Hesaplaşmak yok helalleşme var

Başbakan Erdoğan, projelerini İstanbul'dan açıkladığı Diyarbakır'da halka seslendi. Erdoğan'ın konuşmasının hedefinde BDP ve CHP vardı.

Başbakan Tayyip Erdoğan, İstasyon Meydanı’nda düzenlenen mitingde Diyarbakırlılar'a seslendi.

Başbakan Erdoğan, konuşmasında muhalefet partilerini eleştirdi. Ancak sözlerinin hedefinde özellikle BDP vardı.

Kürsüye Diyarbakırspor atkısıyla çıkan Erdoğan, kısaca şunları söyledi:

"Tarih şehri, medeniyet şehri, ilim şehri, kardeşlik şehri Diyarbakır’ı selamlıyorum.
Diyarbakır huzur demektir, maneviyat demektir. En çok da kardeşlik demektir.

Başbakanlığım döneminde bu Diyarbakır’a 11’inci gelişim. En son geldiğimde sizi yine tehdit ettiler, korkuttular. Ama sandığa gitti yüzde 95’le 'evet' dedi. 12 Eylül’deki haykırışınız için teşekkür ediyorum.

12 Eylül’de sandığın üzerine çarpı işareti koydular. Sizin demokratik hakkınızı engellemeye çalıştılar. Milli iradeye pranga istemiyoruz, özgürlüğe pranga istemiyoruz. Bırakın millet özgür bir şekilde gidip oy kullansın.

Bunlara oy verilecek de ne olacak? Kürt kardeşime, Türk kardeşime ne getirecek? Hiçbir şey. Bunlar bireysel saltanatlarını sürdürüyorlar.

Sizin karşınızda Başbakan Recep Tayyip Erdoğan yok. Sizin karşınızda sizden biri var. Kimsesizlerin kimi var.

Biz lafı evirip çevirenlerden değiliz, Diyarbakır’da söylediğini İstanbul’da unutanlardan değiliz. Diyarbakır’da ne konuştuysak, diğer vilayetlerde de aynı şeyi söyledik. Kardeşler arasında hesaplaşma yok, helalleşmek vardır.

Siz insan aramıyorsunuz, Kürt arıyorsunuz. Biz insan arıyoruz. Hepsi benim kardeşimdir, canımdır, ciğerimdir.

Benim Kürt vatandaşımın hangı sorununu çözdüler? Sadece lafını yaptılar. Biz çözüm üretiyoruz.

Bizi bölmek istiyorlar. Bu BDP, PKK’dan gücünü alarak bizi bölmek istiyor. Kürtleri seviyorlarsa Cizre’deki yurdu neden ateşe veriyorlar?

Bunlar ‘Kılıç zoruyla Kürtlere İslam kabul ettirildi’ diyenler. Çanakkale ve Sarıkamış’ta şehitlerimiz yan yana yatıyor, Cumhuriyeti hep birlikte kurduk.

Diyarbakır biz kardeşiz be, biz edebiyen kardeşiz. Biz Adem ile Havva’dan geliyoruz. Onun için biriz. Bölmek isteyenlere 12 Haziran’da cevap verin. Zılgıt da bizim horon da bizim. Zeybek de bizim halay da bizim.

Kıblemiz bir. Ama son dönemde yeni adet çıktı. BDP’liler devletin imamına karşı çıkıyor. Bunların İslam’la alakası yok. Cuma Müslümanların cem olması, bir araya gelmesidir.

Bunlara göre 'Apo peygamber'dir. Bu fitnedir, fesattır. Bu BDP’lilere sandıkta gereken dersi vermemiz gerekiyor. ‘Camileri ele geçiririz’ diyorlar, bunlara haddini verin. 12 Haziran bunlara haddini bildirme günü olacak.

Hopa’da yapılanları gördünüz. Çocukların eline taşları verip saldırttılar. Bunlar çete, bunlar terörist.

Ahmedi Hani sadece size değil, bize de yasaklandı. Necip Fazıl sadece bize değil, size de yasaklandı. Bu kardeşiniz okuduğu şiirden dolayı hapis yattı. Statükonun Kürtlere ne yaşattığını çok iyi bilirim.

Artık inkar politikaları bitti, asimilasyon sona erdi. Biz kader arkadaşıyız. Zulmü birlikte yaşadık. Kürt meselesinin patenti CHP’ye aittir.

Dokuz yıl boyunca Diyarbakır'a uğramadılar, çözümün önünde duvar gibi durdular. Dün Diyarbakır’a gelip size şirin görünmeye çalıştı. CHP, Kürt meselesini parlamentoda inkar etti.

Bunlar zoraki demokrat, bunlar sandık demokrat. Kürtçe plakları, kasetleri bunlar yasakladılar. Diyarbakır Cezaevi'ndeki işkenceler, faili meçhullere, Ergenekon’a bunlar sahip çıktılar. CHP’ye BDP sahip çıkıyor, dayanışma içindeler.

Başörtüsünü yasaklayan anlayışla yurda molotof atan anlayış arasında ne fark var? Ahmet Kaya’yı linç eden anlayışla, Şivan Perver’e konser verdirmeyen anlayış arasında ne fark var? İkisi de aynı değil mi? Bir zulümden kurtulmaya çalışırken bir başka zulme maruz kalıyorsunuz.

Şair Yusuf Hayaloğlu şöyle diyor; Ey fırtınalı bayır, ey mazlum Diyarbakır / Dağlarında kızıl ateş, alnımda kızıl bakır / Çiğdemler solar gibi, anneler yanar gibi / Dizlerine döküldüm, ağlama Diyarbakır.

AK Parti’nin başlattığı hiçbir iş yarım kalmadı. Ölene kadar Kürt sorunuyla mı yatıp kalkacağız. Biz atılmayan adımları attık.

Bölgede olağanüstü hali kaldırdık, çekiç gücü kaldırdık, TRT Şeş’i açtık. TBMM’de bu meselenin tartışılmasını sağladık. Konuşulmayanları konuştuk.

Hazro teşkilatında PKK benim kardeşimi kaçırdı. Bu Kürt, niye kaçırıyorsun? Bir işadamının işyeri basıldı, o da Kürt. Esnafa kepenk kapattırıyorlar. Bunlar Kürt değil mi? Bunlara haddini sandıkta bindirmemiz lazım. Bunların Diyarbakır’a vereceği bir şey yok.

Akan kanı da gözyaşını da bütün engellemelere rağmen biz durduracağız. 12 Haziran’dan sonra yeni bir anayasayı birlikte yazacak, birlikte kabul edeceğiz.

Bunlar istismarı meslek haline getirmişler. BDP istismarı meslek haline getirmiş, BDP bu topraklarda baskı olsun istiyor. Bu sorunlar ortadan kalkarsa BDP’liler işsiz kalacak. CHP ile kol kola, omuz omuza sivil faşizmi ilan ediyor. Yapılan sivil itaatsizlik değil, sivil faşizmdir.

Bu zülme hep birlikte karşı çıkacağız, bu kirli tezgahı hep birlikte bozacağız. 12 Haziran’da seçime güvenle gidin. Cevabı sandıkta demokratik olarak vereceğiz. Korkunun ecele faydası yok. Diyarbakır’ı Diyarbakır yapacağız."

Başbakan Erdoğan, konuşmasında İstanbul'da açıkladığı Diyarbakır projelerini mitinge gelenlerle paylaştı.

Sayfa Yükleniyor...