Kılıçdaroğlu, CHP'nin koalisyon için 14 şartını sıraladı

CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu, koalisyon ihtimallerinin konuşulduğu ortamda partisinin ilkelerini açıkladı. "Asıl hükümet kurma görevi yüzde 60'lık bloğa düşüyor" ve "Cumhurbaşkanı bizimle neyi görüecek?" sözleri dikkat çeken CHP lideri, "Herkes ilkelerini açıklasın, kimlerle ilkelerimiz bağdaşıyorsa oturalım" ifadesini kullandı.

Kılıçdaroğlu, CHP'nin koalisyon için 14 şartını sıraladı

ANKARA - CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu, partisinin kurultaydan sonraki en yetkili organı Parti Meclisi (PM) toplantısı öncesi açıklamalarda bulundu.

Seçim sonuçlarının ele alınacağı ve koalisyon ihtimallerinin masaya yatırılacağı toplantı öncesi, sözlerine, seçim çalışmaları nedeniyle partililere teşekkür ederek başlayan CHP Lideri Kemal Kılıçdaroğlu, seçim atmosferinden çıkıldığını dile getirdi.

Kılıçdaroğlu, artık farklı bir şekilde düşünme zamanı geldiğini belirterek sözlerine şöyle devam etti:

"- Devlet kin ve önyargı ile yönetilemez.

- Hiçbir partiyi ve oy verenleri yok sayamayız. Yok sayarsak demokrasiyi yok saymış oluruz.

- Ortaya çıkan dengeyi hiçbir parti gözardı etmemeli. Yüzde 60'lık grubun beklentilerine uygun bir hükümet kurmalıyız. Hükümet görevi yüzde 60'lık bloğa düşüyor

- Bir sonraki seçimi değil, 'yi düşünmeliyiz.

- Biz, hangi ilkelerden yola çıkarak koalisyon yapılacak bunun üzerinde durmalıyız. CHP olarak akılcı, mantıklı ve evrensel değerlere uygun kurallardan hareketle ilkelerimizi belirliyoruz. Buradan yola çıkarak, tüm siyasi partilere açık ve net çağrı yapıyoruz. Düşüncesi ne olursa olsun, hiçbir siyasi partiyi yok saymıyoruz.

Kılıçdaroğlu, CHP'nin koalisyon için 14 şartını sıraladı - 1

TEMEL İLKELERİ SAYDI

- otoriter eğilimi gittikçe artan bir süreci yaşadı ve buna 7 Haziran seçimlerinde son verildi. O zaman ne yapmalı, hangi ilkeler etrafında birleşmeliyiz? Bütün değerlerimizi yeniden nasıl onarmalıyız? Bunun için belli kurallardan yola çıkmalıyız...

Bunlardan birincisi can güvenliğini güvence altına alacak, hukukun üstünlüğüne dayalı bir hukuk sistemi.

İkinci temel konu, 12 Eylül darbe hukukunun tamamen değişmesi; yüzde 10 seçim barajı, YÖK belası... Bunların tamamının kalkması lazım...

Üçüncü konu; siyasal ahlak yasası. Siyasetin ne kadar kirlendiğini sokaktaki vatandaş da biliniyor. Siyaset kirlilikten arınmalı; düzgün, temiz, namuslu insanların görevi olmalı. Siyaset köşeyi dönme aracı olmamalı...

4. ilkemiz, güçlü bir sosyal devlet. Türkiye güçlü olacaksa, bu güçlü bir sosyal devletle olur.

"BİZİMLE NE GÖRÜŞECEK?"

5. konu, Cumhurbaşkanı kesinlikle anayasal sınırları içine çekilmelidir. O makam her şeye maydanoz olan, her konuda görüş belirten makam değildir. O makam az konuşur, öz konuşur.

Hele hele, koalisyon görüşmelerinin devam ettiği bu süreçte kendisinin birinci aktör olarak ortaya çıkması asla kabul edilemez. Koalisyon görüşmelerini yapacak kişi, Sayın Cumhurbaşkanı'nın yetki vereceği kişidir. Bizimle ne görüşülecek? 'Niçin koalisyon yapmıyorsunuz mu?' diyecek. Ayrıca koalisyon görüşmelerinin gizli kapaklı ortamlarda olması da çok şık değildir. Arka kapı diplomasisine evet, ama gizli kapaklı 'birbirlerimiz ikna edelim', hayır buna bizim kapılarımız kapalı. Açık ve şeffaf şekilde, düşüncelerimizi kamuoyuyla paylaşacağız. Ülkemizin çıkarları her şeyin üstündedir.

Kılıçdaroğlu, CHP'nin koalisyon için 14 şartını sıraladı - 2

"ÖRTÜLÜ ÖDENEĞİ BAŞBAKAN KULLANIR"

- Bir diğer konu örtülü ödenek. Bunu bir kişi kullanır ve bu kişi de başbakandır. Örtülü ödenek başbakanın namusuna havale edilen bir paradır. İki kişi örtülü ödeneği kullanamaz. Bu var ise devlette iki başlılık var demektir. Bunun da kaldırılması lazım.

- 7 ilkemiz; kesinlikle yeni bir dış politikaya ihtiyacımız var. Son 13 yılda Türkiye dünyadan soyutlandı. Bu seçimde Türkiye ve demokrasi kazanmıştır dedim ama unutmayın bizimle birlikte bütün ülkelerde rahat bir nefes almıştır. Yeni bir dış politikaya ihtiyacımız var, barış eksenli ve ülkemizin çıkarları üzerine kurulan bir dış politika... Türkiye yeniden söz dinlenen bir ülke olmaldır ve bunu sadece CHP yapabilir...

- 8. konu; ülke nüfusunun yarısı genç ve bu gençleri potansiyel tehlike olan siyasal düşünceyi asla kabul etmiyoruz. Hiçbir meydan gençlere yasaklanmamalıdır. Konuşan ve üreten bir Türkiye, özgürlüğü tadan bir Türkiye...

- Yasaklar var Türkiye'de. Yasakları artan bir Türkiye değil, yasakları azalan bir Türkiye istiyoruz... Konuşan, düşünen ve üreten bir Türkiye...

- 10. ilke, medya özgürlüğü. Olmazsa olmaz koşullardan biridir. TRT, iktidar kim olursa olsun, iktidarın borazanı olma durumundan çıkarılmalıdır. Yeri geldiğinde iktidarı eleştirme özgürlüğü olmalı TRT'nin. Bu TRT ve RTÜK modelini biz kabul etmiyoruz... 

- 11. ilke; vergi denetimleri siyasal araç olarak asla kullanılmamalıdır, buna izin vermemeliyiz. Vergi denetim elemanı siyasal iktidarın sopası, işadamlarını terbiye etme, susturma aracı olmamalıdır. Bizim ilkelerimizden birisi de budur. İş dünyasına açık söylüyorum; sizin güvenceniz CHP'dir, kimse endişe etmesin. Nasıl sendikaların, işçilerin, emek örgütlerinin güvencesiysek, sizin de güvenceniziz...

- Bir diğer konu, kesin hesap komisyonu TBMM'de kurulmalıdır. Her kuruş verginin hesabı mutlaka parlamentoda verilmelidir. Değelerimizden, ahlaktan, kalkınmadan, büyümeden söz edeceğiz ama tüyü bitmemiş çocuktan aldığımız verginin hesabını vermeyeceğiz... Siyaset hesap vermeli, bunu namus görevi olarak kabul etmelidir. 

Bütün siyasi liderlere açık çağrımdır, lütfen herkes bizim gibi kendi ilkelerini ortaya koysun. Bu olsun ve hangi partilerle ilkelerimiz bağdaşıyorsa bir araya oturalım.

- 13. ilkemiz anaya değişiklikleri. Çağdaş bir anayasaya ihtiyacımız var. Daha özgürlükçü bir anyasaya ihtiyacımız var. Yargı bağımsızlığı ve tarafsızlığına ihtiyacımız var. Yapılan değişiklikler yargıyı yürütme organının arka bahçesi haline dönüştürdü, bundan vazgeçilmelidir. HSYK'yı ikiye ayırmalıyız, bakan ve onun müsteşarı burada görev yapmamalı. Tabii ki yargı denetimden uzak olmamalı, demokrasilerde denetim dışı kalan hiçbir organ olmamalı, kendi kuraları içinde...

- 14. ilkemiz, yolsuzlularla mücade. Bizim zaten olmazsa olmazımızdır, bunu CHP'nin dile getirmesi bile abestir. Ama siyaset o kadar kirlendi, bazı siyasal partiler ve makamlar o kadar kirlendi ki, bunu 14. kural olarak almak zorunda kaldık. Kirlilikten arınmak, kesinlikle yolsuzluklarla hesaplaşmak gerekiyor. Çalıp çırpanların bu ülkede artık konuşmaya yüzleri olmamalı. Saygın, hesap veren, doğru dürüst çalışan bir siyaset istiyoruz. Halkın ve ülkenin çıkarlarını savunan bir siyaste istiyoruz..."

"HERKES İLKELERİNİ AÇIKLASIN,  OTURALIM"

"İlkelerimiz, öncelikleirmiz bunlar ve hiçbir siyasal partiye 'sen şöylesin, böylesin' diye özel bir suçlama getirmiyoruz" diyen Kemal Kılıçdaroğlu, sözlerini şöyle tamamladı:

"Önceliğimizi ifade ettim, yüzde 60'lık bloğun, halkın söylemlerine kulak kabartması, oturup düşünmesi lazım. Eğer bunu yapabilirsek demokrasi açısından çok önemli bir mesafe almış olacağız. Bunu istiyoruz, bütün siyasi liderlere açık çağrımdır, lütfen herkes bizim gibi kendi ilkelerini ortaya koysun. Bu olsun ve hangi partilerle ilkelerimiz bağdaşıyorsa bir araya oturalım.

"ADAM GİBİ HÜKÜMET KURALIM"

Eski alışkanlıkları ve kısır çekişmeleri bırakalım. Oturalım, adam gibi bir hükümet kuralım. CHP sorun yaratan, sorunların odağı olan bir parti değildir. Hızlı bir şekilde değiştik, dönüştük ve mesafe katettik. Ülkenin sorunlarına sahip çıkmanın, çözüm üretmenin adresi CHP'dir. Umuyorum bu çağrımız gerekli yankıları bulur..."

Sayfa Yükleniyor...