Erdoğan: Cam-çerçeve indireni kastetmedim

Başbakan Recep Tayyip Erdoğan, YTÜ’nün yeni akademik yılı açılış töreninde bir konuşma yaptı.

Başbakan Erdoğan, şunları söyledi:

“Herkes bizim gibi düşünecek gibi bir derdimiz asla yok. Birileri böyle söylüyorsa bize insafsızlık yapar. Böyle bir derdimiz yok. Farklı düşünceler olacak, bu bizim zenginliğimizdir. Onlar tartışılack, çarpışacak müzakere edecek ki oradan biz hakikat güneşini bulalım ve onunla bütünleşelim. Geçmişte tek sesliliği ve tek tipi dayatanların ülkemize de insanımıza eğitim kalitesine de ne kadar zarar verdiklerini gördük.

Bu ülkenin her bir vatandaşı birinci sınıf bir vatandaştır. Rengi, sınıfı ne olursa birinci sınıftır. Herkesin emaneti bizim omuzumuzlarımızdadır. Biz emanetçiyiz, efendi değiliz. Biz efendi olmaya değil, hizmetkar olmaya geldik. Bugün bu görevdeyiz, yarın bu görevde olmayabiliriz, olmayacağız da. Kimse buraya gelip ölene kadar oturmadı. Sultanlar da dayanamadı. Ecel geldiği zaman bunu bırakacak. Öyleyse bu kavga, bu dayatma niye?

Herkesin yaşam tarzı bizim emniyetimiz altındadır. Herkes beni de sorgulasın, eleştirsin. Ama hakaret etmesin. Demokrasinin, hukukun, ifade özgürlüğünün gereği de budur. İfade özgürlüğü sınırsız değildir. İfade özgürlüğünün de bir sınırı da vardır. Karşıdakinin özgürlük alanına müdahale ettiğiniz yere kadardır. Özgürlük alanına saygılı olmak suretiyle özgürlüğümüzü kullanacağız. Daha ileri gidersek bu dayatmacı bir anlayış olur. Bundan korkumuz yok.

IMF toplantısında ’Dışarıdaki protestolara da kulak veremeliyiz’ derken, Taksim’deki mağazaların, bankaların cam ve çerçevelerini indirenleri kastetmiyorum. Ben dışarıdaki mağdurların, mazlumların protestosunu kastetim. Protesto saldırı değildir. Cam çerçeve dağıtmak değildir. Siz eylem yaparken mağdurlar meydana getiriyorsunuz. Oradaki esnafın ne günahı var? Ne hakkına, ne adına bunu yapıyorsun. Eğer protesto gel edeceksen megafonu al eline, bağır çağır. 14 nokta tespit edilmiş, orada pankartını aç. Ama gelip de cam-çerçeve indireme, buna yetkin yok. Haklıyken haksız duruma da düşersin. Demir misketler kullanıyorlar, bir vatandaşa isabet etse onu komaya sokar."