HDP eş genel başkanları belli oldu

Halkların Demokratik Partisi'nin bugünkü olağanüstü kongresinde HDP Eş Genel Başkanlığı'na Figen Yüksekdağ ve Selahattin Demirtaş seçildi.

HDP eş genel başkanları belli oldu

HDP 2. Olağanüstü Kongresi, Ahmet Taner Kışlalı Spor Salonu'nda yapıldı.

156 delegenin kayıtlı olduğu kongrede eş genel başkanlık seçiminin ilk 2 turunda salt çoğunluk sağlanamadığı için seçimler yenilendi.

Salt çoğunluğun aranmadığı 3. tur seçimlerde Selahattin Demirtaş ve Figen Yüksekdağ, eş genel başkanlığa seçildi.

Eş genel başkanlık seçimlerinin yanı sıra Parti Meclisi, Merkez Disiplin Kurulu ve Uzlaştırma Kurulu için de seçim yapıldı.

Seçimlerin ardından HDP milletvekilleri, delegeler ve partililer birlikte halay çekti.

Kongrede tüzük ve program değişikliklerine de gidildi. Buna göre Siyasi Partiler Yasası'na giren eş genel başkanlık, parti tüzüğüne konuldu. Yapılan değişiklikler ile kadın kotası yerine cinsiyet eşitliği getirildi, PM ve MYK üye sayısı artırıldı.

Kongrede, Irak Kürt Bölgesel Yönetimi (IKBY) Başkanı Mesud Barzani adına Kürdistan Demokrat Partisi (KDP) yöneticilerinden Kemal Kerküki, Kürtçe konuşma yaptı.

YOĞUN GÜVENLİK ÖNLEMLERİ VARDI
Kongrede, yoğun güvenlik önlemleri alındı. Kongre salonunun içi ve dışı HDP bayraklarıyla süslendi.

Kongre salonuna "Demokratik Cumhuriyet, Ortak Vatan, Demokratik Ulus" yazılı büyük bir pankart asıldı.

Uludere, Soma, HES'lerle ilgili pankartlar da göze çaprtı. Kongrenin divan başkanlığına Gencay Gürsoy seçildi.

Kongrede, yapılan anonsta, Türk bayrağı asmanın yasal zorunluluk olduğu belirtilip, hassasiyet gösterilmesi istenerek, platforma törenlerde ve makamlarda kullanılan ayaklı bayrak konuldu.

Kongrede, Eş Genel Başkanların ve adayların konuşmasının ardından, Eş Genel Başkanlık ve parti yönetimi için seçim yapılacak; tüzük ve program değişikliği ele alınacak.

DEMİRTAŞ'TAN AÇIKLAMA
Demirtaş, "Ülkenin etrafının kan ve barut kokusu içerisinde inim inim inlediği bir dönemde, bütün Ortadoğu coğrafyasının alt üst oluşlarla çalkalandığı, içeride de otoriter karakteri ile vatandaşlarımıza korku salan bir hükümetin iş başında olduğu bir süreçte, sudan çıkmış balık misali çaresizce çırpınan bir muhalefetin hazin durumunun yarattığı umutsuzluk ortamında, gerçek umudun adresi olarak kongremizi gerçekleştiriyoruz" dedi.

HDP'nin artık değişimin, özgür geleceğin, barışın, hakkın ve adaletin gerçek temsilini var edecek tek umut haline geldiğini belirten Demirtaş, "Yanı başımızda mezheplerinden dolayı insanların birbirini kestiği, boğazladığı bir coğrafyada bütün farklılıklarımızla birlikte, bir arada durmak, gerçek kardeşliğin ve eşit yurttaşlığın sesi, soluğu olmak bizim için de çok kıymetlidir, çok anlamlıdır" diye konuştu.

Demirtaş, şunları kaydetti:

"Madem ki fabrikada, madende terleyen işçinin sesi olacağız, madem ki tarlada kavrulan ırgatın nefesi olacağız o halde en az onlar kadar çok çalışacağız, onlar kadar çok yorulacağız. Zihni örtülüyle değil ama başı örtülüyle el ele olacağız. Gözü açıkla değil ama gönlü açıkla omuz omuza yürüyeceğiz. Çalanla çırpanla değil, paraları sıfırlayanla değil, helal kazanıp helal yiyenle yoldaş olacağız.

Irkçılığın ve faşizmin tuzaklarına düşmeden, mezhepçiliğin ve dinciliğin dayattığı hatalara pirim vermeden ortak vatanı özgürlükler cenneti yapmak için daha fazla dayanışma ve birbirimize sahip çıkma zamanıdır.     

100 yıl önce bölgemizde sınırları yeniden çizen egemenlerin şimdi bir kez daha kaderimize el atmalarını engellemek istiyorsak birlik olmak dışında çıkış yoktur, kurtuluş yoktur.

Tekçi kimlikler üzerine inşa edilmiş ulus devletlerden bize hayır yoktur, ezilene fayda yoktur. Bunun en yakın ve en sıcak örneği Rojava başarısıdır. Bütün kimliklerin ve inançların, bütün mezheplerin eşit olduğu, eşit muamele gördüğü ve eşitçe yönetime katılarak egemenliği paylaştığı modeller Ortadoğu ve için en gerçekçi modellerdir. Bizler bu anlayışla komşu halk ve devletlerle ilişki geliştirirken her halkın ve kültürün yaşam hakkını savunacağız, dostluk ve eşitlik temelinde kardeşlik ilişkisi geliştireceğiz.

İşçinin emeğinin acımasızca sömürülmediği, köylünün üretimden kopmadan insan gibi yaşadığı, Müslüman'ın Müslüman gibi, Yahudi'nin Yahudi gibi özgürce nefes aldığı, kadınların, gençlerin kendi kimlikleriyle yaşamın her alanında var olduğu, çevrenin, doğanın korunduğu bir gelecek istiyorsak işte bunun yolu da birlikte yaşam, birlikte yönetim modellerinin inşasından geçer. Çok dilli, çok inançlı bir ülkede tek dil, tek millet dayatması ile faşizmi demokrasi adı altında yutturmaya çalışanlar yolun sonuna geldiğini bilmeliler. Tek tek diyerek tekleyen zihniyete karşı demokratik birliği savunacak, ortak vatanda demokratik ulusu inşa edeceğiz.

Türkiye Cumhuriyetinin her yurttaşı, her Türk, her Kürt, her Ermeni, her Arap, her Çerkes, her Süryani, her Hristiyan, her Alevi bu devletin gerçek sahibi oluncaya kadar, bu toplumun onurlu bir ferdi olarak özgür oluncaya dek ilkelerimizden taviz vermeden mücadele etmeye devam edeceğiz.

Sırtımızı batının pozitif değerlerine çevirmeden kendi öz değerlerimizle bütün Ortadoğu'ya kalıcı barışı getirecek örnek bir model olarak HDP'nin iktidarını gerçekleştireceğiz.

İşte bu anlayış çerçevesinde bizler de HDP olarak hakiki bir cumhurbaşkanı adayı ile ortaya çıkacağız. Devletin iki adayına karşı halkın tek adayıyla cumhuriyet tarihinde ilk defa Çankaya'ya halk çıkacak inşallah."

'ARALARINDA HİÇBİR FARK YOK'
Eş Genel Başkan Adayı Figen Yüksekdağ da HDK ve HDP'nin "zamanı gelmiş bir hareket" olduğunu belirterek, "Zamanı gelmiş bir fikri hiçbir güç durduramaz" dedi.

Aynı siyasi zihniyetten beslenen partilerin, birbirlerinden farklı şey söyleyemediklerini, farklı yerde duramaz hale geldiğini belirten Yüksekdağ, "Artık aralarında hiçbir fark yok. Bugün farkın nerede olduğunu görmek istiyorsanız HDP'ye bakın. Burada emek, özgürlük, toplumsal değerler, mücadele ve direniş var" dedi.

"Bugün halklarımızla, tüm ezilenlerle birlikte kazanmaya çok daha yakın olduğumuzu biliyoruz. Çünkü düzen siyaseti, onların geriye gidişinin başladığı bir süreçte bizim ileriye yürüyüşümüzün başlamıştır" ifadesini kullanan Yüksekdağ, "Yarın artık bugündür. Bugün HDP'nin zamanıdır" diye konuştu.

Yollarında asla yalnız yürümediklerini, çoğunluklarının en büyük güçleri olmaya devam ettiğini ifade eden Yüksekdağ, "Özgürlüğe, eşitliğe inanan, aynı amaç bir araya gelen, buluşan dostlarımızla yarınları kurmaya, kazanmaya yakın olduğumuzu biliyoruz. Bu süreçte en önemli görevimiz, bu halklardan verilmeyeni almaktır. Söke söke almaktır. Bu zamana kadar aldığımız gibi almaktır." şeklinde konuştu.

HDP'nin Türkiye'yede demokrasiyi kuracak bir hareket olduğunu ifade eden Yüksekdağ, "Bugün başladığımız yolda yürümeye devam ediyoruz. Demokrasiyi, halklarımızla birlikte HDP'nin temsil ettiği kolektif güç kuracak" dedi.

Bugün IŞİD karanlığından bahsediliyorlarsa, bunun sorumlularının halklar karşısında hesap vereceğini dile getiren Yüksekdağ, "Biz bu karanlık karşısında yüzümüzü aydınlığa, Rojova'ya dönüyoruz" diye konuştu.

Öte yandan kongreye Abdullah Öcalan'ın gönderdiği mesaj, HDP Grup Başkanvekili Pervin Buldan tarafından okudu.

Bazı davetliler, Öcalan'ın posterini taşıdı ve lehine tezahüratlar yaptı. "Öcalan'a özgürlük" için imza standı da açıldı.

Sayfa Yükleniyor...