedirmez. Cumhurbaşkanımız o gece canlı yayında konuşana kadar, dua edip, 'Allah'ım benim ömrümden ona ver, yeter ki o yaşasın, bizim başımızda olsun.' dedim. Türkiye sevdalısı olmak çok başka bir şey. Cumhurbaşkanı, 'kefenimizi çıktık, yola çıktık' derken, bunu demek istiyordu."