MGK da 1915'i konuştu

MGK'nın Cumhurbaşkanı Abdullah Gül başkanlığında toplanan Nisan ayı toplantısı yaklaşık 6,5 saat sürdü.

MGK da 1915'i konuştu

Milli Güvenlik Kurulu toplantısı sona erdi.

Cumhurbaşkanı Abdullah Gül başkanlığında yapılan MGK'nın Nisan ayı olağan toplantısı yaklaşık 6,5 saat sürdü.

Toplantının ardından yayımlanan bildiride, ''Toplantıda, bazı ülkelerce 1915 olaylarıyla ilgili olarak yapılan açıklamalar ve bu konuda tarafımızdan gerçekleştirilen girişimler değerlendirilmiştir. Türk ve Ermeni uluslarının ortak tarihlerinin ancak gerçekliği tartışılmayacak kanıt ve belgeler temelinde, önyargılardan arındırılmış olarak, tarafsız ve bilimsel bir yaklaşımla değerlendirilebileceğinin altı çizilmiştir'' denildi.

Bildiride, ''Toplantıda, birlik ve beraberliğimizi, halkımızın huzur ve refahını hedef alan terörizmle, kapsamlı bir yaklaşım ve demokrasiyle hukukun temel ilkeleri çerçevesinde yürütülen mücadelenin, devletimizin tüm kurumlarının etkin işbirliği temelinde, halkımızın tahrikler karşısında sergilediği sağduyu ve devletimize güven ve desteğinden alınan güçle, bu tehdit bertaraf edilene kadar kararlılıkla sürdürüleceği bir kez daha teyit edilmiştir'' denildi.

Cumhurbaşkanı Abdullah Gül, MGK toplantısının ardından Başbakan Recep Tayyip Erdoğan, Genelkurmay Başkanı Orgeneral İlker Başbuğ ve MGK üyesi bazı bakanlarla görüştü. Çankaya Köşkü'nde MGK toplantısını takiben yapılan görüşme, yaklaşık yarım saat sürdü.



Irak'ta 7 Mart 2010'da gerçekleştirilen parlamento seçimleri ve seçimlerin ardından başlayan hükümet oluşturma süreci bağlamındaki gelişmelerle 'nin bu çerçevede çeşitli Iraklı siyasi gruplarla gerçekleştirdiği görüşmelerin ele alındığı, ayrıca terörle mücadeleye ilişkin Türkiye-Irak-ABD üçlü mekanizma sürecinde son dönemde yapılan çalışmaların değerlendirildiği kaydedildi.

ERMENİ İDDİALARI VE KKTC'DEKİ SEÇİMLER
Toplantıda, bazı ülkelerce 1915 olaylarıyla ilgili yapılan açıklamalar ve Türkiye'nin bu konudaki girişimlerinin değerlendirildiğine yer verilen bildiride, şöyle devam edildi:

''Türk ve Ermeni uluslarının ortak tarihlerinin ancak gerçekliği tartışılmayacak kanıt ve belgeler temelinde, ön yargılardan arındırılmış olarak, tarafsız ve bilimsel bir yaklaşımla değerlendirilebileceğinin altı çizilmiştir.

Ayrıca Güney Kafkasya bölgesine ilişkin genel bir durum değerlendirmesi yapılarak, bölgedeki son gelişmeler üzerinde durulmuş ve Türkiye'nin Kafkasya'nın tamamında istikrar ve işbirliği anlayışının tesisine atfettiği önem ile bu yönde çaba sarfetme kararlılığı vurgulanmıştır.

KKTC'de gerçekleştirilen Cumhurbaşkanlığı seçimleri ve Ada'da devam eden kapsamlı çözüm müzakereleri ele alınmıştır.

Demokratik ve şeffaf bir ortamda gerçekleştirilen bu seçimlerle Cumhurbaşkanlığı görevini üstlenen Derviş Eroğlu'nun tarafımızdan olduğu kadar BM tarafından da memnuniyetle karşılanan ve müzakere sürecini kaldığı yerden yapıcı ve dinamik bir biçimde devam ettirme kararlılığını vurguladığı açıklamasının taşıdığı önemin altı çizilmiştir.

Kıbrıs Türkleri'nin kapsamlı bir çözüm için sarfettiği ve sarfetmeye devam edeceği samimi iradenin aynı iyi niyetle karşılık bulmaması halinde, KKTC'nin ilanihaye çözümsüzlüğün mağduru olmaya zorlanamayacağı açıktır. Gelinen aşamada herkese sağduyu ve çözüme destek sorumluluğu düşmektedir.

Bu çerçevede Kıbrıs Türkleri'ne yönelik haksız kısıtlamanın kaldırılmasına ilişkin taahhütlere uyulmasının da çözüm çabalarına katkı sağlayacağı vurgulanmıştır. Anavatan ve garantör olarak Türkiye, kapsamlı çözüm müzakerelerine ve Kıbrıs Türk tarafının bu temeldeki yapıcı çabalarına tam destek vermeyi sürdürecektir.''

NÜKLEER SİLAHLARIN AZALTILMASININ ÖNEMİ
Bildiride ABD'nin başkenti Washington'da gerçekleştirilen nükleer zirvenin sonuçlarının değerlendirildiği de ifade edilerek, şunlar kaydedildi:

''Bu kapsamda nükleer silahların ve bunların üretiminde kullanılan hassas malzemenin güvenliğinin sağlanması için küresel düzeyde işbirliğinin, bu silahların tedricen azaltılmasının ve bir aşamada ortadan kaldırılmasının küresel ve bölgesel güvenliğin pekiştirilmesindeki önemi vurgulanmıştır. Bu kapsamda ayrıca güvenlik ve emniyet kavramlarının nükleer enerjiden barışçı surette faydalanmak konusunda bir ön koşul olarak değil, bu teknolojiden sorumlu bir şekilde faydalanılmasını teminat altına alacak araçlar olarak görülmesi gereğinin altı çizilmiştir.''

Toplantıda Kırgızistan'da 6-7 Nisan 2010 tarihlerinde meydana gelen olayların ve ülkedeki mevcut durumun ele alındığı belirtilerek, ''Kardeş Kırgızistan'da istikrarın kalıcı surette temini yönünde yapmakta olduğumuz yardımlar ve önümüzdeki dönemde gerçekleştirilebilecek işbirliği olanakları değerlendirilmiştir'' denildi.

Sayfa Yükleniyor...