GMT nedir, peki saat nedir?

Bu gece yarısından sonra saatlerimizi 1 saat geri alacağız. Radikal Genel Yayın Yönetmeni İsmet Berkan bugünkü köşe yazısında hem bu konuyu ele alıyor, hem de son iki gündür tartışılan GMT’nin ne olduğunu “bilmeyenlere” açıklıyor.

GMT nedir, peki saat nedir?

Dünyamız, bildiğiniz gibi pek mükemmel olmasa da küre şeklinde. Ve yine bildiğiniz gibi, dünyamız, kendi ekseni etrafında neredeyse sabit bir hızda dönüyor. Biz, bir kolaylık olsun diye dünyamızın kendi ekseni etrafında attığı bir tam tura ‘gün’ diyoruz.

Dünyamız hemen hemen sabit bir hızda kendi ekseni etrafında döndüğüne göre, bu bir tam turu bir zaman birimi olarak da kullanabiliriz. Kim bilir ne zaman, hep birlikte kabul etmişiz ki, bir gün 24 tane birbirine eşit ‘saat’ten oluşur. Her saat 60 dakikadan. Her dakika 60 saniyeden.

Bu bilgiyi bir an için aklımızda tutalım, şimdi biraz geometriye bakalım.

Dedim ya dünyamız mükemmel olmasa da bir küre diye, küre üç boyutlu bir form. Bunu iki boyutluya indirgeyecek olsak bir daire bulurduk. Dünyaya tepeden bakın, bir daire görürsünüz.

Bir daire, 360 açı derecesi demektir.

Şimdi şöyle düşünün: Bir gün, 24 saat, yani 1440 dakikadır.

360 derecelik bir çemberde 0 dereceden bir tam tur atıp yeniden aynı noktaya gelmek

1440 dakika sürer yani.

Başka bir deyişle dünya çevresinde bir tam turu ifade eden 360 derecenin her bir derecesi aslında 4 dakikadır. Dünyanın kendi ekseni etrafında bir derecelik dönüşü 4 dakikada gerçekleşir.

Her dört dakika geçişinde dünya kendi ekseni etrafında 1/360 kadar dönmüş demektir.

Peki ama bütün bunları bilmek bize ne sağlar?

Çok şey sağlar. Bu bilgi sayesinde denizlerde ve gökyüzünde yolumuzu bulabiliriz, haritada nerede olduğumuzu biliriz.

Biliriz ama bazı şartlarla: Yola çıktığımız yerin haritadaki tam koordinatını bilmemiz, tam yola çıkış saatimizi bilmemiz, hangi yöne hangi hızda ve ne süreyle gittiğimizi bilmemiz gerekir.

Diyelim ki geminizle, dünya üzerindeki 0 boylamını belirleyen Londra Greenwich’teki gözlemevinin tam üstünden geçen boylamdan saat tam 00.00’da geçtiniz ve saatte 20 mil ortalama hızla batıya doğru tam 1 saat yol aldınız ve o an nerede olduğunuzu merak ettiniz. O an tam olarak 0 boylamının 20 mil batısındasınız.

Bugün bütün bu hesapları marifetli cep telefonlarımız aracılığıyla bile becerebildiğimiz için artık eski usul gemicilik, eski usul havacılık pek kalmadı. Ama bundan 40 yıl önce bile, ortada ne GPS ne de başka cihazlar yoktu, otururdunuz haritanın başına, hassas saatlere bakarak, hassa tutulmuş seyrüsefer bilgileriyle o an nerede olduğunuzu bulurdunuz. Yakın zamana kadar uçaklarda seyrüsefer görevlileri de olurdu okyanusaşırı uçuşlarda.

Saatin nereden geldiğini ve neden önemli olduğunu anlatabildim sanırım.

Meselenin bir boyutu daha var: Nasıl bir metrenin bir metre uzunlukta olması ülkeler ve kültürler arasında bir nevi sosyal kontratsa, nasıl bir günün 24 saat uzunluğunda olması bir sosyal kontratsa, 0 dereceli boylamın Londra yakınlarındaki Greenwich’ten geçiyor olması da bir sosyal kontrat.

Yüzyıllardır, dünyanın gemicileri ve havacıları bu kontrata dayanarak seyrüsefer yapıyor, hepimiz de saatimizi o 0 boylamına göre ayarlıyoruz, İngiltere Londra’daki meşhur Big Ben isimli saatin gongları bütün dünyanın saat ayarını belirliyor. (Günümüzde bu ayarı daha kusursuz yapmak için atomik saatler kullanıyor, saatlerimizi uydulardan gelen sinyallerle ayarlıyoruz ama şimdi kafanızı karıştırmayayım.)

Kısacası, açılımı Greenwich Mean Time olan GMT kısaltması, aslında bir nevi dünya çapında Saatleri Ayarlama Enstitüsü. Herkes saatini oraya bakıp ayarlıyor.

Dünyanın ülkeleri oturmuşlar, bu her bir derecenin 4 dakika etmesi kuralını hayatta kolaylık olsun diye esnetmişler ve çeşitli saat dilimlerine bölmüşler dünyayı. Burada GMT hep sıfır. Londra’dan doğuya doğru gittikçe saat dilimleri GMT +1 veya GMT +2 diye gidiyor, Batıya doğru gittikçe de GMT -1 veya GMT -2 diye.

Mesela GMT +2’de. Yani, burada saat 14.00’ken Londra’da Big Ben 12.00’yi çalıyor.

Mesela ABD’nin doğu kıyısı, mesela New York, GMT -5’de. Yani bizimle arasında tam yedi saat fark var. Bizden yedi saat geride New Yorkluların saatleri.

Mesela bu gece yarısından sonra saatlerimizi 1 saat geri alacağız. Saatlerimizi kışın geri almamızın nedeni çok basit: Sabahları erken kalkanlar karanlıkta kalkmasınlar, okullar açıldığında hava aydınlık olsun, bazılarımız işe gittiğinde hava aydınlanmış olsun diye. Ama her iyi şeyin bir de bedeli var:

Akşamları hava daha erken saatte kararacak, evimize gece karanlığında döneceğiz.

Sayfa Yükleniyor...