Erdoğan: Bunlar haysiyet celladıdır, kan emicidir

Cumhurbaşkanı Erdoğan, CHP Grup Toplantısı'nda atılan sloganlara tepki gösterdi: ''Bunlar, Türkiye Cumhuriyeti Büyük Millet Meclisi'nde Cumhurbaşkanına ve milletvekillerine küfredecek kadar alçaldılar. Bunlarda ahlak diye bir şey yok, bunlarda haysiyet diye bir şey yok. Çünkü bunlar haysiyet celladıdır, bunlar kan emicidir, kan.''

Erdoğan: Bunlar haysiyet celladıdır, kan emicidir

Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, Ahilik Haftası nedeniyle Kırşehir Ahi Evran Külliyesi'nde düzenlenen kutlama töreninde konuştu.

''BUNLAR HAYSİYET CELLADIDIR, KAN EMİCİDİR''

Kendilerinin hayata geçirdiği projeleri, muhalefet partilerinin hayal dahi edemeyeceğini belirten Erdoğan, CHP Grup Toplantısı'nda atılan sloganlara tepki göstererek, "Bunlar, Cumhuriyeti Büyük Millet Meclisinde Cumhurbaşkanı'na ve milletvekillerine küfredecek kadar alçaldılar. Bunlarda ahlak diye bir şey yok, bunlarda haysiyet diye bir şey yok. Çünkü bunlar haysiyet celladıdır, bunlar kan emicidir, kan" ifadelerini kullandı.

Erdoğan, bu kişilere en büyük bedeli, en kısa zamanda milletin ödeteceğine inandığını söyledi. "Bunların bölücü terör örgütüyle ne farkı var? Bunlar parlamentonun içinde siyasi terör estiriyorlar. Yaptıkları bu" diyen Erdoğan, milletvekili dokunulmazlıkları konusunda da bazı milletvekillerinin birinci ve ikinci turda görüşmelere sonradan dahil olduklarını belirtti.

"SUÇU OLAN GOCUNUR, SUÇU OLMAYAN NİYE GOCUNSUN"

Erdoğan, "Bu, milletvekili dokunulmazlığının kaldırılması değil fezlekelerin adeta dokunulmazlığının kaldırılmasıdır. Ne kadar fezleke var orada, bu fezlekeler yargıya tekrar gönderilecek, yargı bunları yargılayacak, ondan sonra da nihai kararını verip uygulamaya geçecektir. Niye korkuyorsunuz Suçu olan gocunur, suçu olmayan niye gocunsun. Zaten toplamda 168 milletvekili var, diğerlerinin böyle bir sorunu yok" diye konuştu.

Dürüstlüğün savunucu olduklarının altını çizen Erdoğan, "Bu 168'inin de hepsinin fezlekesi illa 'suç teşkil ediyor' diye bir şey yok. Ama bunların içinde arabalarının arkasında silah taşıyanlar da var. Bunların içerisinde teröre yardım yataklık yapanlar da var. Bunların içerisinde banka soyguncusu da var. Bunların içerisinde görevi kötüye kullananlar da var ve yargı bunlarla ilgili fezlekeleri parlamentoya gönderdi. Bana göre parlamento yargı mahalli değildir. Onun için de milletvekillerimiz dört siyasi partinin dördü için de bu kararı aldı. Dediler ki 'bunları yargı, yargılar. Dolayısıyla yargıya bunları parlamento göndersin'. Zaten er veya geç bunlar yine yargılanacaktı. Kalkıp da burada yıllar yılı beklemeye gerek yok. Çünkü millet ne diyor, 'Bunlara durup dururken parlamentoda maaş ödemeye biz tahammül edemiyoruz' diyor. Biz eğer bu adımları atmazsak, millet bunun hesabını sorar. Onun içinde bu adımı atacağız" dedi.

"BİZ LAF ÜRETMEDİK, BİZ İŞ ÜRETTİK"

Gençlere geçtiğimiz 13 yılda yaptıkları hizmetleri anlatan Erdoğan, milli geliri 230 milyar dolardan 780 milyar dolara, kişi başına geliri 3 bin 500 dolardan 11 bin dolara, ihracatı 36 milyar dolardan 158 milyar dolara çıkardıklarını belirtti.

Faiz, enflasyon ve işsizliği tek haneli rakamlara indirdiklerini de vurgulayan Cumhurbaşkanı Erdoğan, eğitimde, sağlıkta, adalette, emniyette, ulaştırmada, haberleşmede, enerjide, toplu konutta tarihi yatırımlar yaptıklarını aktardı.

Kırşehir- Ankara arası karayolunun geçmişte tek yön olduğunu dilegetiren Erdoğan, "Biz laf üretmedik, biz iş ürettik iş. İnşallah bu olaylarda, özellikle ulaştırmada, haberleşmede gerçekten başarılı bir performans ortaya koymuş olan Bakan'ımız Sayın Yıldırım, şimdi de inşallah başbakan olarak yeni hükümetimizle beraber çok daha başarılı bir süreci, yürüyüşe devam ederek, başaracaktır" ifadelerini kullandı.

"TÜRKİYE'Yİ SİZİN YÜKSELTMENİZİ ÖZELLİKLE BEKLİYORUM"

Cumhurbaşkanı Erdoğan, Türkiye'nin yaşadığı bu dönüşümün çok önemli ancak yeterli olmadığına dikkati çekerek, şunları kaydetti:

"Tüm gücümüzle 2023 hedeflerimiz için çalışıyoruz. Bizden sonraki nesilleri, 2053'ü biz göremeyeceğiz, 2071'i biz göremeyeceğiz ama sizler göreceksiniz. Biz şimdi temelleri atıyoruz. Gençler bu temellerin üzerinde Türkiye'yi sizin yükseltmenizi özellikle bekliyorum. Biz çalışacağız, koşturacağız, temeli atacağız ama siz gençler de 'Bizim büyüklerimiz, dedelerimiz bize böyle bir vatan teslim etti, bu vatanı biz de daha ileri taşıyacağız' demeniz lazım. Çünkü sizleri ben elinde molotof kokteyliyle dolaşan gençler olarak görmüyorum. Sizleri ben elinde satırlarla, döner bıçaklarıyla dolaşan gençler olarak görmüyorum. Sizleri ben elinde bilgisayarıyla, kitabıyla dolaşan gençlik olarak görüyorum."

Meslek ve imam hatip liselerinde okuyan öğrencilerin istediklerini üniversiteye girememesi ve kıyafetle ilgili sorunları çözdüklerini ifade eden Erdoğan, imam hatip lisesinde okuyan 4 çocuğunun bu çileyi çektiğini dile getirdi. Erdoğan, "Kızlarım okulların kapısından bundan dolayı dönüyordu, hamdolsun bunlar şimdi aşıldı mı, aşıldı. İstediğiniz üniversiteye girme şansınız var mı Öyleyse daha çok çalışacaksınız, daha çok gayret 2023, daha çok gayret 2053 ve biz sizi ebedi alemden izleyeceğiz, inşallah" diye konuştu.

"O PAÇAVRALARIN PEŞİNDE GİDENLER, BEDEL ÖDÜYORLAR"

Hem hedeflere ulaşmak hem de yeni vizyonların peşinden gidebilmek için Rabia'ya sıkı sıkıya bağlı olmak gerektiğini vurgulayan Erdoğan, konuşmasını şöyle sürdürdü:

"Rabia bir, tek millet Türk'ü Kürt'ü, Laz'ı, Çerkes'i, Gürcü'sü, Roman'ı, Arnavut'u 79 milyon tek millet, iki tek bayrak, rengi şehidimizin kanı, hilal bağımsızlığın ifadesi. Yıldız, her yıldız şehidimizin sembolüdür. Bu bayrağın dışında bir bayrak asla kabul etmiyoruz. O paçavraların peşinde gidenler, işte bedel ödüyorlar şimdi ve şunu unutmayın, bu topraklar rengini nereden alıyor Bayrağımızın rengi- şehidimizin kanı ya- işte şehidimizin kanlarıyla yoğrulduğu için bunlar vatan oldu. Bayrakları bayrak yapan üstündeki kandır, toprak eğer uğrunda ölen varsa vatandır. Vatan böyle oluyor işte. Dört, tek devlet. Türkiye Cumhuriyeti devletinden başka devlet tanımıyoruz."

Erdoğan, konuşmasında dün yapılan Milli Güvenlik Toplantısı'na da değindi.

Paralel Devlet Yapılanması hakkında yeni bir karar alındığına işaret eden Erdoğan, "Legal görünüm altındaki illegal terör örgütü dedik, 'Fetullahçı Terör Örgütü' olarak tavsiye kararını aldık ve hükümete gönderdik. Şimdi hükümetten de Bakanlar Kurulu kararını bekliyoruz ve bunların terör örgütü olarak tescilini de gerçekleştireceğiz. Yani bunlar, PYD ne ise YPG ne ise PKK ne ise bunlar da aynı kategoride yargılanma sürecinin içerisine girecekler" ifadelerini kullandı.

Fettullahçı Terör Örgütü'nün, millete çok çektirdiğine, milleti böldüğüne, ümmeti parçaladığına işaret eden Erdoğan, "Bunların ümmeti parçalamasına fırsat veremeyiz. İşte ne oldu, bir kısmı kaçıp gidiyor, bir kısmı cezaevinde. Şu anda Avrupa'nın değişik ülkelerinde Türkiye'yi yalan yanlış haberlerle o ülkelerde çevirdikleri dolaplarla o ülkelerin yetkililerine şikayet edecek kadar bunlar gayri milli. Onun için de bu bedeli ödeyecekler" diye konuştu.

ERDOĞAN, AHİ EVRAN ÜNİVERSİTESİ'NDE DE KONUŞTU

Cumhurbaşkanı Erdoğan, Ahi Evran Üniversitesi fahri doktora tevcih töreninde de bir konuşma yaptı.

Erdoğan'ın buradaki konuşmasından satır başları ise şöyle:

''27 Mayıs darbesiyle kurulan vesayet sistemi, maalesef bugün hala etkisini devam ettirmektedir. Aynı şekilde CHP, bugün de çıkar ve güç odakları üzerinden iktidar devşirme çabası içindedir. Yeni anayasa tartışmalarında hiçbir proje sunmayan CHP cenahının, içinde 'kan' geçen cümlelerle milleti tehdit etmeye çalışması, bunun en somut delilidir.

Eskiler 'can çıkar, huy çıkmaz' derlerdi. Ana muhalefet partisinin genlerine sirayet etmiş bu darbeci huyun, aradan geçen 56 yıla rağmen hiçbir şekilde eksilmediğini görüyoruz.

TBMM'de bir siyasetçi konuşmasını yapıyor ve haftalık konuşmasında oraya topladığı kendi tabanına, orada Cumhurbaşkanına açık ve net küfrettiriyor. Bakın bu bir küfür, bir eleştiri demiyorum, küfrettiriyor. Bir partinin genel başkanı olarak bu küfürler arka arkaya devam ederken, kalkıp da 'lütfen' demiyor. 'Ne yapıyorsunuz ' demiyor. Çünkü senaryo kendisi tarafından hazırlanmış ve bu senaryonun o da bir baş rol oynayıcısı. Şu anda şahsım da dahil olmak üzere, oradaki hakarete uğrayan parlamentonun üyeleri dahil olmak üzere hepsi, hepimiz davalarımızı açtık ve bunu sürdüreceğiz. Çünkü o çatı altında küfretmeye hiçbir milletvekilinin ve hiçbir partilinin hakkı yoktur.

Milletimizin yeni 27 mayıslar, yeni acılar yaşamasına razı olmayız, gençlerimizin iktidar hesaplarının piyonu olarak kullanılmalarına müsaade etmedik, etmeyeceğiz. Geleceğimizin teminatı olan büyük Türkiye'nin neferleri olan tek bir evladımızın bile, kan tutkunu siyaset vampirleri elinde heba olmasına göz yummayacağız.

Bu yeni hükümet, programına seçme, seçilme yaşını 18 olarak koydu. Bu bana göre şu anda gençliğin geleceği noktasında çok önemli bir fırsat. Şimdi bu demek değildir ki, her 18 yaşında olan parlamentoya girecek. Tabii ki kabiliyeti olan, bu işi başarabilecek olan 18 yaşındaki gençler oraya gelip girebilecek.

Bu ülke, bu millet, inşallah kendi anayasasını yapacak, yönetim sistemine karar verecek salahiyete, güce ve öz güvene sahiptir. Milleti mümeyyiz görmeyenler, yanıldıklarının farkına er ya da geç varacaklardır. Demokrasimiz başkanlık sistemi dahil her türlü tartışmayı yapacak olgunluğa erişmiştir. Hiç şüphem yok. Önümüzdeki dönemin bu bakımdan ülkemiz ve milletimiz için bir dönüm noktası olacağına inanıyorum."

Sayfa Yükleniyor...